Neredeyse bir ay geçti okuyalı. Üzerine kaç kitap okudum, hatırlamıyorum ama bu kitaptan aldığım edebi zevki henüz başka bir kitapta bulamadım. Hayali bir karakter nasıl olur da psikolojimi etkileyebilir diye hala soruyorum kendime!..
Kitabın sayfalarında gezinirken gerçek dunya birden yok oluyor, yeni bir dünya beliriyor. Gerçek hayattan bir farkı yok. Raskolnikov'un ruhu ince bir felek çemberinden damıtılırken düşen her bir damla kendi ruhumda, bu yeni dunyada, yeniden filizlendi. Ruhumdaki sarsıntılar kalp ritimlerimi etkiledi. Ve nice duyguları birbiri ardınca kitap boyunca takip ettim. Tüm bunların yanında, hikayesi bir yana, insanı, insan olmanın tüm duygularını apaçık ortaya döküyor. İnsanların davranışlarını, fikirlerini ve iç muhtevasını anlatırken insan olmanın ne kadar basit ve aynı zamanda ne kadar zor olduğunu gösteriyor.
Klasik bir sözle, işlenen bir suç ve vicdanda açtığı yara diyemiyorum. Bu kitap, bu klasik sözün çok ötesinde. Bana göre anlatılan suçun ve cezanın ilişkisi değil, insanın içindeki derin boşluk ve anlamsızlık. İşlenen suçların veya çekilen cezaların vardığı nokta, insanın anlam arayışı ve var olmanın getirdiği belirsizlik...
Ruhunuzun maddeden ayrılıp belirsiz bir manevi alana girmesini istiyorsanız mutlaka okuyun derim.
Keyifli okumalar.