Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Musa Kaya

Musa Kaya
@Kiton
Lisans
34 okur puanı
Nisan 2020 tarihinde katıldı
"Sana bekleyişlerden söz edeceğim. Ben yazın ovanın bekleyişini gördüm, azıcık yağmur bekleyişini."
Reklam
Zenginler Tanrı'yı düşünmezler, Yargı gününü de, Kutsal Sözü de, Yoksullara yürekleri kapalıdır, Onlar yalnız altın önünde eğilirler, Cehennemde de altın kömürlerle yanacaklar.
Yeryüzü adamoğluna sadece karnını doyursun diye verilmiş değildir. Tanrıyla başbaşa kalmak için yaratılmış köşeler de vardır. Baragan işte böyle bir yerdir.

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
Bu kötü bitki kendisini korumasını bilir, tıpkı aşağılık insan gibi: ne kadar yararsızsa o derece iyi korur kendini.
Toprağımızı alma isteğiniz üzerinde düşüneceğiz. Halkım Beyaz Adam ’m almak istediği nedir, diye soracak. Bunu bizim anlamamız zor. Eğer o güzelim havanın, köpüren suyun sahibi biz değilsek, onu bizden nasıl alabilirsiniz ki?
Reklam
Beyaz Reis Washington’daki Büyük Reis’in bize selamlarını ilettiğini söylüyor. Bu çok ince bir davranış, çünkü karşılığında bizim dostluğumuzu pek gereksinmediğini biliyoruz. Onun halkı çok kalabalık. Uçsuz bucaksız çayırları kaplayan otlar gibiler. Benim halkımsa az. Fırtınanın yaladığı bir ovaya dağılmış ağaçlara benziyor. Büyük ve öyle sanıyorum ki iyi Beyaz Reis, bize topraklarımızı satın almak istediği haberini yolluyor. Ama rahat bir yaşam sürmemizi sağlayacak kadarını bize bırakacakmış.
Oysa benim paraya başka şeyler için herkesten çok ihtiyacım vardı. Her şeyden önce kitaplara (evdekiler azdı, kütüphaneye ise geç gidebilmiştim) ihtiyacım vardı, gazetelere (bu boş uğraşlar es­kiden beri ilgimi çekmiştir) ihtiyacım vardı; yazmak için kağıda, kaleme, mürekkebe ihtiyacım vardı. Ucuz, küçük harcamalar, az para. Fakat bunlara bile yetecek param olmuyordu. Babam bana hiçbir şey veremezdi ve haklıydı da. Bize bakmak için çok çaba sarf ediyordu. Arada sırada tezgahlardan kitap alırdı ama yılda ancak iki ya da üç kere.
Ben zengin, lüks, güneyli ve tropikal kırlar için yaratılmadım; göz alıcı renkte çiçekler, olgun meyveler, güneş için dünyaya gel­ medim. Hissettiğim kırlık, benim kırsal, düşünmeyi ve nefes al­mayı öğrendiğim Toskana kırsalıdır; çıplak, yoksul, gri, hüzünlü, kapalı; lüksten, renk cümbüşünden, kokulardan ve pagan şen­liklerinden yoksun fakat öylesine içten, öylesine samimi, kırılgan hassasiyete, yalnızların düşüncelerine öylesine uygun ki
Ama halkın desteğiyle prensliğe yükselen kişi tek başınadır ve çevresindeki hemen herkes ona boyun eğmeye hazırdır. Bunun yanı sıra, dürüstlükle ve başkalarına haksızlık etmeden soyluların arzusunu yerine getirmek olanaksızdır, oysa halkın arzusu elbette yerine getirilebilir; çünkü halkın arzusu, soylularınkinden daha dürüsttür – soylular ezmek isterken, halk ezilmemek ister.
68 öğeden 31 ile 45 arasındakiler gösteriliyor.