Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Melisa Atlı

“Bir insanın başka bir insanı, hemen hemen hiçbir şey yapmadan, bu kadar mesut etmesi nasıl mümkün oluyordu? Ahbapça bir selam ve temiz bir gülüş...”
Reklam
“Dünyada bana hiçbir şey, tabiattan melül bir insanın zorla gülmeye çalışması kadar acı gelmemiştir.”
Melisa Atlı
@Kivircikbasgan·Bir kitabı okumayı düşünüyor
Bitmeyen Kavga
Bitmeyen KavgaJohn Steinbeck
8.4/10 · 5,9bin okunma

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
“Hiç de fena insanlar değillerdi. Yalnız boş, bomboş mahluklardı. Yaptıkları münasebetsizlikler hep buradan geliyordu.”
“Bütün üzüntülerimiz, düş kırıklıklarımız, hiddetlerimiz, karşımıza çıkan hadiselerin anlaşılmadık, beklenmedik taraflarınadır.”
Reklam
“Sana en değerli şeyi bırakıyorum. İçimdeki şarkıları”.
“Hiçbir ev kadınını kendi mutfakta asmaz. Yemeklere yas sıçratmaz.”
176 syf.
8/10 puan verdi
·
3 günde okudu
Kitabı elime ilk aldığımda ürktüm diyebilirim. Kapaktaki kocaman bir salyangoza sarılmış, eli bıçaklı, ruhunu yitirmiş hissini veren kadın figürü, kitabı okumanın hiç de kolay olmayacağını anlatıyordu. Kitabın vurucu bir dili olduğu gerçek. Yirmi bir öyküden oluşan kitabın kahramanları acı çeken, ölümle iç içe, yan yana yaşayan, deliren kadınlar. Kimi öyküler sahneye de taşınmış. Ölümün bu denli yoğun işlendiği, acının derin derin hissedildiği örgünün içinde kadınların duyguları ve değerleri de cümle aralarında ince ince işlenmiş. Kitaptaki resimler sayfa aralarındaki yolculuğumda cesaretsiz duraklarımdı. Çizimler eşi Bahadır Baruter’e ait. Baruter, yazarın da ifade ettiği üzere; kitabı tamamıyla okumadan sadece Mine Söğüt’ten dinleyerek çizmiş resimleri. Bu gerçeği bildiğinizde kitabın içeriği ile resimlerin bu kadar örtüşmesine biraz daha fazla şaşırıyorsunuz. Öykülerde verilmek istenen tüm duygular; acı, vahşet, kırgınlık, öfke, mutsuzluk, isyan, çaresizlik, sindirilmişlik, vazgeçiş resimlerden bizi yakalıyor. Resimlere her baktığımda içimin daraldığını, nefesimi tuttuğumu hissettim. Sadece resimler bile başlı başına birer hikâye. En çok çocuklara üzüldüm bu kitapta. Çocuk acılarına. Kitap bittiğinde geriye kalan bir huzursuzluk, içerde oluşmuş bir depremin enkazının etkisi ile ne düşünülmesi gerektiğinin bilinmemezlik hâli oluyor. Çok güzeldi, muhteşemdi diyemiyorsunuz çünkü bu serüvende siz de acı çekiyorsunuz. Ama dilinin, anlatım tekniğinin etkisinde kalmış bir veda yaşıyorsunuz. Ensest ilişkilerin, ölen, öldürülen çocukların, kadınların kanından bulaşan bir parçayla uzaklaşıyorsunuz.
Deli Kadın Hikayeleri
Deli Kadın HikayeleriMine Söğüt · Yapı Kredi Yayınları · 20198,9bin okunma
176 syf.
8/10 puan verdi
·
3 günde okudu
Deli Kadın Hikayeleri
Deli Kadın HikayeleriMine Söğüt
7.5/10 · 8,9bin okunma
Bir keresinde gölgeme gömülmüştüm. Günler geceler boyu gölgemle sevişmiştim. Korkma, demişti yılan gözlü falcı, kadın böyle bir şeydir. Aşk diye diye kendini öldürür. Defalarca ölmüştüm, her seferinde yeniden dirilmiştim. O yüzden biraz çürük kokar nefesim. İçinde aşk terbiyelenmiş cesedim.
Reklam
“Gecenin bu saatinde kimler uyumuyordur bu şehirde? Pencereden baktım dört evin ışığı yanıyor. Birinde deli bir kadın yaşıyor. Belli ki geceden çok korkuyor. Deli kadınlar gecelerden korkarlar. Cinler kötülüğün müziğini geceleri çalarlar. Deli kadınlar bu müziği duymakta ustadırlar.”
“Sadece geceleri sokağa çıkıyormuş diyorlar. Peki, anlayabilir misiniz, neden? Evin bulunduğu yer geceleri hiç tekin değilken...” “Onun için asıl tekin olmayan gündüzler...çıplak gözle görünebileceği haller.” “Çirkin ya da sakat mıymış? Görünmesini istemediği bir hali mi varmış?” “Hayır. Sadece üzgünmüş...çok üzgün.”
Sayfa 43 - Yapı Kredi YayınlarıKitabı okudu
2021 OKUMA HEDEFİ
16/50 kitap - %32 tamamlandı
16 kitap okudu
50 kitap
2.770 sayfa
2 inceleme
27 alıntı
#4975 En çok okuyanlar'da.
Geri114
225 öğeden 211 ile 225 arasındakiler gösteriliyor.