Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur

Sema Nur Koçak

Sema Nur Koçak
@Kocaksema
Lisans
16 okur puanı
Ocak 2017 tarihinde katıldı
‘’İnsan zihni için,üst üste yaşanan olayların duyguları ayağa kaldırmasının ardından gelerek, ruhu hem ümitten,hem de korkudan azade kılan eylemsizlik ve keskinliğin mutlak sükunetinden daha acı verici bir şey yoktur.’’
Reklam
İsteyip istemediğimi doğru dürüst bilmediğim, fakat neticesi aleyhime çıkarsa istemediğimi iddia ettiğim bu nevi söz ve fiillerimin daimi bir mesulünü bulmuştum: Buna içimdeki şeytan diyordum, müdafaasını üzerime almaktan korktuğum bütün hareketlerimi ona yüklüyor ve kendi suratıma tüküreceğim yerde, haksızlığa, tesadüfün cilvesine uğramış bir mazlum gibi nefsimi şefkat ve ihtimama layık görüyordum. Halbuki ne şeytanı azizim, ne şeytanı? Bu bizim gururumuzun, salaklığımızın uydurması... İçimizdeki şeytan pek de kurnazca olmayan bir kaçamak yolu... İçimizdeki şeytan yok... İçimizdeki aciz var... Tembellik var... İradesizlik, bilgisizlik ve bunların hepsinden daha korkunç bir şey: hakikatleri görmekten kaçmak itiyadı var...
İçimde olması gereken bir şeyin kaybından hangi mağaraların ücrasına saklandığımı, oradan hiç çıkmamak üzere kendime davalar aradığımı anlıyorum. Her şeyi tamamlayacak olan o şey. Ancak onunla var olabilirim. Irmak bir başlangıç. Bir düş. Ama bir yol ve yoldaş. Ne tabiat parçası, ne çiftlik hayali. Ne kaçıp gitmek, ne ekip biçmek. Sefer de içimde, tahammül de.

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
"Bizim hareketimiz, mesuliyet hareketidir. Davamız hayata uymak değil, hayatı Hakk'a uydurmaktır."
“Çoğunluğun sesi doğrudur kuralının dışında yalnızca vicdan kalır .”
Reklam
...Kitaplarda yer almış bir öyküdür. Üç arkadaştan söz eder. Derler ki: Binli yılların başlarında çağı etkilemiş üç İranlı vardır: Dünyayı gözlemlemiş olan Ömer Hayyam, dünyaya hükmetmiş olan Nizamülmülk ve dünyayı titretmiş olan Hasan Sabbah.
Eğer bir yüz, üstten ya da alttan ışık aldığına göre değişiyorsa, neydi bir insan yüzü? Her şey neydi??
“Çünkü insanlar büyüğe karşı, korkunca, güzele karşı gözlerini yumabiliyor, ezgilere ya da gönül çelici sözlere kulaklarını tıkayabiliyorlardı. Ama kokudan kaçamıyorlardı. Çünkü koku, soluğun kardeşiydi.Onunla birlikte insanların içine giriyordu, yaşamak istiyorlarsa karşı duramıyorlardı. Hem de tam orta yerlerine giriyordu, doğrudan kalplerine ve orada akla karayı ayırır gibi ayırıyordu ilgiyle aşağılamayı, iğrentiyle zevki, aşkla nefreti.Kokulara egemen olan, insanın kalbine egemen olurdu.”
Onunla Savaş, bununla mücadele et derken sonunda 'hayatından' oluyorsun... En mücadeleci insan bile yoruluyor. En hüzünlü yanı da çoğu zaman değmiyor
Bir oğlun,annesinin kendisi için ve kendisinin annesi için taşıdığı tehlikeye karşı babaya ihtiyacı vardır .Çünkü ana-oğul ilişkisi çok yalıtık kalırsa yoğun ve tahripkâr bir hale bürünebilir.Hâsılı kelam,baba eşsiz bir gölgedir .
Reklam
Sana çok şeyler öğretecek kedere “Hoş geldin”de.Kederin pencerelerinden içeri tertemiz bir hava girsin,bırak.O hava içimizin gözeneklerinden nüfuz etsin,yeknesaklığın tozlarını havalandırsın ve bizi varoluşun dolu doluluğuyla buluştursun.Bizi can sıkıntısının çölünden diriliğin hüznüne çıkarsın .Dünya yeşerecek tohumlarını bekliyor.Kimseye kendini göstermek zorunda değilsin.Kimseyle yarışmak zorunda değilsin.Elindeki fidanı dik,gönlündeki tohumu toprağa göm.Senin eylemin bu :Erdemli keder.Dünyada çok acı var beden geçip gidemiyorsun.Bir el seni çiçekleri diriltmeye zorluyor.Sen usulca yürü,koşma.Fısılda ama bağırma.
Bence biz kör olmadık,biz zaten kördük,Gören körler mi ,Gördüğü halde görmeyen körler.
Neden böyle aptalım ben? Madem başkaları aptal ve ben onların kesin olarak aptal olduklarını biliyorum, Öyleyse neden onlardan daha akıllı olmak istemiyorum? Sonra herkesin akıllı olmasını beklemenin çok uzun süreceğini anladım Sonya. Bir de bunun hiçbir zaman gerçekleşmeyeceğini. İnsanların değişmeyeceğini, onları değiştirebilecek kimsenin bulunmadığını ve bunun için çaba göstermeye değmeyeceğini.
İnsan yavaş yavaş tüketir karşısındakinin yüreğini,nedenini,güzelliğini.
“Paltom bile ağır gelirken,nasıl taşırım Koskoca Dünyayı sırtımda ?”
34 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.