Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur

Kollaribagliodesa

Kollaribagliodesa
@Kollaribagliodesa
Öğrenci
11 okur puanı
Mayıs 2020 tarihinde katıldı
Kollaribagliodesa tekrar paylaştı.
Kendimi bilmeye başladığım yaşlarda, içinde yaşamak zorunda kaldığım hayatın bende baş edilmesi güç bir nefes darlığı ve kopkoyu bir iç sıkıntısı yarattığını derin bir acıyla fark ettim.
Reklam
Kollaribagliodesa tekrar paylaştı.
Yaşamak gerçekten güzel şey olmasa da öyle içten, öyle merhametli, öyle cana yakın söyler ki sevdiklerin, onların ağzında yaşamak gerçekten ama gerçekten güzel şey olur.
Sayfa 100 - DKKitabı okudu
72 syf.
·
Puan vermedi
·
6 saatte okudu
Satranç
SatrançStefan Zweig
8.4/10 · 236,5bin okunma

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
“O zamanlar lodos biraz kuvvetli esse bizim oralarda birileri ölürdü. Bizim oralarda birileri ölmek için ya bahane arıyordu ya da ölüm bizim oralardan birilerini olur olmaz sebeplerle almak için kuytuda bir yerlerde dolanıp duruyordu.”
profil kitapKitabı okudu
Reklam
Kollaribagliodesa tekrar paylaştı.
Gitmeyi başaranlar inandırıcı insanlardır. Benim gözümde insan bir kez gidebilmeyi başardıysa söylediklerini de başarabilme gücüne erişmiş demektir. Gidebilmek, hayatın bütün tehditkâr ve şımarık yüzlerine kafa tutabilmektir bir bakıma. Gidebilmek, hiçbir şeyi umursamadan kendi masalına anlatılan yolları adımlayabilmektir...
Sayfa 73
“Çok ağlıyor, çünkü çok istiyor. İsteyenler ağlarlar. Gönlünden geçirenler, hayalini kuranlar, uykusu kaçanlar, aşkından yananlar, derdinden kıvrananlar, yarasından nefesi kesilenler ağlar. Bunca hale düşüp de güç yetiremeyenler ağlarlar. Gülseren teyze de yoksul kadınların en iyi bildiğini yapıp gözleri kanlanıncaya kadar ağlıyor.”
Sayfa 66 - Profil kitapKitabı okudu
“Küçük fakat kalabalık bir mahallede yaşıyorduk. Altmış metrekarelik bir dairede bizim üç aile kaldığımızı düşünürsek mahallenin ne derece kalabalık olduğu anlaşılabilir. İşte o kalabalığın bütün sıradanlığını aşan bir adamdan söz ediyoruz nihayetinde. Yoksul ve hüzünlü Türklerin, Kürtlerin, Lazların arasına Patrick Swayze gibi giriyordu Rauf. Patrick Swayze'nin esmer halini düşünün, Rauf yaklaşık olarak öyle. En azından hava olarak öyle. Bazı farklar yok değildi; Rauf Siirtli, konfeksiyon atölyesinde çalışıyor ve orta ikiden terk bir adam. Belki de en önemlisi bu! Orta bir, orta son ya da ilkokul terk olsa Rauf'un başka bir kaderi olabilirdi. O bunun hiçbir zaman farkında olmasa da kaderinin çizgisi burada koyulaşıyordu, orta ikiden terk olmak.”
“Gençtim, insanların daha iyi yaşamak, daha mutlu olmak, daha çok umut etmek adına biriktirdikleri kelimeler benim iç organlarımı kanatıyordu ve bu yoğun iç kanama aklımı, kalbimi, ruhumu, bütün varlığımı her geçen gün daha zayıf hale getiriyordu. Kimselere fark ettirmeden ölüyordum. Okuduğum kitaplar, dinlediğim şarkılar, fark ettirmeden yüzüne baktığım kadınlar, işe giderken bir poşetin içinde sardığım ekmek arası öğle vemeği, mahalle camisinden yükselen sabah ezanı, annemin su sesine benzer tespih şıkırtısı hayatta kalmama yetmiyordu.”
“Taksicilerin girmek istemediği sokaklar diye bir şey var bu şehirde. Bu bir ölçü, bir tanımlama biçimi aslında; taksici girmiyorsa oralarda kol gezen uğursuz bir gölge, kötü bir rüya, tekinsiz bir sokak, ölçüsüz bir öfke var demektir. Yüz yüze gelmek istemeyeceğin insanlar, dokunmak istemeyeceğin hayatlar, yan yana yürümek istemeyeceğin nefretler. Öyle şeyler.”
Sayfa 11 - Profil kitapKitabı okudu
Reklam
172 syf.
·
Puan vermedi
·
53 günde okudu
Kitabın yazarı Anthony Burgess, kendisine konulan beyin tümörü teşhisinin ardından yalnızca bir yıl ömrü kaldığını öğreniyor. Kendisi öldükten sonra eşinin geçimini sağlayabilmesi için o yıl içerisinde beş kitap yazıyor. İşin ilginç yanı, bir senenin sonunda konulan teşhisin yanlış olduğu anlaşılıyor. Yazarın hayat hikayesini okur okumaz gözümde bir Türk filmi canlandı doğrusu :) İşte sözünü edeceğimiz kitap da bu bir yıl içerisinde yazılmış olan kitaplardan biri, belki de en popüleri: Otomatik Portakal Kitabın orijinal adı “A Clockwork Orange”. Kitap adını İngilizce bir deyişten almış: Uqueer as as clockwork orange. Yani olabilecek en yüksek derecede gariplikleri barındıran ve başkası tarafından yönlendirilen kişi anlamına geliyor. Harika bir içerik - isim uyumu olduğunu söylemeliyim. İyi ve kötü kavramlarını sorgulayan, “İnsan kendi kaderini özgür iradesiyle mi belirlemeli ?” sorusuna yanıt arayan, sık sık özgürlüğün ve insan - devlet iradesinin sınırlarını irdeleyen distopik kült bir roman. Ayrıca kitabın ana karakteri bir klasik müzik aşığı :) Romanın hemen her yerinde kulaklarınızı şenlendirecek notalardan oluşan harikulade ziyafetlerle karşılaşıyorsunuz. Kısacası okumaktan büyük keyif aldım, ilgililere duyurulur
Otomatik Portakal
Otomatik PortakalAnthony Burgess · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 200991,5bin okunma
38 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.