"Çalışıyor ve içine kapanıyordu. Hayatının ne kadar küçük ve soğuk bir anlam taşıdığını gösteriyordu. Bir kişinin tüm hayatında yaptıklarının, bu kadar kısa bir cümleyle özetlenebilmesi ne kadar üzücüydü. "
"O zaman da uyumak ve uyandığında hayatının acı veren o safhasının hiç olmamış olduğunu görmek istemişti. Ömrünü pişmanlıkların damgaladığı bir yığın insan gibi.."
"Ama bilmiyordu ki vücudun ruha ihanet etmediği anlar pek azdır. Ne çok ister insan büyük kederlerin ardından ölüp gitmeyi de, başaramaz. Ruh,başına kara bir hale takarak göğe yükselmek için çırpınır ama vücut dünyalıdır; yer, içer, yaşar."
" Haritasız, dümensizdi, sığınacağı bir liman yoktu, kendini suyun akışına bırakmak hayattayken yapabileceği tek şeydi ve ona acı veren şey yaşamın ta kendisiydi. "