Araya başka kitapların da girmesi sebebiyle, uzun zamandır bitiremediğim, daha çok alıntı paylaşmam, hiç değilse kafama yazmam gereken bir kitabı bitirmenin üzüntüsünü yaşıyorum.
Prof. Dr. Haluk Dursun hoca, medeniyetinin, coğrafyasının, bilginin ve birikimin gücünün farkında bir insan. Ancak yazdığı her yazıdan sonra anlaşılıyor ki bunların hepsini geç fark ettiği için oldukça üzgün. Merhum hocamız da bu yüzden çareyi bu birikimi gençlere aktararak, onların da tüm bunların farkına varmasını isteyerek hazırlamış bu dosyayı. Dosya diyorum çünkü bu kitap henüz yayımlanma sürecine dahi giremeden kıymetli hocamız vefat etmiş.
Akranlarımı da kendimi de az çok tanıyorsam, ne zaman bize bir büyük bir öğüt vermeye kalksa 'her şeyi de biliyor... ben bunları zaten biliyorum...' tarzı cümleler illaki aklımızdan geçiyor. Aynı durum bu kitabı okumaya başlarken de oluyor. Ama eğer bu sözlere kulak asmayıp karşımızda gerçek bir bilim adamı, gerçek bir alim olduğunu düşünürsek emin olun çok kıymetli mesajlar çıkarıyorsunuz bu kitaptan. Ben mesela istersem 'sahib-i seyf vel kelam' olabileceğimi, kendime bir musahip edinmem gerektiğini, tembelhanenin hikayesini bilmiyordum ve kendimi şimdi bunları bildiğim için on adım daha önde hissediyorum.
Elimizde olsa da bu kitabı bütün gençlere okutsak ve hepsi de bu kitabın mesajlarını ilmek ilmek işlese beynine...
Okuyun, okutun diyorum vesselam...