Mert

Mert
@Mert1235
Yazar, Okur, Şiir sever
Yazar
27 okur puanı
Eylül 2020 tarihinde katıldı
Şu anda okuduğu kitap
211 syf.
7/10 puan verdi
·
Beğendi
·
3 günde okudu
Kırmızı Saçlı Kadın
Kırmızı Saçlı KadınOrhan Pamuk
7.9/10 · 50,7bin okunma
Reklam
“Öldüğünüzde ölü olduğunuzu bilmezsiniz; bu sadece başkaları için zordur. Aynı şey salak olduğunuzda da geçerlidir.”
R. D. Laing
R. D. Laing
Küçük İskender ile Can Yücel
1990 civarıydı diye hatırlıyorum; sersemleten bir kış vardı İstanbul’da. Kar kimseyi dinlemeden yağıp duruyordu sürekli. Ailemle yaşadığım evin telefonu çaldı öğlene doğru. Arayan yine Can Yücel’di. Çabuk çık gel dedi, kapattı telefonu. Belli Güler Abla kızıp gitmişti rutin olarak. Can Baba da içiyor, kendine eşlik edecek birini istiyordu. Beşiktaş’a yuvarlana yuvarlana vardığımda aklıma birden üstümde çok para bulunmadığı, Can Baba’nın ihtimal dışı da olsa “Git bana rakı al” diyebileceği geldi. Kolumda annemin bana yılbaşında hediye ettiği incecik bir altın zincir vardı. Biliyordum, para biriktirmek zorunda kalmıştı. Bir an duraksasam da, tereddütsüz daldım kuyumcuya ve sattım zinciri. O gün elbette Can Baba’nın böyle bir isteği olmadı – beraberce içtik sohbet ettik. Eve dönerken mahcuptum. Zincirin yokluğunu hemen fark etti annem. Düşürdüm, dedim. Alkol kokuyordum. Tabii, eminim, dedi annem, düşürmüşsündür. Can Baba bu olaydan hiç haberdar olmadı. Annem çok üzüldü. Ben yerin dibine girdim. Arada zincir de uçtu. Bu Araf, bu “ne yapacağını bilememek” duygusu, kimseyi incitmemek için debelenme ve zararı tek başına çekme işi peşimi hiç bırakmadı benim. Haklı çıkmaktan çok, haksız duruma düşmek kaygısı. Bunların hepsi kıyamet alameti. Küçük İskender Kaynak: IAN Edebiyat, No: 1 / Şubat 2016
Küçük İskender
Küçük İskender

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
“Altını çizdiğim bir kitabı birine verirken çekinirim. Sanki yaralarımı teslim ediyormuş gibi, sanki, ‘Bak benim buralarım çok ağrıyor’ der gibi...”
Turgut Uyar
Turgut Uyar
“Tütünümü, anahtarımı aldım, evden tam çıkıyordum, bir şeyin eksik olduğunu, eksik olanın ruhum olduğunu farkettim, önemsemedim."
Sayfa 7 - İletişim yayınlarıKitabı okudu
Reklam
senden hâlâ bir haber yok
Bir nesnenin neresinde akşam olur Sivri bacaklı delikanlılar gülüşerek bara inerler Yazın bittiği rivayet edilir kasabada Yani artık tamamen bitmiştir yaz Tüketilmiştir ya da yok sayılmıştır Çığlık çığlığa koşarak bir iki at yürür denize Rakının yayları kopar bir iki adam ağlar Bir iki kadın güzel kokular içinde geçer uzaydan Senden hâlâ haber
Anlamak, çıldırmak belirtisiyse böylesi başıboş ayrılıklarda Vahşi kir sesleri duyuyorsan sana gelen tehlikeli bir ilim vardır Yalansa, hataysa, iftiraysa eğer sence varlığına bu yaşatılanlar Unutma ki yine de.. sende tanımlanacak, seyircisiz bir film vardır.
Küçük İskender
Küçük İskender
Korkulu Ustalık
Kötü eğitim, kötü gelenek yıkıyor dünyamızı. Bize seçilenlerdir okuduğumuz, davrandığımız, yaptığımız. Budala bir bilinç yönetiyor sanki insanlığı, evreni. Asıl olan mutsuzluktur. Turgut Uyar
giyotinsiz karanfillere ağıt
kendimden biliyorum sizi de ağlatırlar bir gün nasibi acılardan alırsınız sizi de öksüz bırakırlar bu kentte bu kentte boynu bükük kalırsınız kendimden biliyorum hangi çiçeğe uzansanız
Sayfa 58 - Yeraltı yayınlarıKitabı okudu
144 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
·
9 günde okudu
Yaşayan Değerimiz
Hüseyin Avni Dede, 1954 İstanbul doğumludur. Sanki, otuz yıldır hep 60 yaşın üstünde gösterir. İstiklâl Caddesi'nin ve Beyazıt'ın en çok bilinen sûretlerindendir. Bir kez imam nikâhıyla bir evlilik yapar. Evliliklerinden çocukları olmaz. Ancak eşinin eski evliliğinden bir oğlu vardır ve onu büyütür. Zor günler; 1988'de eşini, ondan iki ay sonra
Keman Çalan Ölüler
Keman Çalan ÖlülerHüseyin Avni Dede · Üç Çiçek Yayınevi · 198510 okunma
Reklam
144 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
·
9 günde okudu
Keman Çalan Ölüler
Keman Çalan ÖlülerHüseyin Avni Dede
9.5/10 · 10 okunma
Alışılmış Bir Vakit Tanımlaması
...Nereye Turgut’a sormalı, iyi bilir O Elinde limonlu votkası. Ey masalar, ey iskemleler Edip’in yeri boş mu, köşede masanın yanı Değilim ben böyle mahzun Öyleyse pulsuz bir dilekçe nasıl olmalı Unutup baharı bile nasıl olmalı. İşte Turgut’a gidiyorum, yağmur nasılsa yağmadı. Edip Cansever
Özdemir Asaf, hoşlandığı kadına açılmak ister. Kadına bütün güzellikleri sıralar, Türkiye için İstanbul'un, İstanbul için gecenin, gece içinde yürümenin, yürürken de düşünmenin ne kadar güzel ve önemli olduğunu anlatmaya çalışır. Fakat sözü o kadar evirip çevirmesine rağmen bir türlü kadına getiremez ve kendisi için onun da bu kadar önemli olduğunu söyleyemez. Sonunda "her neyse" deyip kalkarlar ve şiir artık yazılmıştır. Her Neyse Türkiye’de İstanbul ne ise İstanbul’da gece ne ise gecede yürümek ne ise yürürken düşünmek ne ise seni unutamamacasına düşünmek ne ise unutamamanın anlamı ne ise seni sevmek ne ise saklayayım mı yok söyleyeyim derken birden aşka düşmek ne ise her neyse... ÖZDEMİR ASAF
63 öğeden 31 ile 45 arasındakiler gösteriliyor.