Popüler kültürde yer etmiş kurgu bir karakteri yazıldığı haliyle okumak çok güzeldi. Beni çok farklı duygu ve düşüncelere sevk etti. Bazen içimizdeki arayış, bizi mutluluk vereceğini düşündüğümüz bir amacın peşinden tutku ile giderken kendimizi mutsuzluğa sürüklediğimizi farketmiyor muyuz? Mutluluk daha basit şeyler de mi acaba? Tanrı rolünü oynamaya kalkan bir karakterin yaşadığı çöküş, yaratılana karşı yaratanın sorumluluğu, yaratılanın başlangıçtaki masumiyetini kaybedişi ve bunda toplumun rolü beni çok düşündürdü. Buna en yakın gerçekçi durum, insanların dünyaya bir çocuk getirdiklerinde, bu masuma ihtiyaç duyduğu sevgiyi vermediklerinde onun bir canavara dönüşebileceğidir sanırım.