Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur

Mine

Elinizde başka bir şey olmadı mı, neyiniz varsa onunla övünürsünüz işte. Hatta ne kadar az şeyiniz varsa, o kadar çok övünmek gereğini duyarsınız.
Reklam
Doğru yolu görüpte oradan gitmemek, yüreksizliktir.
Sel yayıncılıkKitabı okudu
Kendilerini özgür sanıyorlardı; oysa felaketler oldukça kimse asla özgür olmayacak.
Sayfa 25 - E kitapKitabı yarım bıraktı

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
Veba
Veba; bencillik, vurdumduymazlık, kötümserlik, kayıtsızlık...
"Hadi sor çocuğum! İstediğin kadar cesurca sor, ben yanıt vereceğim. Bir insan için bilmemek sormaktan daha kötüdür. Çok soran insan çok şeyi anlayabilir ancak. Yalnızca çok şeyi anlayan biri adil bir insan olabilir."
Sayfa 23 - İş BankasıKitabı okudu
Reklam
İnsanın sahip olduğu ne varsa emanettir; yalnızca ve mutluluk süresi döner bir tekerlek üstündeymişcesine akar gider.
Gozlerim
Gözlerim maviliğin ruhudur. Fecirlerin tebessümü içer. Berraklığında ilah çocukları uyur Ve emer sükutu beyaz gölgeler.
Beden sakin olursa, akıl daha iyi çalışır.
Sayfa 12 - Türkiye İş BankasıKitabı okudu
İnsanın durup dinlenmek istediği yerde huzursuzluk, barışı aradığı yerde savaş vardı; yazgıdan kaçılmıyordu.
Sayfa 9 - Türkiye İş Bankası yayınlarıKitabı okudu
Tüm dinlerde düşüş özünde bir itaatsizlik örneği. Masumiyetin yitirilişi olarak görüyorlar. İnsanoğlu iyi ve kötü arasındaki farkı keşfedene kadar masumdu. O bilgiye eriştikten sonra (Kabil’ in, Habil’ i öldürmesi bilinen ilk günahtır) düşkün bir varlık oldu. Bu gözle bakıldığında; insan asla tanrıların dünyayı yönetmek için kullandığı bilgiye sahip olamayacak ve eğer bu bilgiyi ele geçirmeye kalkışırsa, aydınlanmayla değil ölümle karşılaşacak (tüm dinlerde mahşerle ifade edilen zorunlu toplu ölüm ve ikinci hayat müjdesini hatırlayın). Adem, soyumuzun değil, kültürümüzün atasıdır!
Reklam
Eğer seni içeride tutanın ne olduğunu keşfedemezsen, dışarı çıkma isteğin çok geçmeden netliğini yitirir ve zayıflar...
İnsanoğlu, iyi ve kötü arasındaki farkı keşfedene dek masumdu. O bilgiye eriştikten sonra düşkün bir varlık oldu.
Ben, Zorba'nın bu vahşi sevgisinden korkmuş bir halde, "Belki de kalırım," dedim. "Belki de seninle gelirim; ben özgürüm."       Zorba, başını salladı. "Hayır, özgür değilsin.," dedi. "Senin bağlı bulunduğun ip, öbür insanlarınkinden biraz daha uzun; hepsi bu kadar! Senin patron, uzun ipin var, gidip geliyor, kendini özgür sanıyorsun. İpi koparmadın mıydı da..."      Zorba'nın sözleri, içimdeki açık bir yaraya dokunup acıttıkları için inatla, "Bir gün koparacağım!" dedim.      "Güç, patron, çok güç! Bunun için delilik gerek, delilik, duyuyormusun? Ya hep ya hiç! Ama sende beyin var ve seni bu yiyecek. Aklın bakkal senin, defter tutuyor, bu kadar verdim, bu kadar aldım; kâr şu kadar, zarar bu kadar diye yazıyor. Yani, iyi bir sahip, her işi sermiyor, her zaman arkayı kolluyor. Hayır, ipi koparmıyor rezil, onu sıkı sıkı elinde tutuyor, kaçırırsa mahvoldu demektir zavallı, mahvoldu demektir! Ama, ipi koparmadıkça, hayatın ne tadı vardır, söyler misin bana? Papatya papatyacıktır; rom değil ki dünyayı altüst etsin!"
Herkesin bu dünyada bir deliliği vardır, bana da öyle geliyor ki, en büyük delilik , bir deliliğe sahip olmakmaktır.
Sayfa 183 - Can yayınlarıKitabı okudu
"Yaşamak için adım atmak lazım, hep yenilenmek lazım, yeni bir hayat yaşamak için değişmek. Biraz cesaret biraz çaba, birazda yiğitlik lazım. Korkaklar yeni adımlar atamaz, onlar kendilerini korkunun ve utancın paslı zincirlerinden kurtaramazlar. Korkan bir yürek, hiç bir zaman emeline ulaşamaz."
Sayfa 303 - GendaşKitabı okudu
46 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.