Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Mustafa KÜR

Mustafa KÜR
@Mustafakur
Enerji Sistemleri Mühendisi - İKM
Lisans
Erzurum
Adıyaman, 27 Mart 1992
29 okur puanı
Mart 2020 tarihinde katıldı
Şu anda okuduğu kitap
İnsanın dış görünüşü gösterişsiz olabilir, ama önemli olan aklı, güçlü duyguları ve hoş tavırlarıdır...
Reklam
Sultan Abdülhamid Han
Vücudu kurtarmak için (Kangren) olmuş uzvu keserler. Fakat biz onları kesemeyiz. Sadece, Allah'a niyaz ederiz ki, bu hastalığı başka uzuvlarımıza geçirmesin...
Yemen ve Akabe
İşte, bu ebedî isyan ve ihtilal zeminini, onun hem de yatıştırılması en zor şartlar altında nisbî bir düzene sokmaya muvaffak olan, tek başına İkinci Abdülhamîd'dir. Yemen, Arabistan'ın ziraat bakımından en zengin ve bereketli yerlerinden biri, Abdülhamîd tarafından birinci derecede ehemmiyetli tutuluyordu.

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
Yemen ve Akabe
Saf ve masum Anavatan çocuğunun; Adı Yemendir; Gülü çemendir; Giden gelmezmiş, Acep nedendir? Dediği isyanlar, kargaşalıklar, düzensizlikler, huzursuzluklar diyarı... Osmanlı Devletinin, İmparatorluğunu bir türlü merkezî idareye bağlayamayışının korkunç sembolü, Yemen...
Sultan Abdülhamîd Han'ın Donanma Siyaseti
Sultan Abdulhamîd Han çepeçevre denizle kuşatılmış bir imparatorluğun savunmasında donanmanın rolünü bilmiyor değildi. Fakat her yarım işin hiçten kötü olduğunu bildiği için «hep»i yapamayınca «hep» sanılan «hiç»in zararlarından korunmak ve «hep»in gününü beklemek istedi. Abdülhamîd'in donanma mevzuunda gösterdiği bu dâhice siyaset, İngilizlerin gözünden kaçmamış ve İngiltere'nin dünyaca meşhur Amirallik Dairesi, neşrettiği bir eserde, Abdülhamîd'in bu cephesini, en üstün anlayış olarak övmüştür. Garbın, hilesini yutturamadığı Abdülhamîd'i yine Garp takdir ediyor da biz yerin dibine geçiriyoruz. Buna, ahmaklıkla karışık alçaklık derler.
Reklam
5 Nisan 1897 Yunanistan'a Harp İlanı..
Sultan Abdulhamîd Han, devrinin üç şanlı mareşalinden biri olan Gazi Ethem Paşa'yı başkumandanlığa getirmiş ve huzuruna davet ettiği Paşa'ya, kelimesi kelimesine şöyle demişti: «-Allah'ın inayeti ve Resulünün ruhaniyetiyle en kısa zamanda harbi kazanmaya mecbursunuz!» Paşa, ayakta bir nefer gibi dimdik, bu fermanı telâkki etmiş ve yalnız iki kelimeyle cevap vermişti. -İnşallah, Efendimiz!
Namık Kemal
Abdülhamîd'in tahta çıktığı günlerde Midhat Paşa ve Ziya Paşa'yla beraber vagon diye bağlanarak onun diktasiyle Mâbeyn'e sokulmayı gaye edindi. Emeline dilediği şekilde eremeyince de, hemen, diline, Arapça bir döviz doladı: -Bir şey üç olmayınca tamamlanmaz! Yani, Abdülâziz devrildi, peşinden Murad gitti, şimdi de sıra Abdülhamîd'e geldi. Demek istediği bu... Bunu haber alan Abdülhamîd'in, şu sözü söylediği rivayet olunuyor. -Beni, almaya alıştıkları bahşişlerden mi sanıyorlar ki, biri üçle tamamlamak istiyorlar?
Eli yanmış bir insan, yanığını soğuk suya sokacak olursa, bir an acısı kesilir, fakat el sudan çıkınca yara büsbütün azar ve acısı artar.
Dünyalar sizin olsun. Ben bir kalbe sığdım.
Bayrak, bir milletin ruh bütününden bir remzdir, asla parçaları aksettiremez, taviz ve tecezzi kabul edemez; yoksa millî kök, etrafındaki yabancı bitkilerin aşısı altında zedelenmiş olur.
Reklam
Vefatının 104. Sene-i Devriyesinde Cennet Mekan Sultan Abdulhamid Han'ı Rahmet ve Minnetle Anıyorum..
Bahaneleri bir kenara bırak, gideceği yeri bilene, dünya kenara çekilip yol verirmiş.
Üstün Dökmen
Üstün Dökmen
Onun öyle konsolosları olmuştur ki, en basit bir pürüz ve sıkıntıyı, Padişahları aleyhine yabancı devlet reislerine rapor etmeye ve yabancılardan delâlet istemeye kadar varmışlardır. Şu hâdisenin ifade ettiği dehşete bakın: Bir Türk konsolosu, Türklüğünden utanmadan, 1898'de İstanbul'a Abdülhamîd'i ziyarete gelen Alman İmparatoruna şu telgrafı çekiyor: «-Son derece sefalet içinde bulunan Osmanlı memurlarının birikmiş aylıklarını verdirmesi için lütfen Pâdişâh Hazretlerine ihtarda bulunmanızı rica ederim.»
2. Abdülhamid Han: İnsanda sehv(yanlışlık) olmaz. Sehv ya kasten olur, yahut dikkatsizlik neticesinde vukua gelir. Kasten yapılan sehvler cezayı gerektirici bir suçtur. Dikkatsizlik neticesinde vukua gelen sehvlerin kabahati ise o dikkatsizliği edene aittir. Dikkatsizlik mazaret sayılabilir mi?
227 öğeden 16 ile 30 arasındakiler gösteriliyor.