“ Sonra bir gün geliyordu işte.Geçiyordu hepsi.Unutuyordun biraz biraz,en azından yaşayacak kadar.İki lokma bir şey yiyip dışarı çıkacak kadar.Sevecek kadar birini unutuyordun.Değil kalbine,kemiğine kazınmış bir kesik oluyordu bu senin; mezarda bile yanından ayırmıyordun.Teninin altındaydı,saramıyordun.Acıtıyordu,acıyan neresi diye sorana gösteremiyordun.
Birini kayb etmek böyle bir şey işte.
Ve sadece ölümle kabyedilmiyordu insanlar. “