Mutluluğa giden bir yol yoktur,mutluluk bir yoldur .
Pekçokları mutluluğu insandan daha yüksekte ararlar,bazıları da daha alçakta. Oysa ki mutluluk insanın boyu hizasındadır.
Benim için dili biraz akademik olsa da iyi ki okumuşum dediğim kitaplardan biri oldu.Okurken sık sık kendi bakış açımı ve davranışlarımı sorgulamak apayrı bi zevkti.Psikolojiye ilgi duyanlar hiç düşünmeden alsın derim.İnsanın kendini gerçekleştirmesi,gereksinimlerin(sevgi,güvenlik,aidiyet..) karşılanamamasının insan üzerindeki etkileri anlatılmış.Okuyacaklara tavsiyem ellerinde kalemle yavaş yavaş ve özümseyerek okumaları.Keyifli okumalar dilerim.
Kendilerini gerçekleştiren insanlar çoğu zaman sevecen ve anlayışlı olmakla birlikte,haklı kızgınlıklarını göstermekte de ortalama insana göre daha başarılıdırlar.
Doruk deneyimlerde kişi daha arı ve ayrı bi şekilde kendisi oldukça önceden benlik dışı olan dünya ile birleşebilme yeteneği de artar.Yaratılan eserle bir olur,anne kendini çocuğu ile bir duyumsar,sevgililer iki kişi olmaktan çıkıp birlik oluşturur;gökbilimci orada yıldızlarla beraberdir.
Sevgi gereksinimini doyurmuş insanlar üzerinde yapılan klinik çalışmalar bu insanların sevgi almaya daha az gereksinim duymalarına karşın,daha çok sevgi verebildiklerini ortaya koymuştur.Eksiklik duymayan sağlıklı kişi sevgiyi yalnızca belirli küçük dozlarda alır ve kimi dönemlerde bunlar olmadan da yaşayabilir.
Dünyayı gerçek,somut biçimiyle mi görüyoruz,yoksa dünyaya yansıttığımız kendi sınıflamalarımız,dürtüleriniz,beklentilerimiz ve soyutlamalarımız doğrultusunda mı?Ya da dobra dobra sormak gerekirse görüyor muyuz yoksa kör müyüz?