İnsandaki çocuk vicdanı ,tohumdaki öz gibidir. Ve o öz olmadan tohum filizlenmez ,gelişmez. Yeryüzünde bizi neler beklerse beklesin,insanoğlu doğdukça ve öldükçe,insanoğlu yaşadıkca,hak ve doğruluk denen şey de var olacaktır.
Geleneklerimize göre bir kadın ölüyü gömmek için mezarlığa gidemez,bu işi erkekler yapar. Ama ben gittim ve kimse bir şey diyemedi. Çünkü bizim evde erkek yoktu...
“Bir öğretmen olmak istiyordum ben. Candan istediğim şey öğretmen olmaktı. Ama,beyaz tebeşir ve cetvel yerine , elime asker tüfeği almak zorunda kaldım... Çocuklara bir defa bile ders vermek nasip olmadı bana...”