"Adada zamanın ayak seslerini işitmek mümkündü.İç
içe geçen kentlerin gürültüsünden,insanların omuzlarına yük olarak binen gündelik telaşlardan,çıkarlardan,hesaplardan,kötülüklerden çok uzaktaydım.Ruhumun dinlendiğini hissediyordum.Doganın anaç tavrıyla beni sarıp sarmalamasını,kelimelerin özgürce kâğıt üzerinde dans etmesini,içimde tomurcuklanan mutluluk çiçeklerini seviyordum. -Sumru Uzun-