Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Refianur

Refianur
@RefRef93·Bir kitabı okumaya başladı
Suç ve Ceza
Suç ve CezaFyodor Dostoyevski
9.1/10 · 159,2bin okunma
Reklam
608 syf.
·
Puan vermedi
·
28 günde okudu
Riyazüs Salihin
Riyazüs Salihinİmam Nevevi
9.7/10 · 3.089 okunma

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
''Henüz yanına gelmediğin bir köprüden geçmeye uğraşma!"
Refianur
@RefRef93·Bir kitabı okumayı düşünüyor
Oblomov
Oblomovİvan Gonçarov
9/10 · 39,1bin okunma
Reklam
Refianur
@RefRef93·2024 okuma hedefini güncelledi.
2024 OKUMA HEDEFİ
4/35 kitap - %11 tamamlandı
4 kitap okudu
35 kitap
1.146 sayfa
0 inceleme
7 alıntı
8 günde 1 kitap okumalı.
İnsanlar, doğada bulunan diğer bütün yaratıklar ve nesne­lerle rezonansa girme kapasitesine sahip olan tek yaratıklardır. Evrende var olan her şeyle konuşabiliriz. Enerjimizi verebilir ve karşılığında enerji alabiliriz. Bununla birlikte, bu yetenek iki tarafı keskin bir bıçaktır. İnsanlar sadece kendi hırslarıyla ha­reket ettiklerinde, doğayla uyumlarını yok etmeye neden olan bir enerji yayarlar.
Marcus Aurelius, Düşünceler'de şöyle der: "Yaşamını bir bütün olarak düşünüp kaygılanma. Önceden başından geçmiş ve sonradan başına gelecek olan kederleri hep bir aradaymışlar gibi düşünme. " Bir Çin Atasözünde bu durum ironiyle ifade edilir; ''Henüzyanına gelmediğin bir köprüden geçmeye uğraşma!"
Arapçadan dilimize geçen 'imza' ve 'mazi' kelimeleri, aynı köktendir. İmza, iş bitince, yani mazi olunca atılır. Mazi, yani geçmiş, altına imza attığımız bir şeydir ve geri döndürülemez. İnsan geçip gitmiş günlerdeki olumsuzlukları akılda, hatırda, hafızada sıcak tutarak, var olan sabrı geçmişe de yöneltir ve bugüne lazım olan sabır gücünden olur; bu yüzden şimdi ya­ şadığı musibet ona olduğundan daha büyük, mevcut dayanma gücüyse gerçekte olduğundan daha az görünür.
Zira sabır da bir nimettir ve her nimet gibi o da sınırsızca değil, miktarınca verilir. İnsan sabır kuvvetini gereksiz işlere dağıtır, şimdi ihtiyacı olan sabrı geçmişe ve geleceğe pay eder. Kaderindeki bütün musibetlere tahammül edebileceği güç ona verilmişken, bu gücü israfedip,dayanıksız bir biçimde musibetlerin karşısına çıkar. Oysa çeki­ len en büyük acıların, yaşanılan vakte düşen miktarı, hiçbir za­ man tahammülün üzerinde değildir. Bir ayette, "Allah, kimseye kapasitesinin üstünde bir sorumluluk yüklemez" buyrulmuştur. (Bakara, 286) Belanın şiddeti, musibetin büyüklüğüyle değil sabrın yeterliliğiyle ölçülür. Konfüçyüs, "Kuyu derin değil, ip kısa" derken bunu kastediyor olmalıdır.
Reklam
Aurelius, Düşünceler'de şöyle der: "İnsanın başına insan için doğal olmayan hiçbir şey gelemez. Ne bir öküzün başına, öküz için doğal olmayan bir şey, ne asmanın başına asma için doğal olmayan bir şey, ne de bir taşın başına taş için doğal olma­ yan bir şey gelebilir. Eğer başına yalnızca alışılmış ve doğal olan şeylerden biri geliyorsa, niçin yakmasın? (..) Ölümü seve seve karşıla, çünkü o da doğal olan şeylerden biridir. Tıpkı gençlik veyaşlılık, büyüme ve olgunlaşma, dişlerin ve sakalın çıkması, saçların ağarması, gebelik ve doğum, mevsimlerin değişmesi gibi çözülüp dağılmamız da doğaldır. Öyleyse, ölüme karşı ne düş­ man, ne öfkeli olmalı, onu yaşamın doğal gelişmelerinden biri olarak beklemelidir insan. ( . .) Utanmazın biri seni incitirse, he­ men şunu sor kendine: "Dünyada utanmazların bulunmamasıolanaklı mıdır?" Olanaksızdır. Öyleyse olanaksız olanı isteme; çünkü bu insan da dünyada var olması kaçınılmaz olan utan­ maz/ardan biridir. Bu düşünceyi başka bir kijtü insanla veya olayla karşılaştığında da aklında tut. Çünkü bu tür insanların ve olayların olmamalarının mümkün olmadığını anımsar anım­ samaz, onlara daha kolay katlanırsın. "
38 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.