“Fazla samimiyet, saygıyı azaltır. Çok sevgi, nankörlük getirir. Çok iyilik, suistimal edilir…”
İnsan ilişkilerinde “ÇOK’lar” sıkıntılı… Denge esastır!
Bu vesile ile 1932'deki bir konuşmasını size nakletmek isterim. Amerika'dan bir
kadın gazeteci geliyor ve şu suali soruyor: "İkinci bir Cihan Harbi olur mu?" Atatürk "Olur ve maalesef olacaktır," diyor.
"Niçin çıkacak?"
"Çünkü kolonileri inhisar altında almakta ısrar eden İngiltere ve Fransa karşısında bir Almanya var ki, milli izzeti nefsi zedelenmiştir. Mütemadiyen soyulmaktadır. Versay Muahedesi'yle. Millet tahammül edemeyeceği bir yük altında kalmıştır. Vatanından parçalar bölünmüştür. Korkarım ki bu millet, -ki büyük teknik kabiliyeti haizdir- yarınmilligururunuokşayacakbirdemagogunelinegeçerse, dünyaya yeni bir harp getirebilir."
Sayfa 109 - Dünya Kitapları 1. Baskı ( Genişletilmiş) 2004Kitabı okudu
Başbakan İsmet İnönü, 1935'te Rize'ye gitti. Çay yetiştiriciliğini yerinde gördü. "Buna sahip çıkalım, bu bitki Rize'yi kurtaracaktır" diyerek çay üretim çalışmalarının hızlandırılmasını istedi.
Sayfa 217 - İnkılap Yayınevi 1. Baskı 2022Kitabı okudu
Atatürk bugün, 1915'te Anafartalar Kahramanı olduğu Çanakkale'de, 1916'da kurtardığı Muş ve Bitlis'te, 1918'de ilk direniş yuvalarını kurduğu Adana'da, 1919'da Kurtuluş Savaşı'nı başlattığı Samsun' da, 1919' da genelge yayımladığı Amasya' da, kongreler topladığı Erzurum'da ve Sivas'ta, 1921 'de Sakarya Zaferi'ni kazanan ordunun başkomutanı olarak Haymana'da, 1922'de Büyük Zaferi kazanan ordunun başkomutanı olarak Afyon Kocatepe'de, 9 Eylül 1922'de İzmir'e giren vatan kurtarmış kahraman ordunun gazi mareşal başkomutanı olarak İzmir'de, Ege'de, Akdeniz'de, 6 Ekim 1923'te İstanbul'u yeniden fetheden şanlı ordunun başkomutanı olarak İstanbul'da, 13 Ekim 1923'te başkent ilan edilen Ankara'da, 1936'da Montrö Boğazlar Sözleşmesi'yle kontrol ettiği Boğazlarda, 1938'de kurtardığı, 1939'da anavatana katılan Hatay'da yaşamaya devam ediyor. Atatürk, Kurtuluş Savaşı'yla yeniden vatan yaptığı Misak-ı Milli sınırları içinde, Edirne'den Ardahan'a her karış vatan
toprağında yaşıyor. Atatürk vatan sevgimizde, bağımsızlık idealimizde, ulusalonurumuzda yaşıyor.
Sayfa 311 - İnkılap Yayınevi 1. Baskı 2022Kitabı okudu
Korkarım ki hasta yatağından kalkıp; “Hatay benim şahsi mes’elemdir” diyen Atam’ın, Hatay için tüm çabalarına karşın Hatay bugün gözden çıkarıldı, Hatay elden gidiyor!!
Sadece biri. Malum şahıs açıkça şunu da demedi mi; “Hatay birçok dini,mezhebi yaşayan insanlarla dolu, ama biz napıyoruuuuzzz yine deeee oraya da yardım ediyoruz!!!!” Daha fazla yazarsam hanımefendi kişiliğim bozulur! zira tüm sebepler ortada, bir yerin bir şeyin içinde Atatürk varsa mümkünse orası elden çıkarılmalı, yok edilmeli, karaşanmalı vs… zihniyeti var diye düşünüyorum.
Ba-yıl-dım! Mutlaka okuyun okutun derim. İnanın çok şey katacak.
Hani el birliğiyle doğayı mahvediyoruz ya, hee bu arada ona birşey olmaz, o kendini yine yine yeniler. Peki ya sen, insanoğlu, yok oldun hep ve yine yok olacaksın. Seçim senindi iyi kullanamadın, geçmiş olsun!
Ülkede kadına uygulanan fiziksel şiddete tepki oluşturabiliyoruz, ama genellikle çocukların okuduğu, her sayfasında küfürler olan, tacizin normalleştirildiği ve kadına psikolojik şiddet temaları olduğu için fiziksel şiddetten daha travmatik sonuçlara sebebiyet veren Wattpad kitaplarına aynı tepkiyi oluşturamıyoruz. Neden?
instagram.com/reel/Cg7IT0vlefk
Kadınlar maalesef sadece fiziksel şiddete maruz kalmıyor! Geçen hafta sözlü hakarete uğradım amirim ve IK çok duygusal davranıyorsunuz böyle olmaz dedi. Çare yok kadınız çünkü!!!
Yusuf Yahya Ç. : Kursta dayak bizim için ahiretlik bir şeydi. Hocaya karşı gelinmez. Hata yapmışsan hoca sana vurabilir. Dayak yedikçe cennette daha iyi bir yer kazanırsın. Ya da işte ne bileyim kurstan çıkışın olmaz. Kurstan çıkarsan dinden çıkarsın gibi bir algı vardı.