Medeniyet neydi gerçekten? Ağaçları şekilli budamak mi? Ütülü gömlek ve cilalı ayakkabılar mi ? Ya da herhangi bir düzene getirilen asılsız ve yersiz kurallar mi? Okuduğum en manidar kitaptı diyebilirim...
İnsanoğlunun kendi elleriyle yaşadığı yeri nasıl mahvettigini okuyoruz kitapta. İnsanların hırsları yüzünden nasil canavara dönüştüğünü görebiliyor ve hayvanlar karşısında bile ne kadar aciz olduğunu anlıyoruz.
Hepimizin hayatında sığındığı bir "Son Ada " yok mu? Kendi haline bırakıldığında aslında bir cennetken hırslara, gururlara, çıkar çatişmalarına kapı açıldığında cehenneme dönen ve kendi sonunu hazırlayan.
Son adalarimizi hala cennet tutabilmek umuduyla...
Keyifli okumalar...