Düşlememe izin verir seni ama efendin olamam;
Belki de geleceğin derinliklerinde bir oyukta
Karşılaşırız yine, düşlerin ak geyiği.
Ben de zaten bir düşüm, gelip geçici, çayırların ve aklığının düşünden bir iki gün daha süren.
Açmadım gözlerimi, inadına uyumak istedim. Ve bana doğru döndüğünde namlular, hiç kimse yoktu etrafımda. İlk patlama sesini duyduğumda çoktan dalmıştım sonsuz uykuma. Bu, onların savaşı değildi…
‘Düşünebiliyor musun insanlığın başlangıcından beri binlerce yıl geçti. Teknoloji çağında yaşıyoruz ve hâlâ güçlünün güçsüzü ezmemesi, insanların birbirine zarar vermemesi için çaba sarf ediyoruz…’
Adalet, bir meydan savaşı hâline gelmiş. Büyük bir savaş! Siz bu savaşın hakemi gibisiniz. Fakat kimin kazandığına karar verirken, kimin haklı olduğuna değil, kimin güçlü olduğuna bakıyorsunuz.