...Bazı gelişimsel aşamaların zamanında gerçekleşmesi elbette önemli ancak unutmamak gerekir ki hayat telafiyle beslenir ve sökülüp yeniden örülmenin, dinlenip yeniden yürümenin, silinip yeniden çizilmenin ahengiyle rengini bulur.
Oysa uzaklaştığımız her şey yeniden kavuşmamız için bizi bekliyor. Bu elbette ki bir tercih...Ancak gerçek şu ki ihmal ettiğimiz her şeyin altında kalırız...
Yolumuzu, biz mi tayin ederiz? Yoksa birtakım eller, çıktığımız yolculukta bizi, kendi şartlarına ve kanunlarına göre, bu şartların çizdiği istikametlere doğru mu iterler?
Çağdaş dünyanın gerçekleriyle ve kendi tarihsel mirasını uzlaştırıcı bir yaşam felsefesi geliştirememiş toplumların, kronolojik yaşıyla orantılı olarak olgunlaşmış bireyler üretebilmelerini beklemek bir ütopyadır!