İnsan geçmişin daha iyi olmadığını biliyor ama o an o kadar bunalmış oluyor ki geçmiş daha güzelmiş, daha huzurluymuş gibi geliyor ona, sanki o an peşini bırakmayan karamsar düşünceler bir zamanlar hiç yokmuş gibi...
Belli bir dönem Arap toplumuna ait uygulamaların tarih-üstü bir yaklaşımla yorumlanıp dini hüküm kılıfına sokularak bugüne taşınması din adına işlenmiş cinayetten başka bir anlam ifade etmiyor.
Sahte ve içtenliksiz davranışlara yer yoktu onda. Ne yaparsa yapsın, hakiki olmalıydı. Onların dilini şu anda konuşamıyordu, ama zamanla yapacaktı bunu.Kararı kesindi.
Bir sürü kitap okudu ama içindeki huzursuzluk azalmak yerine daha da büyüdü. Her kitabın tek tek her sayfası bilgi alemine açılan birer gözetleme deliğiydi.
Ve umudun yitirilmesinin ardında genellikle öfke vardır; kızgınlığın ardında acı; acının ardında ise bazen yakın zamanlarda yaşanmış, ama çoğunlukla uzun süre önce meydana gelmiş şu ya da bu türden bir eziyet yatar.
Çiçekli dallarınızı ziyan ettiyseniz,elden çıkardıysanız bunda utanılacak ya da suçlanacak bir şey yoktur. Evet bunun için acı çektiniz,kuşku yok. Bu dalları yıllarca hatta on yıllar boyunca elden çıkarmış da olabilirsiniz. Ama yine de umut vardır.