Anımsıyorum
Ne vardı ortalıkta maviden başka
Sadece bir martı - o da maviyle beslenen -
Gördün mü demiştim kendi kendime
Mavilik de çocukluk gibi
Unutulmayacak hiç.
Edip cansever
NEYDİ ADIM?
Elim yitirsin bekâretini
Üzerimde pardösü, başımda şemsiye
İçimde çift kat çorap, bir sutyen, çelimsiz bir atlet
Ama ellerim benim değil
Başparmağım bir adam olsun
İşaret etsin gideceği yeri
Açılsınlar istekli...
20. yüzyılın feministleri bu ütopyayı olanaklı kılmak için şöyle ant içiyorlardı: "..her yerde kahkahalar, dayanışma, sevinç, dans, doygunluk... biz bunları gerçek kılacağız... kendimiz yapacağız. Politikayı, tarihi, barışı yaratacağız... İnanın bize, biz dünyayı değiştireceğiz." ..ve kadınlar dünyayı değiştiremediler. Ama kendileri değişti. Çünkü kullanıldılar. Çeşitli etnik ve dinsel örgütlenmelerde eril ideolojinin başrol oyuncuları olarak sahneye çıkarıldılar. Dayanışma içinde olacak yerde, kendilerine ve birbirlerine karşı çıktılar.