Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur

Tayfun Bal

284 syf.
·
Puan vermedi
·
6 günde okudu
HBO yapımı Chernobyl'i izledikten sonra diziden o kadar etkilendim ki olay hakkında daha detaylı bilgi edinebileceğim bir kitap aramaya başladım. Özellikle nükleer santrallerin nasıl çalıştığını ve de patlama anında fiziksel olarak neler olduğunu daha detaylı anlatabilecek bir kitap. Sonrasında bu kitaba denk geldim. Kitabın yazarı Chernobyl dizisine danışmanlık yapıyor. Kendisi profesyonel bir yazar değil ancak zamanında Çernobil Felâketi'nden o kadar etkileniyor ki olaya merak salıp bu olay hakkında internette gördüğü her bilgi parçasını okuyarak kişisel notlar oluşturuyor... Zamanla yazdığı kişisel notlar bu kitaba dönüşüyor. Olaydan etkilenmemek de elde değil zaten. Yaşanan patlamanın yanısıra öncesinde ve sonrasında alınan kararlar, bilimin ve liyakatin politika işin içine girince böylesi önemli bir olayda bile nasıl yok sayılabileceği, felaketin dünyanın belki de sonunu getirebilecek nükleer silahlanmaya etkisi, soğuk savaşın seyrine etkisi ve dolayısıyla dünya düzeni üzerinde yaptığı dolaylı etkiler ile bir patlamadan çok daha fazlası Çernobil Felâketi. Kitapta nükleer santraller ve patlamanın yanı sıra yukarıda bahsettiğim hususlara da değinilmiş. Yazar ayrıca bölümlerin arasına Pripyat gezisinde edindiği tecrübeleri de eklemiş. Bunun dışında bu gezide çektiği 1000 fotoğraftan oluşan arşivini de link aracılığı ile bizlerle paylaşmış. Çevirisinden ve bazı yerlerde biraz fizik-kimya bilgisi gerektirmesinden ötürü ilk başta okumakta biraz zorlansam da bir süre sonra daha okunur bir hale geldi. Çernobil Felâketi'ne merak duyup bu olay hakkında bilgi sahibi olmak isteyen her okura öneririm.
Çernobil 01:23:40
Çernobil 01:23:40Andrew Leatherbarrow · İndigo Kitap · 2019570 okunma
Reklam
160 syf.
8/10 puan verdi
·
5 günde okudu
Yeryüzünde hiçbir canlı kedi ve köpek kadar hayatımızda yer edinmemiştir. İnsanlar birçok hayvanla etkileşim içinde olmuş, yine birçok hayvanı evinin içinde besleyerek onlara arkadaşlık etmişlerdir. Ama bu canlıların hepsinin evin içindeki yaşam alanı ya kafes, akvaryum ya da belirli bir alanla sınırlandırılarak insanın ev içindeki yaşamından belli düzeylerde izole edilmişlerdir. Köpek ve kediler bu özellikleriyle diğer bütün canlılardan ayrıdır. Onlarla kendimiz arasında diğer hayvanlara koyduğumuz gibi sınırlar koymaz, ev içindeki hayatımızın tamamını onlara açarız. Desmond Morris bu kitabında bu iki hayvan türünden kedileri ve onların davranış biçimlerini 50'den fazla soruya basit, anlaşılır ve bilgilendirici yanıtlar vererek gözler önüne seriyor. Kediler niçin mırlar? Okşanmaktan niçin hoşlanır? Kuyruğunu neden sallar? Renkleri görür mü? İmsanlarla nasıl iletişim kurar? Bu ve buna benzer soruları merak eden ve kedi davranışları hakkında bilgi sahibi olmak isteyen tüm okurlara tavsiye ederim. Yazarın ayrıca köpekler hakkında da yazdığı buna benzer bir kitabı var.
Köpeğinizi Nasıl Bilirsiniz
Köpeğinizi Nasıl Bilirsiniz
kitabını da meraklısına tavsiye ederim.
Desmond Morris
Desmond Morris
'in tavsiye edebileceğim diğer kitapları:
Çıplak Maymun
Çıplak Maymun
Çıplak Adam
Çıplak Adam
Çıplak Kadın
Çıplak Kadın
Kedinizi Nasıl Bilirsiniz?
Kedinizi Nasıl Bilirsiniz?Desmond Morris · Dost · 201039 okunma
156 syf.
8/10 puan verdi
·
22 saatte okudu
Hayvanları (insanlar da dahil) belirli bir davranış kalıbına yönelten evrimsel kodlar ve bu kodların bilimsel nedenleri, neden ve nasıl özellikle o şekilde evrilmiş olabilecekleri hakkında düşünmek her zaman ilgimi çekmiştir. Bu bakımdan her canlı benim için pasifçe incelenmesi gereken bir kobay gibidir. Her gün binlercesini görüp belki de bu kadar sık görmemizin bir sonucu olarak bu tür şeylere kanıksanmış bir körlükle bakabiliyoruz. Oysa insan ve hayvan doğası olağanüstü detaylarla ve bu detaylar da insanı hayrete düşüren nedenlerle dolu. Bu bağlamda ele alınabilecek en ilginç hayvanlardan biri de kuşkusuz insanlığın en eski dostu: Köpekler. Desmond Morris bu kitabında binlerce yıldır Homo Sapiens'in bir parçası olan köpeklerin doğasını gözler önüne seriyor. Soru cevap şeklinde ilerleyen kitapta köpeklerin davranışlarına ve bu davranışların kökenine yönelik birçok soruya cevap buluyorsunuz. Köpekler neden havlar ya da kuyruk sallar? Kemiğini niçin saklar? Nasıl flört ederler? Altıncı hisleri var mıdır? İnsanlarla neden bu kadar iyi iletişim kurar? Desmond Morris bu ve bunlara benzer 50'ye yakın soruya basit anlaşılır ve etkileyici cevaplar veriyor. Köpek sahibi olsun ya da olmasın köpeklerin davranışlarına ilgi duyan tüm okurlara tavsiye ederim. Dipnot: Yazarın ayrıca kediler üzerinde de yazdığı bir kitap var. Meraklısına
Kedinizi Nasıl Bilirsiniz?
Kedinizi Nasıl Bilirsiniz?
kitabını da tavsiye ederim. Yazarın aşağıda yer alan kitaplarını da öneririm:
Çıplak Adam
Çıplak Adam
Çıplak Maymun
Çıplak Maymun
Çıplak Kadın
Çıplak Kadın
Köpeğinizi Nasıl Bilirsiniz
Köpeğinizi Nasıl BilirsinizDesmond Morris · Dost Kitabevi Yayınları · 201119 okunma

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
120 syf.
8/10 puan verdi
Beslenme konusunda zırcahil bir insan olarak bana birçok şey katan bir kitap oldu. Kitabın başlığına takılmamak gerekiyor. Sanki sadece obez ve diyabet hastalarına özel yazılan bir kitap gibi dursa da aslında her yaştan insanın okuyabileceği bir beslenme kitabı. Temel olarak sağlıklı beslenmenin nasıl olması gerektiği; neyi, ne zaman, nasıl yememiz ya da yemememiz gerektiğini bilimsel çalışmalara atıflarda bulunarak anlatmış Canan Karatay. Kitap soru cevap şeklinde ilerliyor. Şekerin ve karbonhidratın zararları nelerdir? Neden düşman ilan edilen yağlar aslında sağlığımız için yararlı ve gereklidir? Sık sık yemek yemek neden zararlıdır? Neden çabuk acıkırız? ve benzeri birçok soruya cevap bulabileceğiniz bir kitap. Bazı yerlerde editoryal hatalar olduğunu düşünsem de kitabın tamamını değerlendiğimde benim için oldukça bilgilendirici oldu. Beslenme konusunda bilgi sahibi olmak isteyen tüm okurlara tavsiye ederim.
Karatay Diyeti'yle Obezite ve Diyabete Çözüm Var!
Karatay Diyeti'yle Obezite ve Diyabete Çözüm Var!Canan Karatay · Hayykitap · 2013198 okunma
256 syf.
8/10 puan verdi
·
12 günde okudu
Yunan mitolojisindeki tanrı, canavar, peri v.b. çeşitli yaratıkları anlamak için okunabilecek anlaşılır, sade ve zevkli bir kitap. Kitabı mitoloji hakkında hiçbir ön bilgiye sahip olmadan okudum. Öncelikle şunu belirtmem gerekiyor ki kitapta kronolojik olarak bir hikâye anlatımı yok. Her şey alt başlıklara ayrılmış. Örneğin bir bölümde 3 4 sayfada Olimpos Tanrılarını anlatıyor kısaca, daha sonra bu tanrıları teker teker farklı bölümlerde anlatıyor. Böyle olunca kronolojik ve hikayeleştirilmiş bir anlatımdan ziyade konular alt başlıklara ayrılıp farklı konular arasında zikzaklar çizerek anlatılmış birçok şey. Bir konu ya da olayla ilgili bilgileri başka alt başlıklardan edinebiliyorsunuz. Ama yazar anlatımını o kadar sade ve anlaşılır bir şekilde yapmış ki yukarıda dediklerim herhangi bir sorun oluşturmuyor. Yüzeysel olarak da olsa her şey kafanıza oturuyor. Amacına uygun bir kitap olduğunu söyleyebilirim Yunan mitolojisi hakkında fikir sahibi olmayan ve konuya basit bir kitapla giriş yapmak isteyen tüm okurlara tavsiye ederim.
Mitoloji 101
Mitoloji 101Kathleen Sears · Say Yayınları · 20212,666 okunma
Reklam
342 syf.
9/10 puan verdi
·
5 günde okudu
Ünlü tarihçi Yuval Noah Harari kitaplarında Homo Sapiens'in dünyayı yönetmesindeki ve onu diğer hayvanlardan ayıran en önemli neden olarak büyük gruplar halinde, esnek bir şekilde iş birliği yapabilmelerini gösteriyor. Bize en çok benzeyen tür olan şempanzelere ait gruplarda da çok esnek bir şekilde iş birliği yapılabilir. İktidar mücadelesine
Dinin Kısa Tarihi
Dinin Kısa TarihiRichard Holloway · Alfa Yayınları · 2019245 okunma
216 syf.
6/10 puan verdi
·
5 günde okudu
YouTube'da bir video izliyorsunuz. "Bir de ona mı para vereceğim" deyip premium hesap almadığınız için izlediğiniz video bir reklamla kesiliyor: Kavurucu ve tozlu bir çöl. Yalnız ve güçlü bir koyboy. Atının üstünde, batan güneşe doğru yol alıyor... Sonuna kadar izlemeden "Reklamı geç" tuşuna basıp videoya devam
Buyology
BuyologyMartin Lindstrom · Optimist Yayıncılık · 2013525 okunma
368 syf.
7/10 puan verdi
·
8 günde okudu
Dünya üzerinde kalıplara ve şekillere en çok sokulmak istenen vücut sanırım insan türünün dişisine ait. Bütün özgürlükçü ve modern düşüncelere ve kadınların sosyal dünyada yer alan konumlarına rağmen her yıl milyonlarca kadın estetik ameliyatlar geçirerek ve daha genç ve alımlı görünmelerini sağlayacak yöntemleri uygulayarak kendilerini bu
Çıplak Kadın
Çıplak KadınDesmond Morris · İnkılap · 200633 okunma
296 syf.
9/10 puan verdi
·
8 günde okudu
Bu tarz incelenmemiş ve az okunan kitapları yorumlamaya önem veriyorum. Yazar Desmond Morris bu kitabında sizi erkek vücudu üzerinde tepeden tırnağa eşsiz bir yolculuğa çıkarıyor. "Tepeden tırnağa" derken bunu gerçek anlamda yapıyor. Vücudumuzun en tepesinde yer alan saçlardan başlayarak, alın, kulak, gözler burun, ağız ... bacak ve en son ayaklara kadar erkek vücudunun her parçasını mercek altına alıyor. Her bölümün girişinde ilk önce ele alınan uzvun anatomik incelenmesi yapılıp evrimsel süreçte neden ve nasıl evrilmiş olabileceği irdeleniyor. Yazar daha sonra ele alınan uzvun / organın erkek vücudu için öneminden bahsederek kadın vücudu ile olan farklılıkların neden bu şekilde oluştuğunu açıklıyor. Her bölümün sonunda ise vücudun ilgili bölgesine yaptığımız süslemelerin tarihsel süreçte nasıl ortaya çıktığını ve yine vücudun bu bölgeleri ile yaptığımız jest ve mimiklerin anlamlarını yorumluyor. Erkekler spor ve yarışmalara kadınlara nazaran neden bu kadar bağımlıdır? Geniş omuzları ve üçgen bir vücudu çekici kılan nedir? Neden insanlar küpe ve takı takar? Hapşırdığımızda niye "çok yaşa" deriz? Sünnet etme geleneği nereden gelmiştir? Kitabın alt başlığı erkek vücudu üzerine bir inceleme olsa da kadın erkek fark etmeksizin insan vücudunu anlamak için muhteşem bir eser. Desmond Morris 1967 yılında yazdığı kitabında vücut tüylerini kaybettiği için diğer 183 maymundan farklı bir görünüme kavuşan ve kendini Homo Sapiens olarak adlandıran maymun türüne Çıplak Maymun ismini vermişti. Yıllar sonra karşımızda çıplak kalan ise o türün erkeği: Çıplak Adam.
Çıplak Adam
Çıplak AdamDesmond Morris · NTV Yayınları · 200935 okunma
288 syf.
9/10 puan verdi
Bu kitap insanın maymundan üremiş bir tür değil, doğrudan doğruya maymun olduğunu iddia ediyor. Kitabın yazarı zoolog Desmond Morris'in bu maymun türüne verdiği isim ise kaybettiği vücut tüylerinin ona sağladığı karakteristik görüntüsünden ötürü ÇIPLAK MAYMUN. Yazar Morris Çıplak Maymun adlı bu kitabında teknolojinin ve "medeniyetin"
Çıplak Maymun
Çıplak MaymunDesmond Morris · İnkılap Kitabevi · 2009239 okunma
Reklam
360 syf.
8/10 puan verdi
Tarihte Homo Sapiens'i bir tür olarak değiştiren 3 önemli dönüm noktası yaşandı. 1 Ateşin bulunması ve dilin evrilmesine ulaşan süreç 2 Tarım devrimi ile yerleşik hayata geçilmesi 3 Yazının icadı ile devletlerin kurulması Dördüncü dönüm noktası ise şu an yaşamakta olduğumuz ve devam eden yapay zeka çağı. Bryon Reese bu çağın bize neler
Yapay Zeka Çağı
Yapay Zeka ÇağıByron Reese · Say Yayınları · 202031 okunma
400 syf.
10/10 puan verdi
·
40 günde okudu
Kendine bir iyilik yapmak istiyorsan, hiç düşünme, oku
Son yıllarda okuduğum en ufuk açıcı kitaplardan biriydi. Genelde okullarda, çevremizde ve toplumu yönlendiren platformlarda beslenmenin, sporun, sigara alkol ve uyuşturucudan uzak durmanın sağlığımız için ne kadar önemli olduğundan bahsedilir. Ama her gün 8 saatimizi ayırdığımız (açıkçası çoğunlukla ayıramadığımız) ve hayatımızın ayrılamaz bir parçası olan uyku hakkında çok az bilgiye sahibiz. Uykunun bize neler kazandırdığından, uykusuzluğun ise bizden neler alıp götürdüğünden habersiz her gün uykumuzu istediğimiz gibi şekillendirip hayatımızın kalıpları içine sokmaya çalışıyoruz. İnsan biyoljik bir canlıdır. Şu ana kadar yapılan araştırmalarda uyumayan herhangi bir biyolojik canlıya rastlanılmamıştır. Yine benzer şekilde vücudumuzun hiçbir parçası uykudan etkilenmiyor değildir. Günlük öğrenme kapasitenizden (aynı cümleyi anlamayıp tekrar tekrar okuduğunuz zamanları düşünün) hafızaya, yaratıcılık kabilyetinizden enfeksiyon kapma direncinize, psikolojik olarak nasıl hissedeceğinizden kilo verirken yağ kütlesinden mi yoksa kas kütlesinden mi kaybeceğinize kadar uyku hayatımızın her köşesini etkileyen bir etmendir. Evrimin kusursuzlaştırıp bize kazandırmak için 3.5 milyon yıl harcadığı uyku ihtiyacını 100 yıl gibi kısa bir sürede terk ettik. İşin kötüsü neyi terk ettiğimizin bile farkında değiliz. Kendinize bir iyilik yapmak istiyorsanız hiç düşünmeden bu kitabı okumanızı tavsiye ediyorum.
Niçin Uyuruz?
Niçin Uyuruz?Matthew Walker · Pegasus Yayınları · 2019600 okunma
464 syf.
·
Puan vermedi
·
1 saatte okudu
Sanat gibi evrimsel açıdan anlamsız bir şey neden evrildi? Dil iletişimde bize avantaj sağladığı için evrildi ise neden basit ama işlevsel bir dil kullanmak yerine, yüz binlerce kelimeden oluşan sözlüklere ve karmaşık grammer kurallarına sahibiz? Zihnimizin evrilmesine neden olan ana etmen neydi? Genellikle okuduğum kitapları tamamen bitirdikten
Sevişen Beyin
Sevişen BeyinGeoffrey Miller · Alfa Yayınları · 201999 okunma
352 syf.
9/10 puan verdi
Günümüz dünyasını daha iyi anlamak ve yorumlamak için harika bir eser.
Medium adlı uygulamada gezinirken bir haber gözüme takıldı: "Bill Gates'in 5 Yıldız Verdiği Dört Kitap". Ara sıra Bill Gates'in kitap yorumlarına ve kitap tavsiyelerine bakıyorum. Haberde yazdığına göre Bill Gates şu ana kadar Goodreads adlı uygulamada sadece dört kitaba 5 yıldız vermiş. (Bir tanesini eşinin kitabı) Çok da sorgulamadan alıp okumaya karar verdim. Kitap alt başlığından da anlaşıldığı gibi kitap dünya hakkında yanılmamızın on nedeni ve neden aslında her şeyin sandığımızdan daha iyi olduğundan bahsediyor. Dünya hakkındaki çoğu bilgimizin eskimiş ve günümüz dünyasında geçerli olmadığını belirten Hans Rosling bu eskimiş dünya görüşümüzü düzeltip dünyayı daha iyi anlamamızı sağlamayı vadediyor. Ve bunu son derece akıcı ve sade bir dille yapıp anlatımını akılda kalıcı ve anlaşılır grafiklerle zenginleştiriyor. (Çevirmenin de iyi iş çıkardığını belirtmem gerek.) Son derece keyifle okudum. Küçük bir not: Yazar Hans Rosling kitabı yazmaya başladıktan birkaç ay sonra kendisine kanser teşhisi konulmuş ve en fazla bir yıl yaşayacağı söylenmiş. Bu kitabı da o dönemde yazmış ama kitap piyasaya sürülmeden hayatını kaybetmiş.
Factfulness
FactfulnessHans Rosling · Pegasus Yayınları · 2019249 okunma
316 syf.
·
Puan vermedi
Tanrılar mı insanları yarattı yoksa insanlar mı tanrıları? Tanrıların insanları yaratmak için sonsuz ve doğaüstü kudretleri dışında herhangi bir şeye gereksinim duymamalarına karşın [ :) ] insanların tanrıları yaratmak için birçok fiziksel, kimyasal, düşünsel ve sinirsel altyapıya ihtiyacı var. Örneğin zihin kuramına, yani başkalarının da
Beynin Evrimi ve Tanrıların Ortaya Çıkışı
Beynin Evrimi ve Tanrıların Ortaya ÇıkışıEdwin Fuller Torrey · Paloma Yayınevi · 2018285 okunma
368 syf.
8/10 puan verdi
KİTABI OKUMAYI DÜŞÜNENLERE TAVSİYE
“herkesin okuması gereken bir eser…” the Economist. Bu ifadeler kitabın ön yüzünde yer alıyor. Öncelikle söylemem gerekiyor ki bu ifadelere katılmıyorum. Tanrı Yanılgısı herkesin okuması gerektiğini düşündüğüm bir kitap değil. Farklı görüşlere sahip okuyucuların farklı değerlendireceği bir kitap. Eğer fikirlerinizi din konusunda oturtmamış ya da
Tanrı Yanılgısı
Tanrı YanılgısıRichard Dawkins · Kuzey Yayınları · 20203,531 okunma
Reklam
490 syf.
9/10 puan verdi
Kitap yola bir şempanze olarak çıkıp, sonunda içinde yaşadığı doğaya ve kendisine zarar veren insanın hikayesini anlatıyor. Genetik olarak insanlar en yakın akrabaları olan şempanzelerden sadece %2 oranında farklılık gösterir. Kitap ilk olarak bu % 2'lik kısmın nasıl evrimleşmiş olacabileceğini ve bu görece küçük oranın insan hayatını biyolojik olarak diğer şempanzelerden nasıl ayırmış olabileceğinin cevabını arıyor. Bu biyolojik yükselişin - değişimin - ardından alametifarikamız olarak görülen kültürel özelliklerimiz inceleniyor. Daha sonra ise "gelişen" insanlığın kendisine ve çevresine ne tür zararlar verdiğini görüyoruz. Kitapta insan cincelliği, eş seçiminin evrimi, ırkların oluşumu, dilin, sanatın ve tarımın evrimi ve bunların hayvanlardaki öncülleri, modern dünyada neden bazı devletlerin diğer devletlere üstünlük kurduğu, Homo sapiens'in kendisine ve çevresine ne tür zararlar verdiği gibi birçok konu başlığı mevcut. Evrimsel biyoloji/psikoloji ve insanlık tarihi konularına ilgi duyan okurların severek okuyacağını düşündüğüm bir kitap. Ayrıca Yuval Noah Harari'nin Sapiens kitabını severek okuyan okurların da bu kitaptan keyif alacağını düşünüyorum.
Üçüncü Şempanze
Üçüncü ŞempanzeJared Diamond · Alfa Basım Yayım Dağıtım · 2018312 okunma
384 syf.
9/10 puan verdi
·
Beğendi
Temelde, beden belli bir davranış biçimine odaklanmış bir şekilde harekete geçtiğinde, bir dürtü yaratır. Bu dürtü tatmin edildiğinde üretilen duygu zevktir. Zevk vücudun kendi amacı doğrultusunda bedeni harekete geçirmek için kullandığı bir araçtır. Yani her zevkin arkasında bir dürtü, her dürtünün arkasında da vücudun gerçekleştirmek istediği bir davranış vardır. (Ve elbette bu davranışın da vücudun yararına olacak bir nedeni vardır.) Robin Baker bu kitabında cinsel dürtü, zevk ve davranışların evrimsel psikoloji/biyoloji temelinde açıklamasını yapıyor. Kitapta sadakatsizlikten rutin sekse; orgazmdan fahişeliğe; homoseksüellikten tecavüze kadar birçok cinsel davranışın açıklaması 37 farklı hikaye üzerinden yapılıyor. Yazar ilk önce genellikle gerçek hayatta yaşanmış olan hikayeleri kişilerin isimlerini ve olay yerlerini değiştirerek anlatıyor. Daha sonra bu hikayelerin üzerinden kişilerin neden bu davranışları sergilediğini ve böylesi davranışın evrimsel süreçte nasıl şekillenmiş olduğunu (ya da olabileceğini) bilimsel nedenlerle açıklıyor. Ayrıca bütün bu davranışların temelde "sperm savaşları" olarak adlandırdığı teorisine dayandırıyor. Evrimsel psikolojiye/biyolojiye ilgi duyan ve cinsel dürtülerin nedenlerini merak eden okurlara tavsiye ederim.
Sperm Savaşları
Sperm SavaşlarıRobin Baker · Paloma Yayınevi · 201391 okunma
264 syf.
9/10 puan verdi
·
23 günde okudu
Frans de Waal bu kitabında en yakın akrabalarımız olan bonobo ve şempanzelerden yola çıkarak insan doğasının ve bizi biz yapan eğilimlerin değerlendirmesini yapıyor. En yakın akrabalarımız arasında kendimizi arıyoruz. İktidar içgüdüsü, şiddet eğilimi, saldırganlık, yabancı düşmanlığı, cinsellik, cinsel yönelim, tek eşlilik, eşitlik, ahlak, empati, hakkaniyet, mahremiyet, uzlaşma, barış, iyilik ve benzeri pek çok konunun üzerinde duran de Waal, yaptığı değerlendirmeleri meslek hayatı boyunca karşılaştığı örnekler ve gözlemler de destekliyor. Evrim kitapları genellikle tür içi ve türler arası rekabeti ön plana çıkarıp ortama ve koşullara uyum sağlayamayan canlıların elendiği güce dayalı bir evrim modeli ortaya koyarlar. Ama evrimi bu şekilde aktarmak insanlarda yanlış bir algının oluşmasına ve "Doğal seçilim acımasız, zalim bir eleme süreci olduğuna göre, acımasız, zalim mahluklar üretmiş olmalı" inancına saplanmalarına neden olur. Bu yüzden saldırganlık, şiddet, yabancı düşmanlığı gibi özelliklerin evrimsel süreçte ortaya çıkmış zalim özelliklerimiz olduğunu; iyilik, eşitlik, empati, ahlak gibi kavramların ise sadece kendi oluşturduğumuz medeniyetlerin bir cilası olduğunu düşünürüz. De Waal bunun böyle olmadığını, genelde insanların addettiğimiz ahlak, empati, iyilik, eşitlik, adalet gibi özelliklerin de evrimsel süreçte oluşan ve doğada bulunan özellikler olduğunu ve iki yüzü de farklı yönlere bakan bir Janus kafası gibi dünyada yer aldığımızı savunuyor. Ne yaradılışın kralı ne de gerçek zalimleriz. İçimizdeki Maymun insan doğasını ve bizi biz yapan değerleri sorguluyor.
İçimizdeki Maymun
İçimizdeki MaymunFrans de Waal · Metis Yayıncılık · 2008231 okunma
68 syf.
·
Puan vermedi
·
6 günde okudu
İnceleme kitap hakkında bilgiler içeriyor, bu tür endişeleriniz var ise okumanızı tavsiye etmem. Sözler Ahmet Cemal'e aittir ve kitabın Sonsöz bölümünden alınmıştır. "Sen, beni asla tanımadın!" Buradaki "ben", erkeğe delice âşık olan "ben"dir ve erkek, onu bu niteliği ile hiç tanımamıştır. Onun için bu "ben", hayatına giren öteki kadınlardan -ki, bunların sayısı hayli kabarıktır- hiçbir farkı bulunmayan bir bendir. Kadın, kısa beraberliklerinde ona yıllardır âşık olduğunu hiçbir zaman söylemez. Söylediği takdirde, erkeğe paylaşılmamış bir derin duygudan ötürü sorumluluk yükleyebileceğinden korkar. Zaten ondan bir çocuğu olduğunu da aynı nedenle gizler. Çünkü kadına göre yaşadığı aşk, ancak karşısındaki erkek tarafından bu boyutta anlaşılabildiği takdirde bir "karşılıklı aşk" olabilecektir. Bu olmadığı takdirde kadın büyük tutkusunu hep bir "bilinmeyen" olarak, yani tek başına yaşamaya razıdır. Zweig, bu metninde aşkın psikolojik çözümlemesini yalnızca tek kişinin iç dünyasından yola çıkarak yapmıştır. Dikkat edilirse, bu cümleyi kurarken "taraflardan yalnızca birinin iç dünyasından yola çıkarak" demedim; çünkü bu aşk öyküsünde "taraflar" değil, sadece tek bir "taraf" var. Böylesine, gerçek anlamda aşk denilebilir mi? Bu, her okurun tek başına cevap vermek zorunda olduğu bir soru.
Bilinmeyen Bir Kadının Mektubu
Bilinmeyen Bir Kadının MektubuStefan Zweig · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 2022224bin okunma