Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Beyza GÜVEN

Beyza GÜVEN
@Terraloch
I Am Also A We. Student Reader Artlover
Üniversite - İngiliz Dili ve Edebiyatı
9 okur puanı
Haziran 2017 tarihinde katıldı
Violet Bent Backwards Over the Grass
But then i walked through the door past the open concept and saw Violet bent backwards over the grass 7 years old with dandelions grasped thightly in her hands
Reklam
SportCruiser
Sometimes I still like to park on that street and have lunch in the car just to feel close to you. I was once in love with my life here in that studio aparment with you little yellow flowers on the tops of trees as our only view out of the only window- big enough for me to see our future through.

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
Past the bushes Cypress thriving
Standing stoic blue and denim eyes not blue but clear like heaven you don't want to be forgotten You just want to disappear
The Land of 1000 fires
No explanation for the globes in my eyes shoulder to shoulder in the factory light letting me be who i would have been if everything had turned out alright
Reklam
I stepped on a bird Cried in my new boyfriend's arms To live is to kill
"Hayat aynı anda öyle acı, öyle görkemli ki yüzümü nereye dönsem azametli bir adalet mücadelesinin ortasında buluyorum kendimi."
Sayfa 28 - MetisKitabı okudu
"Hiçbir şeyi, fenalık veya güzellik hiç fark etmez, dışardan seyredemeyecek kadar açım bu dünyaya. Bu öyle bir açlık ki, ancak çalıştığım, yazdığım, araştırdığım yanıtını bilmediğim soruların peşinden gittiğim zaman kendimi doygun hissediyorum."
Sayfa 25 - MetisKitabı okudu
"Bence ölsek de rüya görmeyi sürdürüyoruz. Kalbimiz duruyor ama ruhumuz durmuyor."
Sayfa 24 - MetisKitabı okudu
Reklam
"Bir çocuğun, başka bir çocuktan yardım istemsi ve digerinin iyice hassas olan kalbi ve koruma isteğiyle 'Ben seni dolaba saklarım.' demesi ne kadar mutluluk verici bir şeydi."
Sayfa 24 - Sahaf YayınlarıKitabı okudu
''Siz kainatın etrafınızda dönmesini istiyorsunuz. Düşünmüyorsunuz ki hayat sizi mahrekinin dışına atmış. Hayat kimsenin etrafında dönmez, tek başına yürür.''
Sayfa 142 - İthaki YayınlarıKitabı okudu
''Hiçbirimiz, şu an olduğumuz insan değiliz sadece Bay Paf. Olma ihtimalimiz olan insanı da içimizde taşıyoruz her birimiz.''
Sayfa 122 - İthaki YayınlarıKitabı okudu
‘’Hepimiz, okyanusun içinde tek başımıza bırakılmış gibi yaşıyoruz. Bizi birbirimize bağlayan yegane şey olsa da okyanusun kendisini hiç göremiyoruz.’’
Sayfa 121 - İthaki YayınlarıKitabı okudu
‘’İkimiz de hayatın derinindeki, çocukluğa, yeniliğe, kendini yeniden yaratmaya, şu an dünyanın içinde bulunmayan şeye dair o evrensel, sonsuz, zamansız, ruhla irtibata muhtacız. Bu evrensel ruh, hepimizin etrafındadır; lakin çoğumuz çoğu kez onu göremez, algılayamayız. Dünya, bu sonsuz ruha dair doğuştan sahip olduğumuz sezgilerimizi köreltmek, onunla bağımızı zayıflatmak için biteviye çalışır. Bu dünya, hiç kimsenin roman yazmasını istemez Bay Paf. Buna rağmen okuruz ve yazarız. Bu sonsuz ruhla irtibatımız nispetinde güzel ve yeni bir şey koyarız ortaya. Onun sesini duyabildiğimiz ölçüde kendimize özgü, yeni bir ses yaratırız ondan.’’
Sayfa 120 - İthaki YayınlarıKitabı okudu
‘’Hayatta da böyle olur bazen. İlle de bir neden aranmaz her şeyin arkasında. Bazı şeyleri olduğu gibi kabullenmek gerekir.’’
Reklam
‘’Feraye’nin evinin içinde dünya durur, zaman durur. Di’li, miş’li geçmiş, şimdiki, gelecek zaman unutulur; hayat bir geniş zaman kipi içinde akar. Bizim de artık hareket etmemize gerek kalmaz. Öyle yalnızdır ki, hem Feraye, hem evi, bu yalnızlığı ürküteceğim diye ödüm kopar. Çok zamanlar hiç konuşmadan, hiçbir iş yapmadan oturur, öyle saatlerce birbirimize bakarız. Bazen, yine gecenin bir vakti çıkagelir, hiçbir şey söylemeden içeri girer otururum. Birbirimize tek kelime etmeden, öylece otururuz karşılıklı koltuklarda. Bazen göz göze bile gelmeyiz; gerek kalmaz. Sonra yine bir şey söylemeden kalkar giderim. Ne gelince git der, ne de kalkınca kal.’’
‘’İnsanlar ikiye ayrılır Feraye. Bir kısmı çıkıp arar; istedikleri şeye kavuşabilmek için her yolu dener, altına bakmadık taş bırakmazlar. Bir kısmı ise bekler. İstedikleri şey gelip onları bulacak diye, içinde bulundukları yerden çıkmaya korkarlar.’’
‘’ Ama sen zamansızsın, Feraye. Seni, eski ya da yeni, hiçbir zamanın içine oturtamıyorum ki.’’
‘’Kabul et Feraye, bazı şeyler hiç eskimiyor; onlar zaman mefhumunun büsbütün dışındalar.’’
‘’Bir şeyin derinliği olmadıktan, anlamı olmadıktan sonra neye yarar?’’
‘’Herkes hecelerle konuşur. İçindeki harflerin farkına bile varmazlar.’’
Reklam
‘’Ah Feraye, kendimden kaçmanın bir yolunu bulsam bir an durur muyum sanıyorsun. Varlığımdan kaçıp kurtulabileceğim bir yer bulsam hiç ayrılmayacağım oradan.’’