Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Tuncay Önterlikçi

Aşırı toplumsal çelişkilerin mevcut olduğu 1920’lerde mali krizin arifesinde zenginlerin aşırılıklarını ve fakirlerin sefilliğini vurgulayan pek çok işçi temsilcisi ve radikal aktivist mevcuttu. Buna karşılık 21. yüzyılda bambaşka türde ve çok sayıda ideolog sürüsü bunun tam karşıtını yayıyor: eşitlikten son derece uzak olan toplumumuzda her şeyin iyi olduğunu ve çaba gösteren herkesin çok daha iyi bir konuma geleceğini, motivasyon hocaları ve olumlu düşünmenin diğer temsilcilerinin sürekli çalkalanan iş piyasası yüzünden mali yıkımın eşiğinde bulunan insanlara iyi bir haberi var: en ürkütücü değişimler’i bile kucaklayın ve bunları fırsat olarak görün.
Reklam
648 syf.
6/10 puan verdi
Dar Koridor
Dar KoridorJames A. Robinson
8.8/10 · 558 okunma

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
Mao’nun ve Kominist Parti’nin özel sermayeye tutumu, bu kesim için “kurnaz ve üçkağıtçılar” diyen Efendi Shang’ınkinden farklı değildi. Konfüçyüs de benzer şekilde “soylular dürüstlükten, küçük insanlar kazançtan anlar” demişti.
Sayfa 263Kitabı okudu
Shang’a göre: Halk zayıf olduğunda devlet güçlü olur. Çünkü devlet… halkın zayıf olması için çaba harcar.
Sayfa 235Kitabı okudu
Reklam
Köleler gemilerle Afrika’dan Batı Hint Adaları’nın çiftliklerine götürülürken tecavüz olanakları da arttı. Sözgelimi Danimarka sömürgelerinde hukuk, köleyle hayvanı bir tutuyordu: “Köle, herhangi bir malına davrandığı gibi ona da istediği gibi davranabilecek olan efendisinin emri altındadır.” Bu emrin kilit unsuru seksti. Afrikalı kadınlar, alıkonmalarından barracoon denilen kafeslere atılıp ticaret gemilerine yüklenmelerine kadar her türlü sömürüye açıktılar. Genellikle kadınları ilk önce yetkililer istismar ediyor, onların emri altındakiler de sıralarını bekliyordu. 18. Yüzyılda yaşamış bir köle sahibinin deyişiyle, köle gemileri Afrika sahillerinden Yeni Dünya’ya bir hat boyunca “yarı tımarhane yarı genelevdi.” Kıyıya çıktıklarında köleler kızgın demirle damgalanıyor ve hemen işe koyuluyorlardı. Emekleri karşılığında sadece azıcık yiyecek ve “şeytan öldüren” diye bilinen ucuz ve sert bir içki alıyorlardı.
Sayfa 263Kitabı okudu
Reklam
Kaldırımda kalabalık oluşmuştu. Camilla’nın iğrenme duygusu onlara da geçmişti. BULAŞICIYDI, ben de iğreniyordum kendinden.
Sayfa 120Kitabı okudu
Yaşamak yeterince zor, ölmekse büyük işti.
Sayfa 114Kitabı okudu
İnsanların kendileriyle aynı yalnızlığı çeken başkalarıyla birleştiklerinde hissettikleri rahatlığa aşk diyordu Platon.
635 öğeden 16 ile 30 arasındakiler gösteriliyor.