Tüm o “ Kurtlarla Koşan Kadınlar” a selamlar ️ Hepinizi içten kucaklıyor ve hepimizin öyküsünü kazıyıp çıkarması için dua ediyorum.
Resmen yeni bir dil öğreten, kimi zaman iyi bir okur olmamı sorgulatan, neşelendiren, bazen hüzünlendiren ve en çokta düşündüren pek çok öykü sunuyor bize. Yer yer de bilgi birikimime duyduğum şükre sebebiyet veren,
Gerçekten ne güzel bir inceleme olmuş. Kitabı ben de okuyorum dolaylı yollardan bir okuma grubuyla. İyileştiren, geliştiren bir kitap sahiden. Şu an hâlâ okumaya devam ediyorum. Önerilerinizi, yorumlarınızı bilmek isterim.
Kısa bir şekilde, önerimi incelemede paylaşmıştım. Kitabı tek seferde bitirmek mümkün olmayabiliyor. Zamana yayılabilir. Ancak çokta ara verilmemesini tavsiye ederim. En azından okumayı her sonlandırdığınızda bir bölüm bitsin ki, eksik ve bölük olmasın derim. Masallar inanılmaz etkileyici ve masalın yorumları da bir o kadar da değerli, hiçbirini atlamamanızı öneririm.
Orhan Pamuk ön yargı ile yaklaştığım bir yazar ve bu kitap yazarın okuduğum ikinci kitabı. Herhâlde bu kitabı arkadaşım yıllar önce hediye etmiş olmasa Orhan Pamuk’un okuyacağım en son kitabı diyebilirdim. Şu an bu kitabı okuduktan dakikalar sonra bu incelemeyi yapmadan rahat edemeyeceğimi hissettim.
Kitabın özetini bilen ya da içeriği hakkında kulaktan dolma bir bilgiye sahip olanlar genelde okuma taraftarı olmuyor. Kitabın içeriği toplumumuza hâyli yabancı.( bu kısım tartışılır.)
Hasan Ali Toptaş’ın bir alıntısı vardı:”Babalar alınlarımıza yazılmış yalnızlıklardır.” Baba ile anneye biçilen rol birbirinden farklıdır. Anneyle doğuştan olan bağ, baba ile sonradan kurulur, ya da hiç kurulmaz. Baba ve oğul kavramı zihinlerimizde soru işaretleri bırakacak bu kitapta. Anne üzerinden kadınlar hakkında yapılan çok doğru olduğunu düşündüğüm tespitler bulacaksınız. Hep benzer kitaplardan sıkıldıysanız farklı bir yorum farklı bir ses istiyorsanız bu kitabı muhakkak okumalısınız.
Adı üzerinde ön yargı. Ön yargılarınızı doğrulamak ya da yanlışlığını anlamak için mutlaka okumalısınız ki doğru bir yargıya varın. Orhan Pamuk, Türk dilini çok iyi kullanan bir yazar Beyaz Kale ile okumaya başlayabilirsiniz.
“Gördüğünüz gibi bizim mutluluğumuzu ya da mutsuzluğumu belirleyen şey hakikat değildir. Bizler tasavvur eder, kanaat sahibi olur sonucunda da mutluluğa ya mutsuzluğa erişiriz. Üstelik her yeni gün kanaatlerimizin ne derece aldatıcı olduğunu bize gösterir. Yani mutluluğumuz hiç de sağlam temeller üzerine kurulmamıştır. Kaderimiz için de aynı şey geçerlidir. Zeki bir adam bunu bilir ve umursamaz. Ancak aptallar mutlu oldukları için sevinirler!”