Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Hamit OKUŞ

Hamit OKUŞ
@UmutluDizeler
Dağın pulat yüreğine işledim, Şimşeğin masmavi usturasına Sevdanı usul-usul Sevdanı mısra-mısra Lo ben seni hapislerde sevmişim, Ben seni sürgünlerde. Yurdum benim Şahdamarım…
Sayfa 148Kitabı okudu
Reklam
Sen en güzel kızısın Bütün galaksilerin Bense tözüyüm artık Akkor tözüyüm, Prometheus’u yakan Kara sevdanın…
Sayfa 146Kitabı okudu
Kaç bin yıllık hasretimin koncası, Gözlerinden, Gözlerinden öperim. Bir umudum sende, Anlıyor musun?

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
Evet, ağlamaklı oluyorum, demdir bu. Hani, kurşun sıksan geçmez geceden Anlatamam, nasıl ıssız, karanlık… Ve zehir-zıkkım cıgaram. Gene bir cehennem var yastığımda, Gel artık…
İlân-ı aşk makamından bir mısrâ, Yeşerip, kımıldar içimde, Düşer aklıma gözlerin….
Reklam
Bir kaçıncı bahara kalmıştır vuslat Kalbim, bu zulümlü sevda, Kar altındadır.
Köşe başları, akşamüstleri, kokular tozar gider zamanın boşluğunda karışır anların kuytu belleğine belki sonraları birgün hatırlanır aynı kederle
İncelen yazın akşam esintilerinde zaman usulca sıyrılır aramızdan ta içimizde duyarız gelecek günlerin geçmişini başka ne gelir elimizden büyük bir uzaklığa gülümseyerek geçiştiririz ıskaladığımız şeyleri
Ölmüş saadeti karşılaştır yaşayan mutsuzlukla Bunlar da bir işe yaramadıysa Demek yangında kurtarılacak hiçbir şey kalmamış aramızda.
Dedemin radyoyla kavga etme alışkanlığı bana da geçmiş olmalı ki, ben de büyüdüğüm zaman televizyon ekranından gözümüzün içine baka baka yalan söyleyen siyasetçilerle kavga ederken buluyordum kendimi. Tek fark dönemdeydi: O Philips radyoyla kavga ediyordu, ben Sony televizyonla. O kendi döneminin siyasetçileriyle, ben kendileriminkiyle…
Reklam
Gece, gül bahçesinde, ararken seni, Gülden gelen kokun sarhoş etti beni; Seni anlatmaya başlayınca güle Baktım kuşlar da dinliyor hikayemi.
Sayfa 120Kitabı okudu
Yaşamak elindeyken bugüne bugün, Ne diye bırakır, yarını düşünürsün? Geçmiş, gelecek, kuru sevda bütün bunlar; Kadrini bilmeğe baka avucundaki ömrün.
Hiçbir an’ını tanımlamaya kalkmadan Kısacık ömürler biçiyoruz kendimize Sonra yolculuklara çıkıyoruz, bir kentten Ötekine giderken özlüyoruz bir başkasını
Ve ben bütün yapraklarımı döküyorken şimdi Eylül diyorsun, tam da orda başlıyor ayrılık
Ayrılık ayracı
Bütün ayraçları kaldırdın ama unuttuğun Bir şey vardı yine de, çiçekleri sulamadın Gökyüzü sarardı o zaman bulutlar kirlendi Ve ne az konuşur olduk günboyu Birden ayrımsadık ki ayrılık orda başlıyor Tam da susuşların birbirine eklendiği yerde
242 öğeden 16 ile 30 arasındakiler gösteriliyor.