Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Vecihe Doğan

"Herkes ölünce ardında bir şeyler bırakmalı, derdi dedem. Bir çocuk, bir kitap, bir tablo, inşa edilmiş bir ev veya duvar, yapılmış bir çift ayakkabı. Veya ekilmiş bir bahçe. Elinin bir şekilde dokunduğu bir şey, öldüğünde ruhunun gideceği bir yer olsun diye; böylece insanlar ektiğin o ağaca veya çiçeğe baktığında, sen orada olursun. Ne olduğu önemli değil, dokununca onu değiştirdiğin ve ellerini çektiğinde sana benzeyeceği bir şeye dönüştürdüğün sürece, derdi. Sadece çim biçen adamla bahçıvan arasındaki fark dokunuştadır, derdi. Çimleri biçen adam orada hiç olmamış gibidir; bahçıvansa bir ömür boyu orada olacak."
Reklam
Dünyada kiracı gibi değil, yazlığına gelmiş gibi de değil, yaşa dünyada babanın eviymiş gibi... Tohuma, toprağa, denize inan, insana hepsinden önce. Bulutu, makinayı, kitabı sev, insanı hepsinden önce.
Sevincimiz yüzünden gülümsemiyoruz, güldüğümüzden dolayı mutluyuz

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
Ölümün düşü, altında yaşamın ateşleri yanan Karanlık dumandır sadece.
Reklam
Ben kendimi, benim için puttan başka bir şey olmayan tanrılar ve yasalardan önce cezalandırdım. Bu benim dünya acıları içindeki yanlışım, kederim, karmaşamdı. Kendi kurtuluşuma giden yolda yürümeye cesaret edemeden, dünyanın suçlarını ve acılarını kendi kendime şiddet uygulayarak arttırdım. Kurtuluşa giden yol ne sağa ne sola, kalbinizin ta içine gider ve tanrı yalnız oradadır ve barış yalnız oradadır.
And fate? No one alive has ever escape it, Neither brave man nor coward, I tell you It's born with us the day that we born
Bir insan için temel sorun sevilme sorunu değil, sevebilme sorunu olmalıdır.
For D
Bir inancın yüceliğinde buldum seni Bir kavganın güzelliğinde sevdim Yürek yüreğe sevmelerin Göz göze gelmelerin yasaklığında Bazen bir pinar Bazen bir çağlayan Dudaklarından döküldü kuraklığıma Yeşerdi toprağım Her gün yeniden yeniden çoğaldım Susamıştım Açtım Sancılıydım binlerce kez Sığmaz olmuştum deli poyrazlara Sesimi saçlarına bağlamıştım Ve aşksız geçen her günün adına Aylarca dizlerinde ağlamıştım
For D
Aşksız ve paramparçaydı yaşam Bir inancın yüceliğinde buldum seni Bir kavganın güzelliğinde sevdim Bitmedi daha sürüyor o kavga Ve sürecek Yeryüzü aşkın yüzü oluncaya dek
Reklam
taşıdığım yük fazla ağırdı ve sırtım kamburlaştı;
Yazdıklarımın konusu sendin, öyle ya, senin göğsüne yaslanıp yakınamayacaklarımdan yakınıyordum orada yalnızca. Kasıtlı olarak uzatılmış bir vedaydı bu sana, gerçi senin tarafından zorla yaratılsa da, benim belirlediğim yönde gelişiyordu.
Sun Zi der ki: Eskilerin iyi savaşçıları önce yenilemezliği sağlar, ondan sonra düşmanın yenilebilirliğine bakarlardı. Başedilemezlik kendimize, baş edilebilirlik düşmana bağlıdır. Bu nedenle iyi bir savaşçı yenilgiye uğratılamayacağı koşulları yaratabilir, ama düşmanı yenilgiye uğratabilecek koşulları yaratamaz. Onun için "zafer önceden görülebilir ama yaratılamaz" denir.
Beni gerçek anlamda bir kez bile dövmediğin de doğrudur. Ancak bağırman, yüzünün kızarması, pantolon askılarını telaşla çözüp sandalye arkalığında hazırda bekletmen benim açımdan neredeyse berbattı. Sanki ortada asılacak biri var gibiydi. Gerçekten asılırsa ölürdü ve her şey biterdi. Ancak kişi asılma hazırlıklarına tanıklık etmek zorunda bırakılırsa ve ilmik gözünün önünde sallanırken bağışlandığını öğrenirse, yaşamı boyunca bunun acısını çekebilir.
136 öğeden 121 ile 135 arasındakiler gösteriliyor.