Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Alışveriş
Keşfet
Kitaplar
Yazarlar
Okurlar
1000Kitap Android UygulamasıÜCRETSİZ – Google Play'den indirin
1000Kitap iOS UygulamasıÜCRETSİZ – App Store'dan alın
ŞartlarGizlilikTopluluk KurallarıHakkımızdaReklam VerinİletişimKütüphanecilerDizinlerÇerez Politikası
©2024 · 1000Kitap Web Uygulaması · 2.37.17
Ebrus.
Ebrus.
@Withmoonlight
2925 okur puanı
Şubat 2018 tarihinde katıldı
Okuma Hedefleri
416 syf.
8/10 puan verdi
Westmoreland serisinin ilk kitabı olan Düşler krallığı, benim en sevdiğim tarihi aşk romanıdır. Her şeyden önce karakterlerine bayılıyorum. Royce Westmoreland'ın savaşçı, azimli ruhu; Jennifer merrick'in kararlılığı, cesaretli tutumu, mantıklı hareket edişi... sadece ana karakterler değil, yan karakterler de çok başarılı tasarlanmıştı.
Konusu neredeyse tüm tarihi aşk romanlarındaki gibi klişe, yine bir ingiliz- iskoç çatışması var ama Judith Mcnaught o kadar güzel bir üslupla yazmış ki, konu bir anda gözünüze farklı gelmeye başlıyor, en azından bana öyle olmuştu:)
Jennifer ve Royce'un laf dalaşları, birtakım yanlış anlamalar derken kitap bitiyor ve yüzünüzde bir tebessüm kalıyor.
Çok eğlenceli olmasının yanı sıra hissettirdiği duygularla sizi etkiliyor. Bir şans verin derim:)
80 syf.
8/10 puan verdi
Karakterimiz hayatın monotonluğundan o kadar sıkılmış ki; arkadaşı evleniyor, sevinemiyor. Akrabası ölüyor; üzülemiyor. İnsanların sevincine, üzüntüsüne bile anlam veremeyecek hale geliyor. Ama bir gece alışmadığı türden bir şey yapıyor, suç işliyor. İşlediği bu suçla yeniden yaşamaya başladığını hissediyor.
Çok etkileyici bir kitaptı; hele o son...
Stefan Zweig'ın dili de harikaydı. Bence Olağanüstü Bir Gece kaçırılmaması gereken bir kitap, herkes okumalı ve anlamalı.
347 syf.
9/10 puan verdi
Yağmur Sonrası, benim Sarah Jio'dan okuduğum ilk ve en güzel kitap. Yazarın diğer kitaplarını da oldukça seviyorum ama Yağmur Sonrası'nın yeri bende bir başka.
2. Dünya Savaşı sırasında Anne ve Kitty yaralı askerlere hemşirelik yapmak için askerlerin kaldığı Bora Bora adasına giderler ve kitap bu adada yaşananları anlatır.
Çok etkileyici bir kitaptı; sonlarda ağladığımı hatırlıyorum. Savaş ve aşk birleştiğinde zaten çok güzel bir şey ortaya çıkıyor ve ister istemez etkileniyorsunuz.
Kitap okuma alışkanlığım yeni yeni otururken okumuştum ve önüme gelene okuduğum en güzel kitabın bu olduğunu söylüyordum:D Şimdi en sevdiğim kitap olmasa da çok çok sevdiğim kitaplarımdan bir tanesi.
Savaş zamanında aşk, gizem, dostluk ve sırlar bir arada. Bence bir şans verin:):)
Okur Takip Önerileri
800 syf.
10/10 puan verdi
Şu ana kadar okuduğum en iyi seridir ay günlükleri serisi. Karakterleri ve kurgusu tek kelimeyle kusursuz. Bayılarak okuduğum bu serinin sonuncu kitabına geldiğim için üzülmedim de değil hani.
Son kitap olduğu için konuya hiç girmiyorum ama o kadar güzeldi ki 800 sayfa en yavaş okuyuşumla 4 günde bitti.
Bu seriyi okumadıysanız lütfen daha fazla bekletmeyin ve okuyun. Okurken hem gözlerim doldu hem de kahkaha attım. Karakterler o kadar güzel yaratılmış ki...
Fakat yine de yazarın Winter ve Cinder'ın ilişkisi üzerinde daha fazla durmasını isterdim.
Bir de kitabın sonu yaşanan bunca olaydan sonra bu kadar sıradan bitmemeliydi ama olsun, yine de çok güzeldi.
Ben seriye hakkında hiçbir şey bilmeyerek başlamıştım sanırım bu yüzden daha da heyecan verici oldu:)
Serinin en sevdiğim kitabi Winter'dı.
Seri sıralaması:
1.Cinder (#31794499)
2. Scarlet
3. Cress
4. Levana(ara kitap)
5. Winter
6. Uzak yıldızlar( ara kitap)
Bu seriyi en yakın zamanda bir daha okuyacağım:) Ve sonra tekrar...
328 syf.
7/10 puan verdi
Balzac'tan okuduğum ilk kitaptı ve okuduğuma asla pişman olmadım. Felix ailesi tarafından kabul görmemiş, dışlanmış biri olarak büyür. Gençliğini de ailesinden uzak yatılı okullarda geçirir. Bu da onun daha içine kapanık biri olmasına yol açar. Bir gün babası onu yanına çağırır ve düzenlenen bir baloya ailesini temsilen gitmesini ister. İşte bu baloda Felix vadinin zambağıyla karşılaşır. Yanına oturan kadına âşık olur ve bir anda omzunu öper. Kadın buna tabi ki tepki gösterir ve oradan uzaklaşır. Bu kadın (Henriette) Felix'in aklından bir türlü çıkmaz ve Felix günlerce yemek yiyemez, hastalanır. Ailesi bunun fiziksel bir hastalık olduğunu düşünür ve Felix'i akrabalarının yanına gönderir. Işte bu şekilde Felix, Henriette'le tekrar karşılaşma ve tanışma fırsatı bulur. Fakat Henriette evlidir üstelik iki tane de çocuğu vardır. Böylece Felix ve Henriette'in çaresiz aşkı başlar.
Kitabın içinde bolca betimleme yer almakta. Eğer betimlemeler sizi sıkıyorsa arada sıkılabilirsiniz ama ben kitapta boş bir cümle bile olduğunu düşünmüyorum.
Kitabın konusu her ne kadar farklı olmasa da sonu çok etkileyiciydi okumanızı tavsiye ederim:):)
