Fakat rastlantılar pırlantadan daha keskindir, sayısız tehlikeleri içinde barındıran kader çoğu kez en umulmadık yerden girer ve kaya gibi en sert mizaçları bile darmadağın etmesini bilir.
Bir kez kendini bulmuş olan kişinin bu yeryüzünde yitirecek hiçbir şeyi yoktur artık. Ve bir kez kendi içindeki insanı anlamış olan bütün insanları anlar.
Yüzüme bakma güzel kız, yüreğime bak benim.
Yakışıklı gençler, çok zaman taş yürekli olur, öyle yürekler var ki sevmek, sevilmek nedir, bilmez. Güzel kız, çam ağacı, kavak gibi güzel değildir; Ama kışın yaprağı dökülmez. Ah! Neye yarar bunu söylemek? Çirkin olan yaşamasın, daha iyi. Güzel, güzelden hoşlanır, Bahar kışı hiç sevmez. Güzellik yaman şeydir, Her şeye kadirdir, o. Güzelliğin yarımı, eksiği makbul değildir. Karga, yalnız gündüz uçar, Baykuş da gece dolaşır; kuğu ise hem gece hem gündüz uçar.
Şiddet ruhları ürkütmekten başka bir işe yaramaz ; poyrazın sert esintilerinin gücü yoldan geçenlerin paltolarını çıkarmaya yetmez, oysa ışınlarını yavaş yavaş gönderen güneş onları bir gömlekle bırakacak ölçüde ısıtır.
Bir zamanlar kavşağın birinde fakir bir şair , zengin bir şaşkın ile karşılaştı; böylece konuşmaya başladılar . Söyledikleri herşey hoşnutsuzluklarını belirtmekten başka birşey değildi.
Daha sonra Yol Meleği yanlarından geçti ve iki adamın omzuna ellerini koydu.
Ve bir mucize oldu : iki adam ayrıldı. Fakat anlatması güç şekilde, Şair eline baktığında akan kumdan başka bir şey görmüyordu; Şaşkın da gözlerini kapattığında yüreğinde hareket eden buluttan başka bir şey hissetmedi.
Bir istiridye komşusuna şöyle dedi:"içimde çok büyük bir acı var. Ağır ve yuvarlak. Bu beni kahrediyor."
Diğer istiridye mağrur bir kayıtsızlıkla cevap verdi: "Göklere ve denize şükürler olsun, içimde hiçbir acı bulunmuyor. Sıhhatim yerinde , kabuğum da içimde sapasağlam."
O anda yanlarından geçen bir yengeç iki istiridyenin konuşmalarını duydu ve sapasağlam istiridyeye şunları söyledi:" Evet, sağlıklısın ve herşeyin yerli yerinde; ama komşunun taşıdığı acı , olağanüstü güzellikte bir incinin yüküdür."
Sorarlarsa 'Ne iş yaptın bu dünya'da?' diye, rahatça verebilirim yanıtı: Yalnız kaldım. Kalabildim! Altı milyar insanın arasında doğdum. Ve hiç birine çarpmadan geçebildim aralarından...