Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Barış YÜCEL

Barış YÜCEL
@Yucelbrs
İnstagram: yucelbrs
Sahaf Gezmek
8 okur puanı
Şubat 2018 tarihinde katıldı
Evleneceğim kadın şuan kimin için üzülüyorsan üzülme allah seni daha beteri ile sınayacak...
Reklam
Bazen öyle anlar olur ki en koyu siyah gözümüze şarap kırmızısı gelebilir ve hikâyemiz tam orada başlayabilir
"Bir ümidim yok. Bu sondu. Artık hiç bir şeyin değişmesine imkan yok, lüzum da yok."

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
“Ben iç dünyama dönüyorum. Orada hayal kırıklığına yer yok”
Bakışlarında kayboldum diyemem yalan olur. Baktığı anda yok olurdum, titrerdim kendime gelebilmek için İçim ürperirdi, Gözleri renkli de değildi aslında koyuydu, Bakışlarını bu kadar anlamlandıran içimdeki tutkuydu.
Reklam
Tahir olmak da ayıp değil Zühre olmak da hattâ sevda yüzünden ölmek de ayıp değil, bütün iş Tahirle Zühre olabilmekte yani yürekte. Meselâ bir barikatta dövüşerek meselâ kuzey kutbunu keşfe giderken meselâ denerken damarlarında bir serumu ölmek ayıp olur mu? Tahir olmak da ayıp değil Zühre olmak da hattâ sevda yüzünden ölmek de ayıp değil. Seversin dünyayı doludizgin ama o bunun farkında değildir ayrılmak istemezsin dünyadan ama o senden ayrılacak yani sen elmayı seviyorsun diye elmanın da seni sevmesi şart mı? Yani Tahiri Zühre sevmeseydi artık yahut hiç sevmeseydi Tahir ne kaybederdi Tahirliğinden? Tahir olmak da ayıp değil Zühre olmak da hattâ sevda yüzünden ölmek de ayıp değil. #nazimhikmet
Deniz uğur
Hafiften “kısık” sesli kadınlar vardır hani… Bakışları derin. Kendine özgü aurasıyla, ortaya çıktığında… Kalabalığın arasında kolayca seçilen… “Dönüp baktıran” kadınlar. Ağlamasını, gülmesini… Oturup kalkmasını izlemek… Herhangi bir konuda rastgele anlattıklarını dinlemek keyiflidir… Çevrelerine yaydıkları enerji farklıdır onların… Ruhları
Bütün seslerin boğuk geldiği bir andı. Sesi hariç, bütün seslere sağır olmak istedim. O güne kadar hatırımda kalan, ezberlediğim bütün sesleri kökünden söküp, zifiri karanlığa atmak geçti içimden. Ellerini yüzüme yaklaştırdı. Susturduğu bütün hisleri şimdi dile gelmişti. Parmakları inceydi, teni kumral, ruhu yorgun, gözleri dolu, saçları küt, ömrü
Barış YÜCEL tekrar paylaştı.
“Daha çok anlat” dedim. “Hoşuna gidiyor mu?” “Çok. Elimden gelse seninle sekiz yüz elli iki bin kilometre hiç durmadan konuşurdum.” “Bu kadar yola nasıl benzin yetiştiririz?” “Gider gibi yaparız.”
Reklam
Barış YÜCEL tekrar paylaştı.
İnsanın zihni neyle meşgulse rüyasında onu görür. Hele içiniz rahat olmadı mı, gerçeğe ne kadar da uyar rüyalarımız!
Barış YÜCEL tekrar paylaştı.
Bir kitabı okurken geçen iki saatin, ömrümün birçok senelerinden daha dolu, daha ehemmiyetli olduğunu fark edince insan hayatının ürkütücü hiçliğini düşünür ve yeis içinde kalırdım.
Sayfa 86
Barış YÜCEL tekrar paylaştı.
Mesela neden senin odanda duran, sen sandalyende ya da çalışma masanda otururken, uzanırken, ya da uyurken, seni bütünüyle gören mutlu bir dolap değilim? Neden değilim?
Barış YÜCEL tekrar paylaştı.
Tesadüf seni önüme çıkarmasaydı, gene aynı şekilde, fakat her şeyden habersiz, yaşayıp gidecektim. Sen bana dünyada başka bir hayatın da mevcut olduğunu, benim bir de ruhum bulunduğunu öğrettin.
Sayfa 159Kitabı okudu
108 öğeden 91 ile 105 arasındakiler gösteriliyor.