Selam:)) Çok güzel bir roman ile geldim!! Yazarın okuduğum ilk kitabı, başlarda fazla sıkılmama rağmen ortalara gelince kitap aktı gitti… Yavaş ilerliyor ama okurda merak uyandırdığı için hemen okuyup bitirmek istiyorsunuz:)
Hem hüzün hem aşk dolu bu kitabın konusuna gelirsek,
İstanbul Üniversitesi’nde halkla ilişkiler görevini yürüten Maya Duran’ın (36) ABD’den gelen Alman asıllı Profesör Maximilian Wagner’i (87) karşılamasıyla başlıyor.
1930'lu yıllarda İstanbul Üniversitesi'nde eğitmenlik yapan profesörün isteği ile Maya soğuk bir kış günü onu Şileye götürür. Şilede az kalsın ölecek olan profesör, Mayaya hüzünlü aşk hikayesini anlatıyor ve böylece Alman asıllı Profesör Wagner ve Nadia'nın yakın tarihte yaşamış 60 yıllık bir aşk hikayesini detaylıca okumuş oluyoruz.
Maya kendi ailesinden ve dünya tarihinden bazı sırlara ulaşıyor ve bir kitap yazmaya başlıyor. Araştırmalarına bizde şahit oluyoruz.
"Hem Maya, hem Ayşe, hem Mari, hem daha resmini bile görmediğim Nadia idim. Hem Müslüman, hem Yahudi, hem Katolik'tim. Yani insandım."
Din, Dil, Irk ayrımı yapılmadan sadece insanı anlatan bu romanı kesinlikle okumanızı tavsiye ediyorum<3