Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Kaan

Fleischer, Fatih Mehmed'in şeriat ve kanunun geniş ölçekli uygulamasını kurduğu medreselerle müesseseleştirmekle beraber hiçbir zaman katı bir şer'î zihniyet sahibi olmadığını, şeriata devletin yapısını desteklediği ölçüde sahip çıktığını özellikle vurgular. Onun İslam'ın felsefi ve mistik yönüyle daha çok ilgilendiğini, "şeriatın alçak gönüllü bir hizmetkârı" olmayı değil, bir "filozof kral," tasavvufun "insan-ı kâmili olmayı hedeflediğini söylerken, onun hakkında kanaatimizce isabetli ve yerinde bir teşhis koymuştur.
Sayfa 120Kitabı okudu
Reklam
Timur'un Semerkand'daki muazzam türbesinin içinde duvara altın yaldızlı nefis bir celi sülüs hatla yazılan şu çarpıcı ibare çok dikkat çekicidir: Es-sultânü zillu'llahi fil-arz. Men ekremehû ekreme'llah ve men ehânehû ehâne'llah (Sultan Allah'ın yeryüzündeki gölgesidir. Kim sultana ikram (itaat) ederse Allah'a ikram (itaat) etmiş, kim ona ihanet ederse Allah'a ihanet etmiş olur).
Sayfa 118Kitabı okudu
Sultan unvanı İslam tarihinde münhasıran Müslüman hükümdarların, bu arada Müslüman Türk hükümdarlarının en çok kullandıkları unvanlardan biridir. Sultan unvanının aynı zamanda tasavvuf tarihinde büyük süfi şeyhlerine de verilmekte olduğunu hatırlatalım. Kur'an'da "güç, otorite, delil vs" anlamında sıkça zikredilen bu kelime, İslam tarihinde güçlü hükümdarlar tarafından kullanılmıştır. Genellikle Kur'an'daki dinî anlamın tesiriyle olsa gerek, Müslüman hükümdarların bu unvanı münhasıran İslam kamuoyu nazarındaki meşruiyetlerini temsil eden bir unvan olarak tercih ettikleri dikkati çekiyor.

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
Sasani Hükümdarı Ardeşir b. Babek'in oğluna nasihatı:
Krallık otoritesi ve dinin birbiriyle mükemmel uyum içinde "iki kardeş olduğunu bil. Hiçbiri diğeri olmadan yaşayamaz. Çünkü din krallık otoritesinin temeli, krallık da dinin bekçisidir. Krallık otoritesi bir temele din de bir koruyucuya ihtiyaç duyar. Çünkü koruyucusu olmayan şey kaybolur, temelleri olmayan ise yıkılır. Senin için içimdeki en büyük korku, toplumda aşağı konumda olan insanların dinin araştırılması, yorumlanması ve öğretilmesinde seni geçmeleri, senin de krallık otoritesinin gücünden dolayı rehavete kapılman ve onları küçümsemendir. Böyle olursa bir zamanlar senin suçladığın, kaba davrandığın, mallarına el koyduğun, sindirdiğin ve küçümsediğin aşağı sınıfların üyeleri ve ayak takımı arasında gizli dinî liderler çıkar. Şunu bil ki bir devletin içinde aynı anda gizli bir dinî lider ve bir siyasal otorite bir arada oldukça, dinî lider daima siyasi liderin gücünü aşındırarak kendinde toplar. Çünkü din temeldir. Krallık otoritesi onun üzerine dikilmiş sütun gibidir. Temeli kontrol eden yapının bütünü üstünde, sütunu kontrol edene göre daha iyi bir denetim sağlar. Şunu bil ki senin hükmün uyruklarının yalnızca bedenlerine geçer, kalpleri üzerinde kralların hiçbir hükmü yoktur. Malından mülkünden edilmiş zeki bir insan sana karşı kılıcından daha keskin dilini kınından çıkaracaktır. Ve eğer onu dinde entrikalar çevirmek için kullanırsa, seni en büyük kötülüklere uğratabilir. İbadet edenler, çileciler, dindarlar dini kraldan daha önce tuttuklarını, dini daha çok sevdiklerini ve din için ondan daha çok tasalandıklarını düşünmemelidir. Kral böyle bir şeye izin vermemelidir.
Osmanlı İmparatorluğu özellik Fatih Mehmed'in başlattığı sürecin 16. yüzyılda kemale ermesinden itibaren tebaası, hanedanı ve merkezi iktidarıyla birlikte " siyasallaşmış İslam parantezinde Rumi, Türki ve Farsi özellikler, katkılar taşıyan bir İmparatorluktur.
Reklam
Gün olur, alır başımı giderim, Denizden yeni çıkmış ağların kokusunda; Şu ada senin, bu ada benim, Yelkovan kuşlarının peşi sıra. Dünyalar vardır, düşünemezsiniz; Çiçekler gürültüyle açar; Gürültüyle çıkar duman topraktan. Hele martılar, hele martılar, Her bir tüylerinde ayrı telâş. Gün olur, başıma kadar mavi, Gün olur, başıma kadar güneş, Gün olur, deli gibi.
Hep seni düşünmek için kimsenin yüzüne bakmadım.
Gemiler geçer rüyalarımda, Allı pullu gemiler, damların üzerinden. Ben zavallı, Ben yıllardır denize hasret, "Bakar bakar ağlarım."
Şu insanoğlu var ya, Hacı, çiğ süt emmiş, güven olmaz derler ya, yalan! Güven olur! Onlara azıcık iyilik et, seni baş tacı etsinler.
Reklam
Zaman, bilindiği gibi, bazen kuş gibi uçar bazen de solucan gibi sürünerek geçer; ama insan en çok zamanın ağır mı yoksa çabuk mu geçtiğini farketmediği vakit kendisini iyi hisseder.
Kişilik sayın bayım, en önemlisi budur insanın kişiliği bir kaya gibi sağlam olmalıdır, çünkü her şey onun üzerine bina ediliyor.
Çok eski bir gerçektir ölüm, ama herkese yeni gelir.
- Hoş bir düştü o, öyle değil mi? Kim hatırlar düşleri? - Evet, kim hatırlar? Hem sonra aşk... Düpedüz yapmacık bir duygudur aşk denen şey.
Sevip de sevilmemenin ne korkunç bir şey olduğunu düşünün.
2.052 öğeden 16 ile 30 arasındakiler gösteriliyor.