Ceplerimizde huzursuz hikâyeler. Belleklerimizde irini kurumamış yaralar. Tırnaklarımızın arası hayatta kaldığımız kirlerle dolu. Ne geçmişe güvenimiz var, ne bugüne, ne de geleceğe. Ölülerimizi sırtımızda taşıyoruz. İnatla doğurmuyoruz. Çoğalmıyoruz. Geceleri darıcık mezarlarda uyuyoruz. Gündüzleri ha öldük ha öldürüldük diye korkuyoruz. Kötüyü gördük. Unutamıyoruz.