Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Zilan Yaman

Zilan Yaman
@Zilan_yaman
“Sırrını rüzgâra fısıldarsan, ağaçlara söylediği için suçlayamazsın.”
Başkasının acısına bakmak, kendimizinkini yatıştırır mı, yoksa kanırtır mı?
Reklam
İyi olmak, anlayışlı olmak zordur, incelik enayilik sayılır.
Evlilik bir hapishane değil, içinde daha yüce bir şeylerin yetiştirildiği bir bahçe olmalıdır.
Sayfa 309Kitabı okudu

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
Zaman sonsuza dek doymayacak kadar açgözlüdür. Durmadan yer, yutar; ama geri verdiği hiçbir şey yoktur.
Sayfa 304Kitabı okudu
İnsan dostunu, düşmanından daha zor affediyor.
Sayfa 250Kitabı okudu
Reklam
“Bir başkasına boyun eğmek, insanın kendisini yönetmesinden daha mı kolay?
Sayfa 220Kitabı okudu
Aslında kimse kimseye yardım edemez; insan kendine yardım etme gücünü kendi içinde bulmalıdır.
Sayfa 199Kitabı okudu
“Her insanın ölümü kendine aittir ve herkes kendi tarzını belirleyebilmelidir. Belki, yalnızca insanın yaşamını elinden almaya ilişkin bir hak düşünülebilir. Ama insanın ölümünü elinden almaya kimsenin hakkı yoktur.
İnsanlar, zihinleri yasaklar veya önyargılar tarafından kıskıvrak bağlanmadan ve cehaleti gerilemekten başka bir kaygı taşımadan kendi yollarında yürümeyi başarırlarsa, başkalarından çok daha hızlı ilerleyebilir ve çok öne geçebilirler.
Sayfa 180Kitabı okudu
“İnsanların körleşme arzusu hep hafife alınır. Var olduğunu bilmek istemiyorlarsa, ömürleri boyunca yanından geçip seni asla göremeyebilirler.”
Sayfa 121Kitabı okudu
Reklam
İnsanlık kocaman bir çocuğa benzer. İnsanlar kendi aralarındaki anlaşmazlıkları hep kavga ve gürültüyle hallederler. Tanrı ve iyilik fikirlerini bile sopayla savunmak isterler. Bilgi ve felsefeyi oyuncak ve eğlence haline getirirler.
Sayfa 158Kitabı okudu
Talihsiz ulus, talihsiz insanlar! Hem soyulurlar, hem de birbirlerini soyarlar. Tanrı sevgisi için kocaman tapınaklar yapıyorlar. Sonra bu tapınağın önündeki meydanlıkta binlerce insanı diri diri yakıyorlar. Bazıları da Tanrı aşkı için ölüyor.
Sayfa 148Kitabı okudu
Her şeyi fazlasıyla anlamak bir hastalıktır; gerçek, tam manasıyla bir hastalık.
Ceplerimizde huzursuz hikâyeler. Belleklerimizde irini kurumamış yaralar. Tırnaklarımızın arası hayatta kaldığımız kirlerle dolu. Ne geçmişe güvenimiz var, ne bugüne, ne de geleceğe. Ölülerimizi sırtımızda taşıyoruz. İnatla doğurmuyoruz. Çoğalmıyoruz. Geceleri darıcık mezarlarda uyuyoruz. Gündüzleri ha öldük ha öldürüldük diye korkuyoruz. Kötüyü gördük. Unutamıyoruz.
Düşmanlık, nefret ve cesaret bu topraklarda kolay kolay kaybolmayan ırsi bir mirastır. Yoksulluk ve umutsuzlukla beslenir, körelmelerine fırsat verilmez.
Sayfa 215Kitabı okudu
270 öğeden 16 ile 30 arasındakiler gösteriliyor.