Hiç kimsenin yararlanabileceğinden fazlasını tekeline alma hakkı yoktur; milyonlarca insan açlıktan ölürken, zenginlerin yoksullara verdikleri şeyler, kusursuz bir iyilik değil, kusurlu bir haktır. 1811 Shelley'in "Haklar Deklarasyonu" 28.madde
"En iyi zamanlardı; en kötü zamanlardı. Bilgelik çağıydı; ahmaklık çağıydı. İnanç dönemiydi; şüphecilik dönemiydi. Aydınlığın mevsimiydi; karanlığın mevsimiydi. Umut baharıydı; umutsuzluk kışıydı. Öncemizde her şeyimiz vardı; öncemizde hiçbir şeyimiz yoktu. Hepimiz doğrudan cennete gidiyorduk; hepimiz doğrudan cehenneme gidiyorduk. Kısacası o dönem de bugünkü gibiydi; öyle ki, dönemin en gürültücü yetkililerinden kimileri, hem iyisi hem de kötüsü için 'en' ile başlayan karşılaştırmalarda ısrarcıydılar."
" Yarın ne getirecek bilmiyorum ama her şeyi doğru yapmış değil 'yaşadım' diyebilecek biri olarak ölmek istiyorum. Hayat, hata yapmaktan korkmak için çok kısa. Korkmuyorum. "
"Sakın tepenize bir sırça köşk kurmayınız. Ama günün birinde nasılsa böyle bir köşk kurulursa, onun yıkılmaz, devrilmez bir şey olduğunu sanmayın. En heybetlisini tuzla buz etmek için üç beş kelle fırlatmak yeter."