-Kapalı- Ekrem Bilgin ߷
@_ekrembilgin
Öğrenci
Lise
Bursa
124 okur puanı
Haziran 2020 tarihinde katıldı
Okuma Hedefleri
YALNIZLARIN AKŞAMLARI
Tepelerde donup kalan
Engerek alacasındadır
Yalnızların akşamları
Kadeh diplerinde öyle
Mor bir tortu halindedir
Yalnızların akşamları
Tutuşan pencerelerden
Sigara yakmaları için salt
Yalnızların akşamları
Sayfa 63
Türkçülük münhasıran Türk milleti için faydalı olmak ve onun için yaşamaktır. Fakat, bu mesâide esas Türklük sevgisi ve aşkıdır. Başka milletlere karşı kin ve garaz Türk milliyetperverliği için bir mebde, ve gâye değildir. Fakat, Türkü düşmandan korumak için düşmanla mücadele de farzdır.
Sayfa 44
Türk milliyetperverliğinin temeli sevgidir. Gayesi millî ahenk ve hayattır.
Sayfa 28
Okur Takip Önerileri
Türkçülük, Türk olmayan milletlere düşmanlık değildir. Türkçülük, başka bir milletin aleyhine bir hareket değildir. Türkçülük emperyalizme, zulme, istiptada, cehle, fakr ve sefâlete karşı bir mücahede ve mücadeledir. Bizim siyasî bir emperyalizmle hiç bir alâkamız yoktur. Çünkü, Türkün dünya üzerindeki yayılışı, onun kendi ülkelerinde mes'ut ve mürefrah olarak asırlarca yaşamasına ve çalışmasına müsaittir. Bizim başkalarının ülkelerinde gözümüz yoktur. Yeter ki başka milletlerin de bizim topraklarımızda gözü olmasın da idealimiz olan sulh ve sükûn içinde milli varlığımızı birliğimizi, millî medeniyetimizi meydana getirebilelim.
Sayfa 13
Türkçülük, Türk milletinin tehlikeye düşen varlığını korumak, milleti uyandırmak için yapılan bir harekettir.
Sayfa 7
"Türk Oguz begleri eşiding. Üze tengri basmasar, asra yir telinmeser, Türk budun, ilingin törüngin kim artatı[udaçı erti]?"
"Türk, Oğuz beyleri, milleti, işitin: Üstte gök basmasa, altta yer delinmese, Türk milleti, ilini töreni kim bozabilecek?" (Muharrem Ergin, Orhun Abideleri, İstanbul, s. 16-17.)
Sayfa 20 - Muharrem Ergin
Hayat savaştır. Ölümden korkanlar yaşamasın. Bayraklar, nasıl kanlandıkça bayrak oluyorsa, toprak nasıl kanla sulandıkça vatan haline geliyorsa, toplumlar da ölmesini bildikleri nispette millettirler. Ölümden ancak hayvan ve hayvanlaşmış insan kaçar. Ölümlerin en güzeli ise, yurt ve şeref uğrunda ölümdür. İçimizi sızlatan şehitlerimiz aynı zamanda övüncümüz ve sevincimizdir de...
Sayfa 145
Ne kadar inkılâpçı olsak, yine geçmişe bağlıyız. Çünkü: Kökü mazide olan âtiyiz!
Sayfa 137
Türkiye, dört sınırında yangınlar olan bir ev, Sultan Hamid, o yangınların eve bulaşmaması için hızla koşarak ateşe su serpen, kum döken ve keçe kapatan bir savunucu idi. Bu koşuşmaları sırasında yoluna çıkan bir iki çocuğa çarpıp düşürdüyse, suç onun değildir. Çünkü, yurdun çevresindeki yangınlar göğe yükseliyor ve Gök Sultan, alevleri içeri sokmamak için didiniyordu. Ve sokmadı da... Ne diyelim? Durağı cennet olsun...
Sayfa 114
Onun katil oldugu yalan, kızıl sultan oldugu iftiradır. Avrupalıların ve Ermenilerin yakıştırdıgı kızıl sultanlığı henimsemek, onlarn emellerine hizmet etmek olmaz mı?
Sultan Hamid, kızıl değil, Gök Sultan'dır. Herkeste bulunması mümkün ufak tefek kusurlarını şişirip erdemlerini inkar etmekle ne Türk tarihi, ne de Türk milleti bir şey kazanır.
Sayfa 113
Bu dünyada herkes bir çok şeyin cahilidir. Yeter ki kendi işinin cahili olmasın.
Sayfa 113
Toplumun en büyük haksızlığına uğramış tarihi şahsiyetlerden biri, II. Abdülhamid'dir. Kendisinden ön devirlerin ağır yükünü omuzlarında taşıyan, en güvenebileceği adamların ihanetine uğrayan ve dağılmak üzere olan içi dışı düşman dolu bir imparatorluğu 33 yıl zekâ ve hamiyeti ile ayakta tutan bu büyük padişah katil, kanlı müstebit, kızıl sultan, cahil ve korkak olarak tanıtılmış, daima aleyhinde işleyen bu propagandanm tesiriyle de böyle tanınmış talihsiz bir insandır.
Sayfa 108
Türkler ile Moğollar aynı kökten gelen iki kardeş millet olmakla beraber, Çengiz Han, Moğol degil, Türktür. Çengiz'in Türklüğü tarihi geleneklerin dışında, tarafsız çağdaş Çinlilerin tanıklığı ile de sabittir. Prof. Zeki Velidi Togan, 1941'de yayınladığı Moğollar, Çengiz ve Türklük adlı küçük eserinde (18. s.) ve 1946'da çıkardığı Umumi Türk Tarihine Giriş adlı büyük ve değerli kitabında (66, s.) Çengiz Kaan'ı 1221'de ziyaret eden Çao-hong adlı bir Çin elçisinin verdiği bilgiyi nakletmiştir. Bu elçi, Cengiz'in Şato Türklerinden indiğini gayet açık olarak belirtmiştir. Şato'lar ise, bilindiği üzere eski Gök Türkden inen büyük bir uruktur.
Sayfa 95
Osmanlı padişahlarından II. Murad zamanında, hicrî 843'te yazılıp tarafımdan yayınlanan bir tarihi takvimde Cengiz, Ögedey, Mengü, Hülegü, Abaka-Keyhatu pibi Müslüman olmayan Çengizli kaanlar rahmetle anılmıştır. Buna göre, XV. Yüzyıl ortalarına kadar Türkiye'de aydınlar arasında bir Tatar düşmanlığı, Çengizli düşmanlığı, Müslüman olmayan Türklere düşmanlık diye bir şey yoktu. Bu hoşgörülük Doğu Türklerini veya Tatarları yabancı saymamaktan, Çengizli Hanedanı'nı milli hir hanedan saymaktan ileri geliyordu. Umumi bir müsamaha olsaydı, aynı hoşgörürlük Bizanslılara, Ermenilere, Gürcülere ve Batılılara karşı da gösterilirdi.
Sayfa 95
Yozlaşan tarikatçilik ve particilik taassubu ile günümüzde görülen alelâde önderleri geçmişin şanlı büyüklerine benzetmek ise tarih şuurundan ve fikir haysiyetinden mahrum zavallıların işidir.
Sayfa 92