Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Dini inançlar insanlık tarihi boyunca güçlü bir negatif güç oldu. Çok acı çektirip sorun çıkardılar ve ilerlemek, gelişmek, özgürleşmek isteyen insanların yoluna çıktılar.
Eğer hayatta korkmaya değer bir şey varsa o da sonunda pişmanlık verecek tarzda yaşamaktır.
Reklam
Tractatus
(...) Ve yine, Tanrı'yla ilgili olarak, şöyle der: "Dünyanın nasıl olduğu, yüksek olan için hiç fark etmez. Tanrı kendisini dünyanın içinde açığa vurmaz." (T 6.432)
Sayfa 85
Tractatus
6.44 Dünyanın nasıl olduğu değildir gizemli olan; olduğudur.
Sayfa 85
"Dilimin sınırları dünyamın sınırlarıdır. "
Dini inançlar insanlık tarihi boyuncu güçlü bir negatif güç oldu. Çok acı çektirip sorun çıkardılar ve ilerlemek, gelişmek, özgürleşmek isteyen insanların yoluna çıktılar. -A C Grayling
Reklam
dünyadaki başka insanların bana dünya hakkında söyledikleri, benim dünya deneyimimin çok küçük ve önemsiz bir kısmıdır. wittgenstein
Bazı filozoflar ,özellikle de Kant, dinsel olmayan kaynaklardan bize ahlak türetmeye çalışmıştır. Şahsen dindar birisi olmasına rağmen ( zamanında neredeyse kaçınılmaz olduğu için dindardı.*), Kant yapılması Tanrının isteği olan şeyler üzerine değil de iyi olduğu için yapılan şeyler üzerine bir ahlaklılık temeli oturtmaya çalışmıştır. Kant'ın meşhur koşulsuz emri bize "bir durumda başkalarının davranmasını isteyeceğiniz gibi davranmalısınız şeklindeki vecize"yi uygulamamızı bildirir. *Bu, Kant'ın görüşlerinin herkesçe kabul edilmiş yorumudur. Ancak meşhur filozof A.C. Grayling'in makul savunmasına göre Kant zamanın dinsel toplantılarına katılsa da, gerçekte bir ateistti.
Sayfa 226Kitabı okudu
A. C. Grayling
Mutluluk işte ve ilişkilerde dışa dönük bir tutum izlenerek elde edilir ve kişinin kendi içine dönmesiyle, endişe ve korkulara teslim olmasıyla kaybedilir.
A.C. Grayling ile Ateizm Üzerine
“Bence ölüm çok şükür ki nihaidir. Bu, cenin olmadan önceki halimizden farklı değildir. Ben herkese normal bir insan yaşamının 1.000 aydan daha kısa olduğunu hatırlatmayı çok seviyorum, çünkü bu, zamanın boşa harcamamanın güzel bir nedenidir.”
Sayfa 239 - Maya kitap
Reklam
Felsefe sorunları empirik -bir teleskop ya da mikroskopla bakmak ya da laboratuvarda deneyler yapmak gibi- yolla çözülebilecek sorunlar değildirler. Onlar kavramsal ve mantıksal araştırmalar gerektiren kavramsal ve mantıksal sorunlardır. Felsefenin sorularını aydınlatmak ve yanıtlamak için bin yıldan uzun bir zamandır beyinler yorulmaktadır. Bazı filozoflar duruma göre ayrıntılı ve tüketici olmak üzere açıklayıcı kuramlar geliştirdiler. Bazıları ise, kimi spesifik soruları titiz çözümlemeler ve eleştiriler yoluyla aydınlatmaya ve çözmeye çalıştılar. Felsefenin tarihi boyunca, felsefeye katkı getiren hemen hemen her filozof, yukarıda sözü edilen sorunların -varlık, bilgi, doğruluk, değer- aslında önemli olduklarında hemfikirdiler, ki klasik antikiteden beri süregelen felsefeye dair tartışmalarda da bu uzlaşı üzerine temellenmektedir. Wittgenstein ise adeta bu akıntıya karşı kürek çekmektedir. Ona göre felsefenin asıl görevi, sözü edilen sorunlarla uğraşmak değildir, zira bunlar, dile ilişkin yanlış anlamaların sonucu olarak ortaya çıkan aldatıcı sorunlardır. Wittgenstein felsefenin asıl görevinin, düşüncelerimizin ve konuşmalarımızın doğasını aydınlatmak olmalıdır, çünkü eğer bunu başarabilirsek, geleneksel felsefe sorunlarının yapmacık olduğu anlaşılacak ve kendiliğinden ortadan kalkacaktır. Wittgenstein'ın çalışması -hem ilk hem de ikinci dönemdeki felsefesi-geleneksel felsefe sorunlarının bu yolla "çözülmesi'ne adanmıştır.
Sayfa 31 - Altın Kitaplar
33 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.