Nemrut'un Ölümü
Bunun üzerine Tanrı, Nemrut'a bir melek gönderdi ve dedi ki: "Tanrı sana diyor ki bana Tanrı de ki seni padişahlığına bırakayım." Nemrut dedi ki: "Benden başka Tanrı var mı?" Nemrut boyun eğmedi, üç güne değin askerini topladı. Sonra o meleğe Tanrı buyurdu, bunların üzerine kapı açtı sivrisinekten, o gün güneş doğdu ve bunlar sinek çokluğundan güneşi göremediler. Sivrisinek o halkın etlerini yedi ve kanlarını içti, öyle ki kemikleri kaldı, Nemrut'a bir şey olmadı. Bunun üzerine Tanrı bir sinek gönderdi, onun burnundan girdi ve beynine ulaştı, dört yüz yıl tamam durdu, öyle ki başını çekiçler ile döğdürürdü. Dört yüz yıl ağrı verdi. Tanrı dört yüz yıl ona azap verdi. Sonra o böcek onun beynini dahi yedi ve öldürdü.
Sayfa 52 - Yapı Kredi YayınlarıKitabı okudu
Ali Fuat Cebesoy anlatıyor,
Şimdi, Mustafa Kemal'in hayatında etkisi olan bir olaydan söz etmek istiyorum. Yarbay Nuri Bey, bir gün Tabiye dersinde gerilladan genişçe bir şekilde söz etti. 'Gerilla nedir, ne değildir?' konusu üzerinde uzun uzun durdu. Açıklamada bulundu ve bir ara: 'Arkadaşlar,' dedi. 'Gerilla olmak ne kadar güçse, onu bastırmak da o oranda güçtür.' Arkadaşlar, kendisinden birkaç örnek vermesini rica ettiler. Mustafa Kemal ise konunun daha iyi anlaşılabilmesi için, olayın ülkenin herhangi bir yerinde olmuş gibi açıklanmasının mümkün olup olamayacağını sordu. Onu arkadaşım Tevfik Selanik de destekledi. Bunun üzerine Nuri Bey: "Öyle ise, Boğaz'a ait haritalarınızı açın' emrini verdi. Dersten sonra Mustafa Kemal, Nuri Bey'in arkasından gitti: 'Efendim bu söylediğiniz gerilla gerçek olabilir, değil mi?' Nuri Bey kendine özgü olan ve her zaman kullandığı 'nev'ima'sözcüğünü de ekleyerek: 'Olabilir" dedi. 'Fakat artık bu kadarı yeterli. Bu olaydan Mustafa Kemal çok söz etmiştir. Sayın Profesör Afet İnan, kendisinden dinleyerek edebi bir üslupla kaleme almıştır. Benim bu yazdıklarım, yalnızca belleğimde kalan keskin çizgilerdir. Mustafa Kemal, bu Tabiye dersinin ilk uygulama alanını Trablusgarp Savaşları'nda buldu. Bana Tobruk'tan yolladığı bir mektupta, Kurmay Yarbay Nuri Bey'in gerilla metotlarını başarıyla uyguladığını yazıyordu."
Sayfa 59 - Truva YayınlarıKitabı okudu
Reklam
Siz Nûh olup gemi yapın, suyu ise Allah'a bırakın. Siz Yûsuf olup çöllere düşün, kardeşlerinizin kıskançlıklarını sinelerinize çekin, zindanlara düşmeyi iffetinize leke sürmeye tercih edin, gerisini Allah'a bırakın.
Sayfa 176
Zümer suresi 3. Ayet
"Gözünüzü açıp kendinize gelin! Arı-duru din yalnız ve yalnız Allah'ındır. O'nun yanında birilerini daha veliler edinerek 'Biz onlara, bizi Allah'a yaklaştırmaları dışında bir şey için kulluk-kölelik etmiyoruz.' diyenlere gelince, hiç kuşkusuz Allah onlar arasında, tartışıp durdukları konuyla ilgili hükmü verecektir. Şu bir gerçek ki Allah, yalancı ve nankör kişiyi iyiye ve güzele kılavuzlamaz."
Yeni Boyut YayınlarıKitabı okudu
Poyraz' a gelince durdu, göz göze geldiler. Zehra gözlerini kaçırmadı. Mavi, iri derin gözleri parlıyor, yumuşak kadife gibi bakışıyorlardı.
Sayfa 196Kitabı okudu
İbni Ferhûn el-Kurtubî (Rahimehullah), Rasûlülláh (Sallallahu Aleyhi ve sellem) e salat-selam okumakta bulunan on kerameti şöyle sıralamış ve her birinin ardından delilleriyle birlikte izahat yapmıştır. 1- Melik-i Cebbár Te'âlâ'nın salāti. (Alláh- u Teâlâ'nın salát ve rahmetine nail olmak.) 2- Nebiyy-i Muhtar'in şefäati. (Seçilmiş peygamberin şefaatine ulaşmak.) 3- Melaike-i Ebrára ittiba. (Kıymetli meleklere uymak. Çünkü onlar da salát ederler.) 4- Münafıklara ve kâfirlere muhalefet. (Çünkü onlar salevât-i şerife getirmezler.) 5- Günahların ve hataların silinmesi. 6- İstek ve muratların görülmesine yardım. 7-Zaváhir ve esrâri tenvir. (Dış ve iç âlemleri nurlandırmak.) 8- Dâru'l-bevár'dan necát. (Helák yurdu olan cehennemden kurtuluş.) 9. Dâru'l-karar'a duhúl. (Ebedi yerleşme yurdu olan cennete giriş.) 10- Rahim-i Gaffar Te'âlâ'nın selâmı. (Kullarına son derece acıyan ve onları çokça bağışlayan Allâh-u Teâlâ'nin selâmına nail ve mazhar olmak.)
Sayfa 14 - Dervişan Yayıncılık - 1.Baskı - 2021
Reklam
1.000 öğeden 401 ile 410 arasındakiler gösteriliyor.