Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
"Özgürlüğe duyulan bu büyük düşmanlığın arka planında insanları Allah’a abd/köle/kul yapma çağrısı üzerinden onları din baronlarına, rahiplere, imamlara, şeyhlere, cemaat liderlerine, dinbaz yazarlara, siyasi liderlere, 1450 sene öncesine ait şeriat kurallarına kul ve köle yapma isteği yatıyor."
Sayfa 229 - e-bookKitabı okuyor
Allah'a abd ve asker olmak, öyle lezzetli bir şereftir ki tarif edilmez. Vazife ise yalnız, bir asker gibi Allah namına işlemeli, başlamalı. Ve Allah hesabıyla vermeli ve almalı. Ve izni ve kanunu dairesinde hareket etmeli, sükûnet bulmalı. Kusur etse istiğfar etmeli. "Yâ Rab! Kusurumuzu affet, bizi kendine kul kabul et, emanetini kabzetmek zamanına kadar bizi emanette emin kıl, âmin!" demeli ve ona yalvarmalı.
Reklam
Biyoloji dersi var ama Darwin'den söz edilmiyor. Yağmuru anlatırken buluttan söz edilmemesi gibi. -Eğer din derslerinin yoğunluğu artırılarak kalkınma, gelişme ve çağı yakalama mümkün olsaydı, Türkiye son dönemde ekonomide AB'nin önünde yer alırdı. Yoksulluk olmazdı. Depremde şehirler harabeye dönmezdi. İstanbul beton olmazdı. -Yüz kızartıcı suçlarda, uyuşturucu kullanmada azalma rekoru kırılırdı. İsraf ve kul hakkı yemekten söz edilmezdi. -Ve 57 İslam ülkesi dünyanın en zengin coğrafyası olurdu. Yemen, Afganistan, İran, Libya ve diğer Arap ülkeleri herkesin eğitim için gitmek istediği ülkeler olurdu. -Ve ABD 10 bin kilometre uzaktan gelip Irak, Suriye ve Libya'yı parçalayamazdı. Tarihin hükmünü yok saymakla hiç bir alanda ileri gidilmez. Dr naim babüroğlu
Hak kulundan intikamın yine kul ile alır. Bilmeyen ilmi ledünni onu abd (kul) yaptı sanır.
Bu dünyaya arz-ı endâm değil, arz-ı hâl için geldiğimizi unutmayacağız. Arz-ı endâm etmek; gurur, kibir, gösteriş duyguları içinde, Allâhʼın kullarını hakir görmek, Arz-ı hâl ise; Cenâb-ı Hakk’ın karşısında bir abd-i âciz, yani çaresiz bir kul olduğunun idrâki içinde yaşamaktır.
Kibirden Tevbeye...
Kibriya şanına mahsustur kibir Kullara kibri yar olmaz efendim Büyüklenmekle netsin abd-i sağir Kibirli bahtiyar olmaz efendim Dudak aşınmaz denir el öpmekle Hep öne çıkma az geride bekle Hata ettinse özrüne özr'ekle Özürsüz hiç kul var olmaz efendim Say senden büyük ve yaşlı olanı Affet saçını başını yolanı Isırsa, insan ısırmaz yılanı Fıtratı kula ar olmaz efendim Âteşbâz gel nasuh tevbe edelim Kibri bırakıp, olup akl-ı selim Üstündedir dedi bey'atta elim Şah'ı bilen ağyar olmaz efendim
Reklam
"Batı İran'ı ezmek istemez, hatta sever" Ş.Teoman Duralı Daha önce "Lübnan bataklık olur" diyerek uyarmıştı. Felsefe profesörü Teoman Duralı şimdi de "Lübnan savaşı İran'a saldırının ön hazırlığı mı" sorusunu yanıtlıyor. "Yahudilerin en çok sevmeleri gereken millet Fars milleti olması lazım"
... İsrâ ve Mirac konusu ise müfessirler tarafından geniş bir biçimde ele alınmıştır. Genel olarak kabul edilen görüşe göre İsrâ ve Mi'rac, uyanık halde hem rûh, hem de beden ile gerçekleşen çok önemli bir olaydır. Zira İsrâ sûresinin ilk âyetindeki "Abd-kul" kelimesi, bu anlamı ifade eder Çünkü Abd, ruh ile bedenin bütününü ifade eder. Yalnız ruh için Abd kelimesini kullanmak yersizdir.
Sayfa 57 - Mustafa Varlı, 4. Baskı, Ankara 1999Kitabı okudu
159 syf.
·
Puan vermedi
·
4 günde okudu
FAHRENHEIT 451 Kitap kağıdının tutuşup yandığı ısı derecesidir. Guy Montag yakmanın zevli bir iş olduğunu düşünen fakat neden kitap yaktıklarının farkında olmayan eşi Mildred ile sorgulamadan,sıradan bir hayat süren itfaiyecidir.Normalde yakma işini değil yanan bir yerleri ya da bir şeyleri söndürmesi gereken bir iş yapması gereken
Fahrenheit 451
Fahrenheit 451Ray Bradbury · Baskan Yayınları · 198489,4bin okunma
Gerçekten de Kur'an'a göre insanlar "hür" ve "köle" olmak üzere yaşam sürerler. "Köle" insan, başkasının mülkü sayılan, onun hizmetinde olan, onun tarafından yönetilen, alınıp satılabilen insan demektir. (kadın köleye "cariye" denir) Köle olmayanlar ya da kölelere efendilik yapanlar ise "hür" sayılırlar. Ne var ki, Kur'an'ın "hür" olarak tanımladığı insanlar dahi aslında gerçek anlamda hür (özgür) olmaktan uzaktırlar; gökten indiği söylenen buyrukların uygulayıcısıdırlar; yani özgür iradeye sahip olarak iş görme olanağından yoksundurlar. Çünkü Kur'an'a göre Tanrı, insanları (ve cinleri) esas itibariyle kul diye yaratmıştır. "Kul" sözcüğü Kur'an'da "abd" olarak geçer ki, esas itibariyle "köle" anlamındadır. Her insan Tanrı'nın kölesi olmak üzere yaratılmıştır; şu bakımdan ki, Tanrı'nın buyruklarına göre "güdülüp yönetilir". Zâriyât Suresi'nde şöyle yazılı: "Cinleri ve insanları, ancak bana kulluk etmeleri için yaratmışımdır." (K. Zâriyât, 56) "Bana kulluk etmeleri için yaratmışımdır" sözlerini: "Buyruklarımı yerine getirmeleri için yaratmışımdır" şeklinde anlamak gerekir. Nitekim Bakara Suresi'nde şu var: "Ey insanlar! Sizi ve sizden öncekileri yaratan Rabbinize kuluk edin! Ki 'Ona karşı gelmekten korunmuş olabilesiniz."" (K.Bakara, 21)
Reklam
Rahmet Ayında Nedamet
Bir gün sıranın bana da geleceğini bilemedim.Herkes ölür,ben kalırım zannedip gönüllü dünya tabutuna girmişim.,bilemedim.Nefsim ,yukarıdan tutmuş, biteviye koşturmuş."Abdullah " olmak varken nefsime kul olmuşum ,sevemedim!Yeni lezzetlerin meşgulken "abd" olma lezzetine eremedim.
• Paran Kaybolsa Üzülme De ki; Allah'ım hangi harama kefaretse sen o haramdan beni temizle. • Ayağın Taşa Deyse Suçu Dışarda Arama De ki; Allah'ım hangi günahıma kefaretse Sen o günahımı affet. *Bir Namazın Kaçsa Kimseyi Suçlama De ki; Allah'ım beni sana yaklaşmaktan alıkoyan günahımı affet. • Hastalık Kapını Çalsa Neden Ben Deme De ki; Allah'ım bu hastalıktan murad ettiğin hayrâ beni ulaştır. • Allah'ım beni sana bilinçli bir kul, hayırlı bir zâkir,cennetlik bir abd eyle...
İşte ramazân-ı şerîftekü oruç, doğrudan doğruya nefsin fir`avunluk cebhesine darbe vurur, kırar. Aczini, zaafını, fakrını gösterir. `Abd(kul) olduğunu bildirir.
Allah'a abd ve asker olmak, öyle lezzetli bir şereftir ki, tarif edilmez. Vazife ise: Yalnız bir asker gibi Allah namına işlemeli, başlamalı. Ve Allah hesabıyla vermeli ve almalı. Ve izni ve kanunu dairesinde hareket etmeli, sükûnet bulmalı. Kusur etse, istiğfar etmeli. Yâ Rab! Kusurumuzu affet, bizi kendine kul kabul et, emanetini kabzetmek zamanına kadar bizi emanette emin kıl. Âmîn demeli ve ona yalvarmalı... İman ve Küfür Müv. - 33
636 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.