Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Hz. Ömer r.a vefat ettiği zaman, Abdullah b. Mes’ud hazretleri, “İlmin onda dokuzu gitti” dedi; bunun üzerine “Aramızda halen büyük sahabîler varken niçin böyle söylersin” dediler. Abdullah b. Mes’ud da, “Ben hüküm ve fetva ilimlerini değil, marifeti ilahiyyeyi kasd ediyorum” diye cevab verdi.
Tüm günahlar çirkindir; ancak bazıları bazılarından daha da iğrençtir. Zina da günahların en çirkinidir. Çünkü zina yatağı ifsat eder, nesli değiştirir. Hele kişinin komşunun karısıyla zina etmesi daha da çirkin bir durumdur. Sahiheyn'de geçen bir hadiste Abdullah b. Mesud (r.a) şöyle rivâyet eder: Peygamber'e (s.a.v) "Hangi günah en büyüktür?' diye sorduğumda: "Seni yarattığı halde Allah'a ortak koşman" buyurdu. Peki, ondan sonra en büyük günah hangisidir?' diye sorduğumda: "Geçim sıkıntısından korkup öz evladını öldürmen" buyurdu. 'Sonra hangisi' dediğimde: "Komşunun karısıyla zina etmen" buyurdu.(71) Mikdad b. Esved'den (r.a) rivâyetle Peygamber (s.a.v) şöyle buyurmuştur: "Birinizin on kadınla zina etmesi, komşusunun karısıyla zina etmesinden daha hafiftir. Yine birinizin on evi soyması komşunun evini soymasından daha hafiftir." (72) Bu suçun bu kadar ağır olmasının sebebi Allah'a karşı gnah işlemenin yanında komşuluk hukukunun da çiğnenmesidir. 71 - Buhârî, Tefsir-u Furkan 2; Edeb 20; Müslim, İman 141-142; Ebû Dâvûd, 2310; Tirmizi, 3181. 72 - Buhârî, Edebu'l Mufred 103; Müsned, 6/8.
Sayfa 154Kitabı okudu
Reklam
Abdullah b. Mesud'un (r.a) bir sabah namazı sonrasında dua ve zikir için toplanmış insanlarla beraberken: "İçinizde akrabalık bağlarını koparmış birisi varsa kalksın ve buradan ayrılsın. Çünkü biz Allah'a dua etmek istiyoruz. Semanın kapıları ise akrabalık bağlarını koparanlara kapalıdır." (Beyhaki)
Sayfa 130
Biz, faiz korkusuyla helalin onda dokuzunu terkederdik! Abdullah b. Mesud (r.a)
Sayfa 552Kitabı okudu
Said Nursi'nin her suale cevabı varmış(mış).
HER SUALE CEVAP VERMEK, HİÇ KİMSEYE SORU SORMAMAK Sormaz ki bilsin, sorsa bilirdi. Bilmez ki sorsun, bilse sorardı. Atasözü "Herhangi ilme sorulan suale bila-tereddüd derhal cevap verirdi."(1) "Sorulacak suallere cevap vermeye hazır bulunduğu gibi kimseye sual sormayacağını da beyan ederek bu kararda yirmi sene sebat
Sayfa 56 - Süleymaniye vakfıKitabı okudu
Her ne kadar Hz. Peygamber'in (s.a.v) Sahâbe'den herhangi birini diğerlerine mutlak anlamda tafdil ettiğini söylemek doğru değilse de, kimi sahâbîlerin bazı hasletlerde diğerlerinden üstün olduğu bir gerçektir. Bu nokta bizzat Hz. Peygamber'in (s.a.v) ihbar ve tesciliyle sabittir: “Ümmetimin ümmetime en merhametlisi Ebû Bekr, Allah'ın emrini yerine getirme konusunda en serti Ömer, samimi hayâsı en çok olanı Osmân, kaza/yargı işini en iyi bileni Ali b. Ebî Tâlib, helal-haramı en iyi bileni Mu'az b. Cebel, feraizi en iyi bileni Zeyd b. Sabit, Kur'ân kıraatlerini en iyi bileni Übeyy b. Ka'b'dır. Her ümmetin bir emini vardır; bu ümmetin emini de Ebû Ubeyde b. el-Cerrah'tır. " Yine Hz. Peygamber (s.a.v) şöyle buyurmuştur: "Kur'ân'ı dört kişiden öğrenin: Abdullah b. Mesud, Mu'az b. Cebel, Übeyy b. Ka'b, Ebû Huzeyfenin azatlısı Salim. "
Sayfa 33
Reklam
Abdullah b. Mesud (r.a) şöyle demiştir "Kalp kalbe benzemedikçe, görünüş de görünüşe benzemez"
Ebû Vâil (r.anh) anlatıyor: Hz. Osman halife seçildiği zaman, Abdullah b. Mesud Medine'den Kufe'ye sekiz günde geldi. Orada, insanlara; Allah'a hamd ve senadan sonra şöyle bir konuşma yaptı: "Şunu iyi bilmenizi isterim ki, Hz. Ömer artık vefat etmiştir. Şimdiye kadar, insanların o günkü gibi ağladığına şahit olmadım. Bizler, Hz. Resûlullah'ın ashâbı olarak bir araya geldik. İçimizden faziletli ve üstün olan birini seçmekte kusur etmedik ve Emirü'l Müminin Hz. Osman'a biat ettik. Sizler de ona biat ediniz."
Sayfa 384Kitabı okudu
Evden çıkarken:
Avf anlatır (r.anh): Abdullah b. Mesud (r.anh) evinden çıkarken şöyle derdi: "Bismillahi tevekkeltü alellah. La havle ve la kuvvete illa billah (Allah'ın yardımıyla. Allah'a dayandım, O'na itimat ettim. Bütün güç ve kuvvet Allah'tandır.)"
Sayfa 336Kitabı okudu
Amr b. Meymun (r.anh) anlatıyor: Abdullah b. Mesud'a Resûlü Ekrem'in sünnetine dair bir soru yöneltildiği vakit, ondan hiçbir şey nakletmezdi. Bir gün, Allah Resûlü'nden duyduğu bir hadisi naklediyordu. Daha söze başlamadan, onu bir sıkıntı aldı, yüzünden aşağı terler boşanmaya başladı. İbn Mesud konuşurken "Allah Resûlü bunun gibi veya buna yakın söyledi." diyordu.
Sayfa 317Kitabı okudu
152 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.