Budala romanının narrator-anlatıcı perspektifinde incelenmesi.
Dostoyevski tüm dünyada çok okunan bir yazar. Bizde de öyle. Siteye baktığınızda bu eser hakkında yetmişe yakın inceleme olduğunu görürsünüz. Bu anlamda, madem bu site sıkı okurların olduğu bir mekan, o halde, farklı türde incelemeler yapmasak ayıp olurdu.
Siteye ilk geldiğim zaman
Bakara Suresi, 35. ayet: Ve dedik ki: "Ey Adem, sen ve eşin cennette yerleş. İkiniz de ondan, neresinden dilerseniz, bol bol yiyin; ama şu ağaca yaklaşmayın, yoksa zalimlerden olursunuz."
Bakara Suresi, 49. ayet: Sizi, dayanılmaz işkencelere uğrattıklarında, Firavun ailesinin elinden kurtardığımızı hatırlayın. Onlar, kadınlarınızı diri
Esinlenilen Şarkı: Daft Punk - Veridis Quo youtube.com/watch?v=ySLc8gZ...
İniş ve Çıkış
Mikroskop insana önemini gösterdi. Teleskop ise önemsizliğini.
— Manly P. Hall
Kızıl Gezegen’in yeryüzünde, hafif çakıllı toprakta, başı öne eğik volta atıyordu. Volta atmanın benim ömrümü kısaltacağından başka bir yararı yok, diye düşünerek,
Yazar: https://1000kitap.com/Hayalperestcik_Hagrid
Hikaye Adı : İniş ve Çıkış
Link: #31489020
Müzik Parçası : Veridis Quo
Esinlenilen Şarkı: Daft Punk - Veridis Quo youtube.com/watch?v=ySLc8gZ...
(Not: Bu hikayemi okuyan arkadaşlar, bu hikayenin şarkıyla alakası olmadığını düşünebilir, ama şarkıyı
%40 Fakirleştiğimizi gözden ırak tutmak isteyenlere gelsin ..
Gebze de basın açıklaması
Krizin bedelini İşçi Sınıfı ve Emekçiler değil, krizi ve işsizliği pahalılığı yaratanlar ödesin!
Değerli Gebze halkı ve basın emekçileri, 16 yıldır iktidarda olan AKP dışa bağımlı politikalarıyla ülkeyi büyük bir ekonomik krize sokarak bunun
Prof. Dr. Yücel Ogurlu
Onlar her yerdeler… İdarede, bürokraside, belediyelerde, kurumlarda, dairede, üniversitelerde, şirkette, sokakta, kafede… Sayıları da gün gittikçe artıyor…
Yalakalık bir ruh hali ve karakterdir. Satıcısı ruhunu satar, alıcısı ise çevresindeki yalakalar üzerinden itibarının yükseldiğini zanneder.
Yalaka, üstlerine karşı
16 yüzyılda Leonardo da Vinci tarafından İtalya’nın Floransa şehrinde kavak bir pano üzerine Sfumato tekniği ile resmedilmiş olan Mona Lisa portresi, sergilendiği her yerde insanları etkilemiştir. Bu şaheseri görmeye gelenler tabloya baktıkları zaman tablonun kendilerini izlediğini söylemektedir. Git gide yaygınlaşan bu izlenime ”Mona Lisa Etkisi” adı verilmiştir. Bir grup bilim insanı tarafından yapılan yeni bir çalışma, bu gizeme bir açıklık getirdi.
Araştırma ekibinin konu ile alakalı yayımladığı raporda, ”Mona Lisa etkisi bu tabloda yok ve Mona Lisa size kesinlikle bakmıyor.” ifadeleri yer aldı. Bu ifade ise bazı matematiksel açıklamalarla desteklendi. Mona Lisa’ nın resimsel alanın içerisinde 35.5 cm sola baktığını bunun gerçek hayatta tabloya bakan birisi için 15.4 derecelik bir açı olduğu belirtildi. Bu söylem, yapılan deneylerle de kanıtlandı. Yani Mona Lisa size değil sizin sağınıza bakıyor. Mona Lisa etkisinin oluşması için de en fazla 5 derecelik sapma yeterli.
Mona Lisa’ nın direkt olarak bize bakmadığı, tablodaki sapmanın ”Mona Lisa Etkisi” oluşturduğu belirtildi. Bielefeld Üniversitesi’nden Profesör Dr Gernot Horstmann, ”İnsanlar çevrelerindeki kişilerin ne tarafa baktıklarını gözlemleyebiliyorlar. 1960’ta ortaya çıkan algısal psikoloji tekniği de bunu kanıtlıyor. Eğer bakış açılarında 0 derecelik bir sapma olursa doğru tespit yapılabilir. Ama herhangi bir sapma halinde insanların kafası karışıyor. Mona Lisa’da da bu durum geçerli.” demecini verdi.
Editör / Yazar: Kuzey KILIÇ
Kaynak: dailymail.co.uk/sciencetech/art...
Tam otuz yedi günde okunan bir kitap...Kitap biteli bir ayı geçti ama kitabın içimdeki yankıları hiç susmadı bu yüzden az ya da fazla içimi rahatlatacak bir şeyler yazmam elzem.
Kardeşini Doğurmak'la 2018'i noktalandirdim birlikte ağladık ve gerçeklerimizi kucakladık.
Bu kitabı okuyabildiğim için kendimi güçlü addediyorum çünkü
Bukowski'nin aşağı yukarı her eserinde, bu eserinde de olduğu üzere otobiyografik bir yan bulunur. İnsanlar eğer kendi hayatları söz konusu ise çoğu zaman kendilerini olduğundan daha az kötü göstermeye çalışırlar. Bu, biraz da biz insanların zayıf bir noktası. Kötüysek eğer kötü diyemeyiz, "şu yüzden böyle oldu", "hep bu 'şu