Hayır, hayır, sayıklıyorum ben; bu, sayıklamaktan başka bir şey değil! Onu son derece üzdüm, asıl neden bu!
Sizin yasalarınızdan bana ne? Gelenekleriniz, görenekleriniz, yaşam tarzınız, devletiniz, inanışınız bana ne yarar sağlıyor? Sizin yargıcınız yargılasın beni, mahkemenize, sizin açık mahkemenize zorla sürükleyin beni, hiçbirini tanımadığımı söyleyeceğim. Yargıç oradan bağıracak, “Eski subay, susunuz!” Ben de ona şöyle bağıracağım: “Beni susturmak için kim sana yetki verdi? Niçin kör bir raslantı elimden en değerli varlığımı aldı? Yasalarınızı dinlersem elime ne geçecek? Hepiniz bana vız gelirsiniz! Şimdi buradan çekip gidiyorum…”