Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
13 yaşından beri kağıt topluyorum Ankara'da. Niğdeliyim. İlk okula başladığım yıl geldik Ankara'ya. Orta okulu bitirebildim yalnızca; hep taktir alarak geçtim sınıfları. Liseye yazdırmadı babam; sokağa saldı beni çalışıp da işe yaramam için. O gün bugündür sokaklardayım; çizgili, çizgisiz, kareli, beyaz ve rengarenk kağıtlar, kartonlar topluyorum.
Kıssadan Hisse..
Adamın biri Afrika´da safariye çıkarken, yanına minik köpeğini de almış. Minik köpek bir gün ormanda dolaşıp, kelebekleri kovalar, çiçekleri koklarken kaybolduğunu fark etmiş. Ne yapacağını düşünürken bir de bakmış ki karşıdan bir leopar geliyor ve belli ki günlük yiyeceğini arıyor. - Şimdi başım dertte, diye düşünmüş köpekcik . . . Etrafına
Reklam
Cemal Süreya Senin çelme taktığın yerden başlıyorum hayata. Varsın yara içinde kalsın dizlerim; yüreğim kadar acımaz nasıl olsa. Şems-i Tebrizi Düzenim bozulur, Hayatımın altı üstüne gelir diye endişe etme.
Urfa’da bir ihtiyar bana şöyle bir hikâye anlattı:
••• Adamın biri Urfa’ya gelmiş seneler önce, 20 yaşlarında bir genç, hayran kalmış Urfa’ya; herkes evine çağırıyor, herkes selam veriyor, herkes kardeş gibi davranıyor, inanılmaz bir güzellik. Sonra bu adamı Urfa’nın ahırlarına götürmüşler. Dünyanın en güzel atları tabi. Urfa tarihten bu yana çok ünlüdür atlarıyla. Asurlular devrinde her yıl Asurlulara 360 tane at verirmiş Çukurova. Adam bir ay kaldıktan sonra memleketine dönmüş, sonra 90 yaşına gelmiş, yahu şu dünyada zaten ölüp gideceğiz, ağzımın tadıyla ayrılayım şu dünyadan demiş, yeniden gitmiş bakmış ki selam verse kimse yüzüne bakmıyor. Yıkılmış, bir de atlara bakayım demiş. Bir sürü at, derisi kemiğine yapışmış, dağlarda yayılıyor. Şaşırmış kalmış adam, keşke gelmeseydim buraya demiş. Bir hanın önünden geçerken yaşlı bir adam uyukluyormuş, ağzına, yüzüne sinekler dolmuş. Uyandırmış, hele kalk, yahu, demiş, burada bir zaman çok iyi insanlar, çok güzel atlar vardı, ne oldu? demiş. Yanıtlamış karşısındaki: O iyi insanlar o güzel atlara bindiler, çektiler gittiler. Yaşar Kemal
mutlaka okuyun
✌💜 Bir konuşma sırasında adamın biri kadının birine sormuş: ''Nasıl bir erkek arıyorsun?'' Kadın bir süre sessiz kaldıktan sonra adamın gözlerinin içine bakarak sormuş: ''Gerçekten bilmek istiyor musun?'' Adam biraz isteksiz, ''Evet'' demiş. Ve kadın baslamış anlatmaya: ''Bugün ve bu yaşta bir kadın olarak, bir erkeğe onun benim için benim
OKUMALISINIZ!!!
KIRLANGICIN ÖYKÜSÜ Kırlangıcın biri, bir adama aşık olmuş. Penceresinin önüne konmuş, bütün cesaretini toplamış, röfleli tüylerini kabartmış, güzel durduğuna ikna olduktan sonra küçük sevimli gagasıyla cama vurmuş.
Reklam
mutlaka okuyun
✌🏻💛 Bir konuşma sırasında adamın biri kadının birine sormuş: ''Nasıl bir erkek arıyorsun?'' Kadın bir süre sessiz kaldıktan sonra adamın gözlerinin içine bakarak sormuş: ''Gerçekten bilmek istiyor musun?'' Adam biraz isteksiz, ''Evet'' demiş. Ve kadın baslamış anlatmaya: ''Bugün ve bu yaşta bir kadın olarak, bir erkeğe onun benim için benim
İsimsiz.
E-book olarak okumak İsterseniz. drive.google.com/file/d/1upa9t7o... Her son yeni bir başlangıca gebedir. Bitmek; kimine göre bir son, başkasına göre yeniden doğuştur. Her şeyin sonu olduğu gibi bununda bir sonu vardır. Geç olsa da öğrendim artık. Şimdi baktığımda geride ne bırakabiliyorum ve siz
Okunmaya değer gerçek bir yaşam hikayesi..
13 yaşından beri kağıt topluyorum Ankara'da. Niğde'liyim. İlkokula başladığım yıl geldik Ankara'ya. Orta okulu bitirebildim yalnızca, hep taktir alarak geçtim sınıfları. Liseye yazdırmadı babam, sokağa saldı beni çalışıp da işe yaramam için. O gün bugündür sokaklardayım, çizgili, çizgisiz, kareli, beyaz ve rengarenk kağıtlar, kartonlar topluyorum.
Birgün bir adam prensese hikaye anlatır: adamin biri tarlada yürürken kaplanin biri takilmiş peşine. can havliyle kaçarken uçuruma rastlamiş ve uçurumdan atlamaya karar vermiş tam düşerken ağaç dalına tutunmuş. kaplan yukarda kendisini beklerken bizim adam uçurumun aşağisinda ki suda onu yemeyi bekleyen canavarların olduğunu farketmiş. can havliyle ağaç köküne sıkıca sarılmış. o sirada biri beyaz biri siyah iki fare gelip ağaç kökünü kemirmeye başlamişlar. bunu seyrederken ağaç kökünün yaninda meyveleri görmüş. bir eliyle kökü tutarken diğer eliyle meyvelere uzanmiş ve koparip yemeye başlamiş. nekadar güzel bu meyveler demiş. Bunu duyan prenses: nasil olurda bu haldeyken meyve yeme derdinde olur demiş. Bu cevabi bekleyen adam da : işte bizde bu halde değil miyiz; bir yandan geçmişimiz bizi kaplan gibi yeme derdinde diğer yandan geleceğimiz(ölüm) aşağida canavar gibi bekliyor bir yandan da ömrümüz farelerin ipi kemirdigi gibi gece gündüz tükeniyor ama bu tüm hengame de biz o geçici meyveleri tatma derdindeyiz
Reklam
Değerli 1K Okurları! Yaklaşık 1 ay önce bir etkinlik düzenlemiştik; İslam Düşüncesi Üzerine Kitap İncelemelerİ. Bu bağlamda İnceleme yapan arkadaşların iletilerini ayrı zaman dilimlerinde paylaştım. Şu an hepsini bir araya getirdim ve sizlerle paylaşmak istiyorum tekrardan:))) Öncelikle; İnceleme zahmetinde bulunup da değerli vakitlerini
541 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.