Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur
Mustafa Kemal Atatürk'ün Söylediği 75 Söz | Atatürk Sözleri ve Anlamları Cumhuriyetimizin kurucusu, başöğretmenimiz Mustafa Kemal Atatürk, yaşam şekli ve üstlendiği görevleri gereği çok yönlü bir liderdi. Verdiği demeçler, söylediği sözler, aktardıkları ve daha nicesi hayatın her alanında önemli tavsiye, fikirler ve sözleri içeriyor. Spor,
14.6.1938 Tarihinde Atatürk'ün Afet İnana gönderdiği mektup.
Afet, H. R. Soyak ile benden mektup beklediğini bildirmiştin. Arzun her gün hatırımdadır. Şifahen Celal'e telefonla bildirmek üzere söylemekteyim. Ancak henüz kendim bir şey tespit edemedim. Vaziyetim şudur: Bence doktorların yanlış görüş ve hükümleri sebebiyle hastalık durmamış, ilerlemiştir. Vakitsiz ayağa kalkmak, yürümek, hususu ile burundan yapılan atuşman üzerine gelen kusma neticesi; yapılan istirahatlar hiçe inmiştir. İstanbul'a gelince, hükümet reyimi almaya lüzum görmeksizin, Fissenger'i getirtti. Yeniden tetkik, muayene yapıldı. Karaciğer eski halinden farksız ve karnı birkaç kiloluk muterakim su ve gaz dolayısı ile şişkin ve defigüre bir halde buldular. Şimdilik Temmuz on beşe kadar yeni tiretman ve yeni rejim tahtına repo absolüyü zaruri buldular. Bunun esası da yatak istirahatıdır... Kaynak- Atatürk hakkında hatıralar ve belgeler, Afet inan. Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları, 30. basım. s. 23.
Atatürk Hakkında Hatıralar ve Belgeler
Atatürk Hakkında Hatıralar ve Belgeler
Reklam
Prof. Afet İnan, Atatürk Hakkında Hatıralar ve Belgeler kitabında (s. 9), onun bu tahsil süresini 3-6 yıl olarak, iki ihtimal içinde gösterir.
Sayfa 49
Atatürk'ün eşsiz barışçıl vizyonu
Sulh, milletleri refah ve saadete eriştiren en iyi yoldur. Fakat bu mefhum (kavram) bir defa ele geçirilince, daimi bir ihtimam ve itina ve her milletin ayrı ayrı hazırlığını ister.
Atatürk'ün Kitap sevgisi
O okumayı çok severdi. Kitap onun için kıymetli bir arkadaştı. Okuduğu eserlerdeki fikirleri benimsemeden önce, onları kendi süzgecinden geçirirdi. Onun okuduğu kitabı elinize alsanız, kırmızı ve mavi kalemle işaret ettiği kısımları onun verdiği önemde okursanız, öz ve ana fikirleri derhal kavramak imkânını elde edebilirsiniz. O hafıza itibarıyla da, unutmayan bir huya sahipti.
O büyük Türk, bizzat kendisi milli şuura en fazla önem vermiş ve bütün hareketlerini bu prensip etrafında toplamıştır. Aynı zamanda ilme değer verdiği için gençliğin modern kültüre sahip olmasını istemiştir. Çünkü o, milleti için yaptığı inkılapların ancak kültür ve ilme sahip fertler tarafından tam manasıyla anlaşılıp korunacağına inanmıştır.
Reklam
Atatürk, hayatı boyunca birçok prensipler tespit etmiştir. Bunlardan biri: " Yüksek tahsil gençlerinin milli şuurlu ve modern kültürlü olmalarıdır."
536 syf.
·
Puan vermedi
·
35 günde okudu
Atatürk Hakkında Hatıralar ve Belgeler
Atatürk Hakkında Hatıralar ve Belgeler
Kitabın iş bankasından 100. yıla özel basımını almanızı tavsiye etmiyorum. İçinde yaklaşık 15 sayfa kadar basılmamış kısım var. Okuyamadığım sayfalar halen merakımda. Onun dışında güzel bir kitap. Afet İnan kritik başlıkları anlatırken Atatürk'ün anılarını, bizzat onun sözleriyle aktarmış. Özellikle kadın hakları, tarih, coğrafya ve dil konularında geniş başlıklara yer vermiş. Atatürk'ün önemle durduğu konuları özenle açıklamış. İnkılapların nasıl bir toplum üzerine yapıldığını, hangi önemli kişilerin eşlik ettiğini keyifle okuyorsunuz. O dönemin koşullarını daha iyi anlıyorsunuz. Ancak naçizane eleştirim şu ki; bu kadar uzun uzadıya, tekrara düşerek anlatmaya gerek yoktu, bazı yerlerde sıkıldım. Sevgiler..
Afet İnan
Afet İnan
Arı İnan
Arı İnan
Atatürk Hakkında Hatıralar ve Belgeler
Atatürk Hakkında Hatıralar ve BelgelerAfet İnan · İş Bankası Kültür Yayınları · 2011661 okunma
Atatürkün, Papa Eftim ve Ailesine Olan İlgisi
Türk Ortodokslarının mübadelesine çok üzülen Atatürk, yurtta kalan Papa Eftim ve yakınlarına ilgi ve muhabbetini hiç kaybetmemiştir. Turgut Erenerol bir anısında Atatürk'ün Papa Eftim'e olan derin muhabbetinden şu sözlerle bahsetmiştir: "Yıl 1937 idi. Florya'da Atatürk'ün deniz köşkünde 14 arkadaş iki kayıkla deniz köşkünün önünde kendilerinin sevdiği bir valsi üç defa çaldığımız için davet edilmiştik. Ben Atatürk'ün sol tarafında oturuyordum. Biz on dört talebe idik. Sofrada Afet (İnan) Hanım da vardı. Teker teker isimlerimizi ve soyadlarımızı sordu. Babamın Papa Eftim olduğunu öğrenince 'Bunu görüyor musunuz? Bunun babası benden daha Türk'tür!' dedi ve babam hakkında yarım saat konferans verdi. Sonra babamı sordu. 'Rahatsız' dedim. Hemen başyaverine emir verdi. 'Şükrü Kaya nerede? Hemen bulun. İsterse yatakta olsun Papa Eftim'i ziyaret edecek. Bütün istediklerini yapın!' Sabahın beşine kadar yanında kaldık. 'Babanı gör, kendisinden haber bekliyorum.' dedi. Yanından ayrıldık. Ertesi gün babamı gördüm. 'Nereden işitmişler? Vali geldi, hatırımı sordu.' dedi."
Atatürk'ün zamanında 64.000 kişinin KAFATASı fişlenmişti!
1 Ağustos 1935 günü Sinan'ın Süleymaniye Camii'nin yanındaki mezarı Atatürk'ün direktifiyle Türk Tarih Kurumu'ndan bir heyetin huzurunda açılır. İskelet büyük oranda bozulmuştur (bazı gazetelerse sağlam çıktığını yazar). Kafatası yassı-geniş (brakisefal)çıkarsa 'Türk', uzun (dolikosefal) çıkarsa 'öteki'
Reklam
İsmet İnönü'nün Financial Times gazetesine yazdığı yazıdan...
Atatürk'ün cemiyet [toplum] ile söyleşmek ve onunla iş görmek hevesi bu memlekette pahası ölçülmez iyilikler yapmıştır. 1919 İhtilâli'ne girdiğinden itibaren, fikirlerini kongrelere, heyetlere ve fertlere anlatmaya çalışıyor. Nihayet çetin silah hareketleri ile hallolunacak muğlâk [çapraşık] davalar için, her şeyden evvel cemiyeti ikna etmeye, yani cemiyet yapmaya teşebbüs ediyor. Bu zihniyetin en büyük eseri 1920'de Türkiye Büyük Millet Meclisi'nin meydana gelmesi olmuştur. Harp ve ihtilâl içinde bulunan bir milletin meselelerini Meclis ile idare etmek kolay bir iş değildir. Atatürk'ün cemiyet içinde yer tutmak ve çalışmak hassasıdır [özelliğidir] ki, bu temiz ve çetin idareyi bize temin etmiştir.
Yoluna kurban olduğum Atam diyor ki...
"Muvaffakiyetlerde [başarılarda] gururu yenmek, felaketlerde ümitsizliğe mukavemet etmek [karşı koymak] lazımdır."
Nev-i insan haşre dek ta'zim ederler adına Kim feda-yı nefs ederse cinsinin imdadına Atatürk bunları aynen şu cümle ile nesre çevirdi: - Her kim, hemnevinin [türdeşinin] yardımına hayatını feda ederse, beşeriyet [insanlık] onun adını haşre [kıyamet] kadar tazim [saygı] ile anar.
Waaaaaowwwww
Kitabımın Türkçe baskısı için şu birkaç sözü yazmamın istenmesi beni çok onurlandırdı. Türkiye'yi 1958'de genç bir öğrenci olarak ilk kez ziyaret ettiğimden beri, bir yapıtımın Türkiye'de yayınlanması benim için hep bir tutkuydu. O yaz, İstanbul' dan İskenderun'a, İzmir' den Kars ve Hopa'ya dek, aralarında birçok
1.500 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.