Ne garip değil mi ; yaşamak için kendi nefesin yeterken hayatta kalmak için başka bir nefesin rüyasına yatıyorsun her gün. Ve uyanıp bakıyorsun ki sol yanın buz gibi yalnız..
..
“…çektiğim yalnızlığın yanı sıra bana bağışlanan birçok olağanüstü şey için Tanrı’ya büyük alçakgönüllülükle şükrederek geçirdim; bu bağışlar olmasaydı, sonsuz güçlük çekerdim. Yüce Tanrı’nın bu yalnız durumumda, insanlar arasında özgürken bile tadamayacağım birçok mutluluğu bağışlayarak beni gözetmesinden; varlığıyla bana yoldaş olarak insanlara duyduğum özlemi, çektiğim bütün yoksullukları gidermesinden; ruhuma bağışladığı esenliklerle bu dünyada büyüklüğüne, öteki dünyada da sonsuz varlığına sığınmam için beni avutarak yüreklendirmesinden dolayı bütün gönlümle teşekkürde bulundum.”
Sen bu satırları okurken ben
çoktan uzaklaşmış olurum aşkının gölgesinden desem ne afili veda olur eşlikte ucuz bir kurşun desem ne vurucu olur kitaplara bile geçer lakin benim ruhum köpek!
kokunun izin verdiği kadar uzaklaşabilirim yani bir yere gidemem
sen bu satırları okurken ben
en fazla bir yerlerde oturur rakı içerim
sen etrafındakilerle
İnsan yaratıldığı günden bu yana hep bir şeyleri sevmek İstiyor, bazen aşık olmak istiyor çünkü yüreğinde söndüremediği bir ateş var, gelgelelim benim de söndürmek aklımın ucundan bile geçmedi zaten. Ne kadar acı çekersem çekeyim yeniden sevme gayreti içerisindeydim çünkü Allah bana sonsuz bir sevme kabiliyeti vermiş. Nasır da tutsa soruyor işte