Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

aglaya yepancina

Kimsenin içmediği suya ne mutlu, ne mutlu yollardan uzakta açan ağaca
Sayfa 209Kitabı okudu
Reklam
Ait Olmayanların Sendromu
Hiçbir zaman sana ait olmaz, hiçbir yer senin olmaz. Aradığın şey seni aramaz, rüyanda gördüğün rüyasında seni görmez. Başka bir yerde ve başka bir zamanda sana ait bir şeyin olduğunu bilirsin, bu yüzden de geçmişe ait odalar ve günlerden geçip durursun. Ama doğru yerdeysen zaman farklı olur. Doğru zamandaysan yer farklı olur. Tedavisi yok.
Sayfa 277Kitabı okudu
elimizde tutamadığımız, sahip olamadığımız, bizi sallantıda bırakan bildik sevinçlerle aynı türden bir sevinç değildi bu; aksine, sırtımı dayayabileceğim, enfes, dingin, kalıcı bir gerçeklikle donanmış, açıklanamaz, kesin ve güvenilir bir sevinçti.

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
Acaba diğer insanlar benden hafif mi çekiyordu yeryüzünde? Yoksa arkalarında bıraktıkları izi benden az mı dert ediyorlardı? Her yerde varlığımın kaygı verici izleri çarpıyordu gözüme.
Sayfa 136Kitabı okudu
İnsan bir hayat yaşadığını sanır ama hayat bizim içimizde yaşar ve biz onu tükettiğimizde, bizsiz devam eder.
Sayfa 286Kitabı okudu
Reklam
Ruhumuz, iç mırıltılarından ve onu istila eden bir sürü gürültü patırtıdan arınmış, kulağımızda çınlayan o nota ruhumuzun gerçek gücünü bütünüyle harekete geçirip neşesine kavuşmuştur. Böylelikle, bize armağan edilmiş yaşamın içtenliği ölçüsünde gücümüze ve neşemize yeniden kavuşuruz, ne var ki o notanın tınısı kimi zaman pestir ve bizi, bir gezginin mağarayı çınlatan ayak sesleri gibi şaşkınlığa düşürür. Çünkü uyku esnasında içimizde bir gedik açılmış, düşlerimizin zorlamasıyla yeni bir duvar yıkılmıştır ve bundan böyle, kapısı ansızın bir mağaraya açılan, aşina olduğumuz bir odada yaşıyormuş gibi günlerce yaşamamız gerekecektir.
Sayfa 107Kitabı okudu
Olta mantarlarının dingin suya battığını gören balıkçı gibi, bedenimden tepeden tırnağa bir dalganın geçtiğini, kendimi bütünüyle bir vazgeçişe bıraktığımı hissettim.
güz geldi mi üst üste üç güz gelirdi Her gün başka olmaktan yüzlerce olurdu Her kuş yüzlerce olurdu anlatılmaz güzel Ufalır ellerimiz tutula tutula Biz şimdi güzleri ayrı ayrı Kuşları güzelsiz yüzlercesiz Bir bakıma öldük açıkçası bu Bir başka bakıma nedensiz evetsiz Unutmaya yaşıyoruz günleri doğru mu
Koşarsınız filmlere kitaplara, -karanlıkta düşünmek unutmak kolay- Koşarsınız bir iki saatcik Baştan savmaya kendinizi
bu benim nazarımda güzel bir görüntüden çok, doğanın gerçek yaşantısının bütün çıplaklığıyla göründüğü bir andı; daha doğrusu, benim nazarımda güzel görüntüler benim zevkim için yapay olarak düzenlenmemiş, kaçınılmaz ve değişmez olduklarını bildiğim görüntüler, yani doğa manzaralarının ve yüce sanatın güzellikleriydi.
Sayfa 359Kitabı okudu
Reklam
Hayatta o kadar çok şeyle ilgileniriz ki , belirli bir durumda, henüz mevcut olmayan bir mutluluğun temeli atılırken, aynı sırada, çektiğimiz bir acının doruk noktasına çıkması oldukça sık rastlanan bir durumdur.
Sayfa 356Kitabı okudu
Tıpkı bir seyyahın bir daha göremeyeceğimiz bir diyardan bize gönderdiği bir demet çiçek gibi, o ırak yeni yetmelik diyarından benim de uzun yıllar önce geçirdiğim baharların çiçek kokusunu getirin bana.
Sayfa 120Kitabı okudu
Evimde gereksiz eşyaların hepsi var şüphesiz. Sadece gerekli olan şey eksik: Buradaki gibi kocaman bir gökyüzü parçası. Hayatınızın üstünde hep bir gökyüzü parçası bulundurmaya çalışın yavrucuğum.
Ne var ki, uzak bir geçmişten geriye hiçbir şey kalmadığında, insanlar öldükten, nesneler yok olduktan sonra, bir tek, onlardan daha kırılgan, ama daha uzun ömürlü, daha maddeden yoksun, daha sürekli, daha sadık olan koku ve tat, daha çok uzun bir süre, ruhlar gibi diğer her şeyin yıkıntısı üzerinde hatırlamaya, beklemeye, ummaya, neredeyse elle tutulamayan damlacıklarının üstünde, bükülmeden hatıranın devasa yapısını taşımaya devam ederler.
58 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.