Ah keşke, sevdiğimiz ruha doğru eğilip bir aynadaki gibi suretimizi görebilsek, kendimizi okuduğumuz gibi, hatta kendimizden de iyi, başkasını okuyabilsek! Şefkat ne kadar dingin, aşk ne denli saf olurdu.
“Kaderi olan biri varsa o bir erkektir. Kendisine kader tayin edilen biri varsa o bir kadındır.”
Nobel Komitesi üyesinin “Neşesiz bir kamu pornografisi”, “sanatsal bir yapı olmadan bir araya getirilmiş metinler yığını” eleştirileriyle istifa etmesine neden olan kitap. Sonra okuyanların da..ayrıksı..argo..kışkırtıcı..sert..rahatsız edici..bla
Birbirinin sevgisinden şüphe duyan sevgililere benziyoruz. İçimize düşen kurdu besleyecek ne çok şey var. Ne çok sebep, karşımızdakinden uzaklaşmak için. Güven tazelemek için söylenen sözler bile yeni yaralar açabiliyor. Yaralar uçuruma dönüşmemeli. Çünkü uçurum hakemlik yapmaz. Gözlerimizden öpmez uçurum. Uçurum sarılmaz bize. Elimizden tutamaz. Küslüğümüzden kimin kârlı çıkacağını bir görebilsek! Ah, bir görebilsek küslüğümüzden kimin kârlı çıkacağını!
"Ah keşke, sevdiğimiz ruha doğru eğilip bir aynadaki gibi suretimizi görebilsek, kendimizi okuduğumuz gibi, hatta kendimizden de iyi, başkasını okuyabilsek! Şefkat ne kadar dingin, aşk ne denli saf olurdu!"