"Ah eylül... eylül... Hayatın saadeti bilmemekte, anlamamakta... Halbuki onu yaşayıp bilmemek mümkün değil... Bir kere eylül geldi mi? Nafile... Hiçbir ümit..." diye inliyor ve önündeki hayatı uzun, renksiz, yorgun günlerle dopdolu görerek sabır ve ta- hammüle muktedir olamayacağını zannediyordu.
Ah, niçin ondan hep elinden gelmeyen şeyler isteniyor, hiç onun arzusu sorulmadan, ne kadar acı çektiği merak edilmeden niçin ona böyle eza ediliyordu?