Sürükleyici şahane bir kitap. Satırları okurken sanki o an o perdedeymişsiniz gibi bir anlatımı, betimlemesi var. İçerik olarak konusunu da çok beğendim. Bazı anlar geldi ki tamam diyorsunuz ileride bu olaylar olacak kesin ve oluyor. Ama bu kitabı sıkılarak okumanıza asla engel olmuyor. Sanki bir yerde bir şeyler dokunuyor hayatınıza okurken. Asla bitmesini istemeyeceğiniz ama bir o kadar da elinizden bırakamayacağınız bir kitap.
Keyifli okumalar :)
Ah Jane, benim minik kuşum,
Sen üzüldün ya benimde gözlerimden yaşlar aktı, sen kederlenince benimde içim karalar bağladı. Bazen yağmurlu günlerde bende ıslandım seninle ya da şahane bir yaz akşamında bahçede dolaşırken mis kokulu çiçekleri bende kokladım. Kızdım, korktum, güldüm, ağladım…
Jane EyreCharlotte Brontë · Can Yayınları · 202031,3bin okunma
...ah benim minik kuşum
ah küçük bakışlım
yumuşak tüylü kediciğim
canım tekirim
nasıl katlanıyorsun bu yalnızlığa
şu koskoca dünyada
kimsen yok benden başka
ben katlanamadım insan başımla
sen nasıl katlanıyorsun
bu küçücük gövdenle...
Oku oku bitiremediğim, bitiremediğim için hem mutlu olduğum hem de mutsuz olduğum bir kitap oldu.
Duygularım hakkında özet geçmem gerekirse, okuduğumdan almak istediğim zevki kitabın son 30-40 sayfasında anca aldım. Kaldı ki bu sayfalarda çok sevimli, kalbimin içine içine koyduğum Ciri'm çok acı deneyimler yaşamış olsa da... Haftalardır okumak istediğim heyecanı o son sayfalarda buldum.
Kitabın adı Nefret Çağı ve cidden bende nefret uyandırdı. Kitaba karşı değil, kitabın içindeki o siyasete... Okurken içimin bıkkınlıktan çürüyüp yok olduğu çok yorucu siyasi ve politik kararların yazıldığı sahnelerde cidden bunaldığımı hissettim.
Açıkçası, kendimi farklı bir dünyanın işleyiş biçimine açmıştım ama sanırım hâlâ bu kadar ciddi kitaplar okuyacak kadar ruhum büyümemiş.
Zira, Ciri'nin sahnelerinde heyecanlı heyecanlı yüz elli sayfayı otuz dakikada okurken, iş Kralların ve Kraliçelerin politik konuşmalarına gelince elli sayfayı üç saatte anca okuyordum!
Ayrıca, seriye üçüncü kitaptan başladığımdan mıdır yoksa diziyi net bir şekilde hatırlamadığımdan mıdır kestirmesi güç, çok fazla eksik hissediyorum.
Yani okuyorum ama bu olayların sebeplerini pek bilmediğim için (gerçi savaşın sebebi belli de) okurken yoruluyorum. Sanırım bu yüzden kitap elimde biraz süründü...
Yine de güzeldi, bakış açıma katkıları olduğunu ve beni heyecanlandırdığını itiraf etmeliyim.
Ve Yen ile Geralt... Ah kuzularım, siz beni kahredeceksiniz.
En çok da Ciri... Minik kuşum, Falka'm. Senin için çok üzülüyorum. :(
️Konusu️
#No26 #Kitapyorumu
Mine çocukluk döneminde babasından şiddet görmüş, annesi tarafından terk edilmiş ve sonrasında yurtta büyütülmüştür. Geçmiş travmalarının ve acılarının üzerine kendisine kurduğu yeni hayatında internetten Yeşil Küpeli Kız takma ismiyle magazin haberleri yaparak milyonlarca takipçiye ulaşmıştır. Mine'nin şimdiki
"Beni elde etmek için onu kullanamazsın, Drake.”
Başını olduğum tarafa çevirip gülümsedi. Midem hop etti ama iyi manada değil. “Böyle hitap etmen için sana da izin vermedim.”
Kollarımı genişçe açtım. “Bak, bunu nasıl da kıçıma takıyorum: Sıfır. Siktiğimin sıfırı.”
“Ivy,” diye fısıldadı Val. “Susman gerek.”
Prensin buz gibi gülümseyişi arttı. “Ah, benim minik kuşum ne zaman susması gerektiğini bilmiyor. Şansı var ki o bana lazım, ama sen...” Val’e döndü. “Sen bu kadar şanslı değilsin.”
Her şey o kadar hızlı oldu ki Prensin hareket ettiğini göremedim bile. Bir saniye önce Val onun yanında duruyordu, sonraki saniye ise Prens çatının kenarındaydı ve Val gitmişti. Aşağıdaki sokaktan gürültüler duyuldu.
Yaşamaya son vermenin akıllara durgunluk veren iç acısı
Vazgeçmenin eşigi ve aşılamamış duygular silsilesi.
Ne olmuştu sahi,
Düşünülen neydi an'dan önce,
ne geçmişti minik genç yüreğinden?
Ne düşünmüştü de kırpmıştı
zaman çizgisini en derin yeriden?
Ah o vazgeçişin akıl almaz, kalp bilmez eşiği,
Umut verilmez, laf dinlemez, sevgilim
Kırgın kuşum,
Varoluş ağırlığının altından kalkamayan yavrum
Ah benim narin gençliğim, çağım, hassasiyetim,
güzel yüreğinden öperim,