Ah Çocuklar..
"Ne yazık! Mutsuzluk dünyası! Zavallı çocuklar! Zavallı dünya!"
otoban ah yalan dünya ah zalim dünya yanaklarından kan damlayan çocuğum dünya al beni dercesine çağır beni dercesine gözlerime bakıyor bense mağrur görünmekteyim içim paramparça derimde en ufak çizik olsa balon gibi ayrılacağım havaya karışacak kederim ah şu gurur denen nesne diyemedim, diyemedim söyleyemedim eriyordum toprağa karışıyordum çiçek açıyordum boş ver geçti gitti geçtim gittim
Reklam
Tek tesellim, ölümden sonra hiçlik ümidiydi
Ah, keşke ölümün eşiğinde olanların hepsi, bu benim gördüklerimi görselerdi! Bazan bunu da düşündüm. Istırap, korku, dehşet ve yaşama arzusu, hepsi bitmişti bende. Bana telkin ettikleri dinî inançlardan kurtulmuş, huzura ermiştim. Tek tesellim, ölümden sonra hiçlik ümidiydi; orada tekrar yaşamak düşüncesi içime korku salıyor, beni hasta ediyordu. Ben ki henüz yaşadığım dünyaya bile alışamamışım, bir başka dünya neyime yarardı benim? Bana göre değildi bu dünya; bir avuç yüzsüz, dilenci, bilgiç, kabadayı, vicdansız, açgözlü içindi; onlar için kurulmuştu bu dünya. Yeryüzünün, gökyüzünün güçlülerine avuç açanlar, yaltaklanmasını bilenler için. Kasap dükkânı önünde bir sinir parçası için kuyruk sallayan aç köpek gibiydi onlar. Evet, ikinci bir hayat düşüncesi korkutuyor, hastaediyordu beni. Hayır, bütün bu öğürtü veren dünyaları, bütün bu iğrenç yüzleri görmeye ihtiyacım yoktu benim. Tanrı bir sonradangörme miydi ki dünyalarını ille de göstermek istesin bana? Ama ben, ne yalan söyleyeyim, yeni bir dünya gerekiyorsa, duygularım düşüncelerim uyuşsun körelsin isterdim. O zaman rahat nefes alır, hasta olmaz, ömrümü bir Lingam tapınağında sütunların gölgesinde bir başıma geçirir; gözlerimi güneşten korumaya, insan seslerinin hayat gürültülerinin, kulaklarımı tırmalamasını önlemeye bakardım.
Adına aşk diyorlardı Kalbimin doğusunda bir yalan dünya vardı.
Bu dünya öküzün boynuzunda değil, bu dünya ellerinizin üstünde duruyor.
Ve insanlar, ah, benim insanlarım, yalanla besliyorlar sizi, halbuki açsınız, etle, ekmekle beslenmeğe muhtaçsınız. Ve beyaz bir sofrada bir kere bile yemek yemeden doyasıya, göçüp gidersiniz bu her dalı yemiş dolu dünyadan. İnsanlarım, ah, benim insanlarım, antenler yalan söylüyorsa, yalan söylüyorsa rotatifler, kitaplar yalan söylüyorsa,
Ah Yalan Dünya
Böylesine alçak bir dünyaya rağbet göstermek delilikten başka bir şey değildi...
Sayfa 182Kitabı okudu
Reklam
808 öğeden 21 ile 30 arasındakiler gösteriliyor.